Hasan Ukdem
ŞAİRE FİDANI: KÜBRA ARI
Edebiyatla ilgilenen bir genç gördüğüm zaman, elinde bir kitap dudakları kıpır kıpır olan bir gence rastladığım zaman, hele yazmaya eğilimli bir gençle muhatap olduğum zaman geleceğe olan inancım artıyor. Hele de şiirle ilgilenen bir genç kızla karşılaşmak beni ziyadesiyle memnun etti. Şu an elimde bulunan şiir kitabını bana imzalama inceliğini gösteren, bence daha şaire fidanı aşamasında olan Kübra Arı kızımızı gördüğüm zaman da bu güzel duygular sardı içimi. Konya’mızın nadide şiir dinletilerinden biri olan Yazar Fatma Şeref Polat’ın moderatörlüğünde devam eden Selçukya şiir akşamlarında tanıştık Kübra Arı ile. Sessizce adını verdiği kitabını yeni çıkarmanın heyecanını yaşıyordu. Geceye güzel bir şiirle de katkıda bulundu.
Okumak kadim bir değer, yazmak asil bir eylem. İnsan okudukça, anlar, anladıkça dünyadaki varlık sebebine cevap bulur, hakikate ulaşır. Burada okumayı geniş anlamda düşünün lütfen. Öğrenen insan bilgi sahibi olur ve dertli bir yüreğe sahip olur. Dert dediğimiz şey de anlatma isteği uyandırır, bilmeyenleri uyarma telaşına düşürür insanı. Yazmaya sevk eden diğer unsur ise sevgidir. Kübra Arı’nın şiirlerini okudukça, bu ikinci şıkkın daha etkin olduğunu görüyoruz.
Sinsi bir sessizlık vardı gözlerinde
Dayanamadı tabi kalbim de
Telaffuz edemediğim her sözcükte
Yazmak oldu tek çare hislerime
Genç yaşına rağmen aşkın olumsuz alanlarıyla tanışmış olduğunu anlatan bu örnekler kitabın bütününde de yer alıyor. Acı olgunlaştırıyor yürekleri ve çözüyor şairin dilini. Kimseyle konuşmadığı şeyleri döküyor şiirlerine.
Yanıyor canım cayır cayır küllerinde
Buz tutmuş ellerim, sızılarımın kafesinde
Bir haykırış koptu, geçmişimin sükunetinde
Mühürlü dudaklarım ezildi, kimsesiz kelimelerimde
Şiirin döküldüğü deniz ne kadar serin olsa da akıp gelen ırmak çoğunlukla bir volkandan çıkmış gibidir, bazı mısrala şairin içindeki kraterden püskürttüğü lavlardır. Kübra da genç kalbine rağmen bir yangının küllerinden seslendiğini okuyucuya aktarıyor. Şiirin hüzünle olan akrabalığını anladığını gösteriyor mısralarında. Elbette daha yolun başında, dediğim gibi şaire fidanı henüz, ama şairlik kumaşı var, eğer çok okur kendisinden önce bu yoldan gidenlerin izlerini doğru takip ederse emini ki önemli bir şair olacaktır.
Şimdi sizlere Kübra Arı’nın Sessizce kitabında yer alan tanıtım yazısını sunmak isterim:
2001 Konya doğumlu olan yazar, şiir yazmaya, ortaokul birinci sınıfta başlamış okulda katıldığı bir yarışmada birincilik ödülü almış. Kazandığı bu ödül onu şiire daha çok bağlamış ve bu alanı genişletmeye kararlı bir tutum sergilemeye devam etmektedir. Kaleminin kendisine deva olduğunu söyleyerek yalnızca şiir yazmakla kalmamış, roman ve deneme türünde de eserler vermek için çalışmalara başlamıştır. Bu türlerdeki eserleri çalışma aşamasındadır.
Yazın hayatından verdiğimiz bu kısa bilgiden sonra yazımızın sonunda kendisine hayatta ve edebiyatta başarı dileklerimi göndererek, yazıma ona ait olan Katil Hatıralar şiiriyle son vermek istiyorum.
Hatıraların gözümün önünde fotoğraf karelerini doldururken
Bir yaş süzülüyor çehremden aşağı, seni düşlerken
Kalbimin sızını dinliyor kulağım, sesini arzularken
Hatıraların acımasız, öldürüyor ben yaşamaya çalışırken
Bir kurşun sıkıyorsun kalbimin en derinine
İzini bırakıyorsun taşıyorum sevginde
Ben değil sen oluyor değersizleşmiş hayatım böylece
“Katiline aşık olan kurban” kalıbına giriyorum nezdinde
Hırpalıyorsun, mahvediyorsun beni kelimelerinle
Fark etmiyorum, yüzerken koşulsuz beklentilerimde
Beklentilerim kör ediyor gözlerimi vermediklerinle
Vermedin mesela sevgini kör oldum ellerinde
Hatıraların kaybolmuş benliğimi sorguluyor
Benliğim uğrunda heba olmak istiyor
Kalbim taşıdığı bu sevgide kendini unutuyor
Atışlarında harfi harfine adını hıçkırıyor
Müphem vuslatlar vazgeçmenin eşiğine getiriyor
Senden vazgeçmek dilimde zehir gibi geliyor
Yutkunmak kurumuş boğazımda ağırlaşıyor
Sadece kelimesi, içimdeki çocukları katlediyor
Seninle keşfettim çocuk yanlarımı geçmişte
Anladım ki geçmişime dahi hükmetmişsin kalbinle
Çocuk yanlarım hayran kalmış sana cahilce
Olgunlaşan kadın anımsıyor, o günleri mahzun tebessümle
Hazin bir yaz mevsimi şimdi buralar
Anlamsızlaşmış içime çektiğim soluklar
Hatıralar hayatımın her köşesini istila ederken
Haykırıyorum seni avazım çıktığı kadar
İhanete uğrayan sen kokulu sevdam ölüyor
Hatıralarımla dolu sen yerler çöküyor
Göz yaşlarımla beslediğim sen kokulu çiçeklerim soluyor
Hatıraların sinsi hecelerde beni idam ediyor
Sevgiyle kalın.