ŞAİRE FİDANI: KÜBRA ARI

Edebiyatla ilgilenen bir genç gördüğüm zaman, elinde bir kitap dudakları kıpır kıpır olan bir gence rastladığım zaman, hele yazmaya eğilimli bir gençle muhatap olduğum zaman geleceğe olan inancım artıyor. Hele de şiirle ilgilenen bir genç kızla karşılaşmak beni ziyadesiyle memnun etti. Şu an elimde bulunan şiir kitabını bana imzalama inceliğini gösteren, bence daha şaire fidanı aşamasında olan Kübra Arı kızımızı gördüğüm zaman da bu güzel duygular sardı içimi. Konya’mızın nadide şiir dinletilerinden biri olan Yazar Fatma Şeref Polat’ın moderatörlüğünde devam eden Selçukya şiir akşamlarında tanıştık Kübra Arı ile. Sessizce adını verdiği kitabını yeni çıkarmanın heyecanını yaşıyordu. Geceye güzel bir şiirle de katkıda bulundu. 

Okumak kadim bir değer, yazmak asil bir eylem. İnsan okudukça, anlar, anladıkça dünyadaki varlık sebebine cevap bulur, hakikate ulaşır. Burada okumayı geniş anlamda düşünün lütfen. Öğrenen insan bilgi sahibi olur ve dertli bir yüreğe sahip olur. Dert dediğimiz şey de anlatma isteği uyandırır, bilmeyenleri uyarma telaşına düşürür insanı. Yazmaya sevk eden diğer unsur ise sevgidir. Kübra Arı’nın şiirlerini okudukça, bu ikinci şıkkın daha etkin olduğunu görüyoruz. 

Sinsi bir sessizlık vardı gözlerinde 

Dayanamadı tabi kalbim de 

Telaffuz edemediğim her sözcükte 

Yazmak oldu tek çare hislerime 

Genç yaşına rağmen aşkın olumsuz alanlarıyla tanışmış olduğunu anlatan bu örnekler kitabın bütününde de yer alıyor. Acı olgunlaştırıyor yürekleri ve çözüyor şairin dilini. Kimseyle konuşmadığı şeyleri döküyor şiirlerine. 

Yanıyor canım cayır cayır küllerinde 

Buz tutmuş ellerim, sızılarımın kafesinde 

Bir haykırış koptu, geçmişimin sükunetinde 

Mühürlü dudaklarım ezildi, kimsesiz kelimelerimde 

Şiirin döküldüğü deniz ne kadar serin olsa da akıp gelen ırmak çoğunlukla bir volkandan çıkmış gibidir, bazı mısrala şairin içindeki kraterden püskürttüğü lavlardır. Kübra da genç kalbine rağmen bir yangının küllerinden seslendiğini okuyucuya aktarıyor. Şiirin hüzünle olan akrabalığını anladığını gösteriyor mısralarında. Elbette daha yolun başında, dediğim gibi şaire fidanı henüz, ama şairlik kumaşı var, eğer çok okur kendisinden önce bu yoldan gidenlerin izlerini doğru takip ederse emini ki önemli bir şair olacaktır. 

Şimdi sizlere Kübra Arı’nın Sessizce kitabında yer alan tanıtım yazısını sunmak isterim: 

2001 Konya doğumlu olan yazar, şiir yazmaya, ortaokul birinci sınıfta başlamış okulda katıldığı bir yarışmada birincilik ödülü almış. Kazandığı bu ödül onu şiire daha çok bağlamış ve bu alanı genişletmeye kararlı bir tutum sergilemeye devam etmektedir. Kaleminin kendisine deva olduğunu söyleyerek yalnızca şiir yazmakla kalmamış, roman ve deneme türünde de eserler vermek için çalışmalara başlamıştır. Bu türlerdeki eserleri çalışma aşamasındadır.  

Yazın hayatından verdiğimiz bu kısa bilgiden sonra yazımızın sonunda kendisine hayatta ve edebiyatta başarı dileklerimi göndererek, yazıma ona ait olan Katil Hatıralar şiiriyle son vermek istiyorum. 

Hatıraların gözümün önünde fotoğraf karelerini doldururken 

Bir yaş süzülüyor çehremden aşağı, seni düşlerken 

Kalbimin sızını dinliyor kulağım, sesini arzularken 

Hatıraların acımasız, öldürüyor ben yaşamaya çalışırken 

 

Bir kurşun sıkıyorsun kalbimin en derinine 

İzini bırakıyorsun taşıyorum sevginde 

Ben değil sen oluyor değersizleşmiş hayatım böylece 

“Katiline aşık olan kurban” kalıbına giriyorum nezdinde 

 

Hırpalıyorsun, mahvediyorsun beni kelimelerinle 

Fark etmiyorum, yüzerken koşulsuz beklentilerimde 

Beklentilerim kör ediyor gözlerimi vermediklerinle 

Vermedin mesela sevgini kör oldum ellerinde 

 

Hatıraların kaybolmuş benliğimi sorguluyor 

Benliğim uğrunda heba olmak istiyor 

Kalbim taşıdığı bu sevgide kendini unutuyor 

Atışlarında harfi harfine adını hıçkırıyor 

 

Müphem vuslatlar vazgeçmenin eşiğine getiriyor 

Senden vazgeçmek dilimde zehir gibi geliyor 

Yutkunmak kurumuş boğazımda ağırlaşıyor 

Sadece kelimesi, içimdeki çocukları katlediyor 

 

Seninle keşfettim çocuk yanlarımı geçmişte 

Anladım ki geçmişime dahi hükmetmişsin kalbinle 

Çocuk yanlarım hayran kalmış sana cahilce 

Olgunlaşan kadın anımsıyor, o günleri mahzun tebessümle 

 

Hazin bir yaz mevsimi şimdi buralar 

Anlamsızlaşmış içime çektiğim soluklar 

Hatıralar hayatımın her köşesini istila ederken 

Haykırıyorum seni avazım çıktığı kadar 

 

İhanete uğrayan sen kokulu sevdam ölüyor 

Hatıralarımla dolu sen yerler çöküyor 

Göz yaşlarımla beslediğim sen kokulu çiçeklerim soluyor 

Hatıraların sinsi hecelerde beni idam ediyor 

Sevgiyle kalın. 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum