Saatimin zembereği boşalacakmış…

Uzun yıllar bu ülkenin vatansever insanlarını komünizm ile korkuttular, darbelere gerekçe yaptılar. Atatürk’ün sözlerine atıfta bulundular.

Sonra Kominizmin kalesi “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği” dağılınca, “Şeriat” büyük tehlike dediler. Yeni postmodern darbeler yaptılar.

Bunlar iktidara gelirlerse şunu yapacaklar, bunu yapacaklar, diye insanların gözlerini korkuttular, Öcü gösterdikleri bu insanlar iktidara geldiler ve iktidarda başarılı olunca da, yaptıkları yaygaradan da sonuç alamadılar. Bunun üzerine yeni komplo teorileri üretmeye başladılar.

Şimdi, önceki yıllarda sıkı sıkıya kurtuluş simidi gibi sarıldıkları darbecilerle insanları tekrar korkutmayı deniyorlar. Ülkede büyük bir kesim artık bu ülkede darbe olmaz, demeye başlamışken bunlar ölüden umut bekliyor ve deneme yapıyorlar.

Son günlerde dillendirilen bir konu 'Ergenekon' 'Balyoz' gibi davalarda tutuklu yargılanan yaklaşık 800 kişinin tahliye edilebileceği konusu ve yeni ses kasetleri.

İlk bakışta bunlar tahliye edilebilir diyebiliriz, önce suçlu diye tutuklandılar sonrada suçsuz oldukları anlaşıldı tahliye edildiler. Buraya kadar yazdıklarımda şaşılacak bir durum yok.

Ancak olay bu kadar basit değil, çünkü bazıları 800 kişinin tahliye edilebileceğini duyar duymaz topluma darbe korkusu yaymaya başladılar.

Vay efendim bunların çoğu yüksek rütbeli subaymış, bunun hesabını sormazlar mıymış, bu yapılanlar kimsenin yanına kalmazmış gibi yaygaralar. Kısacası saatin zembereği boşalacakmış da haberim yokmuş. İşte benim esas şaşkınlığımın sebebi bu tamtam sesleri…

Devlette ve toplumda büyük bir dönüşümü gerçekleştirmeye yönelik önemli adımlar atan, bunun için milletin de büyük desteğini alan ve darbecilere karşı ciddi bir hukuk mücadelesi başlatan AK Parti iktidarı şimdi bu değişiklikle, ülkeyi yeniden büyük bir tehlikenin eşiğine getiriyormuş, kendi ayağına kurşun sıkıyormuş.

Bunlar bana, inanın çok komik geliyor. Bunları son çırpınış olarak bile göremiyorum. Bu yapılanları çaresizlerin hayal kurması olarak değerlendiriyorum.

Birde bu insanlar iktidar partisi derken sadece hükümete mi karşılar yoksa bu partiye oy vermiş insanlara mı? Bunları da anlamış değilim.

Amaç korkuyla bir yere gelmekse bunun olmadığını görmeleri gerekir. Derslerine biraz daha çalışmaları gerekir. Eskimiş, kokuşmuş, denenmiş, metotlarla hiçbir yere gidilemez

Buradan onlara tavsiyem bu millet bunları yemez artık. Lütfen yeni metotlar deneyin.

Sakın bunları ciddiye almadığımı falan düşünmeyin. Böyle bir yaygara karşısında umursamaz bir tavır sergileyemezdim, çünkü bunu yapmak benim için hiç kolay değildi, bende yapmadım.

Bu insanları dinleyince hapisten çıkan 800 kişiye darbe yapma izni verilmiş gibi bir sonuç çıkıyor. Sanki darbe suç olmaktan çıkarılmışta bunları bekliyor.

Bu olayları neden abarttıklarını bilmesem bende bu insanlar hakkında önyargılı olacağım. Çünkü hiçbir sanığın karar verilmedikçe verilmiş gibi hapsedilmesi hiç de hukuki ve adil kabul edilemez.

Bugün için insanlar darbeden değil, bir anda gözaltına alınmaktan, aylarca tutuklu kalmaktan korkuyorlar.

Onun için yapılacak en önemli değişiklik tutuklama şartlarını değiştirilmesidir. İşte bizim tartışırken anlaşabileceğimiz orta yol.

Darbecilerin apar topar cezaevine konulmasıyla yüreklerimizi soğutabiliriz. Bu durum bizi çokta mutlu edebilir.

Ama unutulmamalı ki suçu sabit oluncaya kadar herkes suçsuzdur. Aynı durum hepimizin başına gelebilir ve adalet herkes içindir.

Ne dersiniz,

Saatin zembereği boşalır mı? Boşalırsa kan gövdeyi götürür mü?