SANAYİCİDEN FUTBOL

ŞUBE SORUMLUSU OLUR MU?

2007-2008 sezonunun bitmesine 9 hafta kala Konyaspor olağan genel kurulu yapıldı. Mustafa Yayla başkanlığındaki yönetim, bazı değişikliklerle “yola devam” dedi. Ancak bu değişiklikler hayli önemliydi. Bahattin Karapınar, Hilmi Kulluk, Ömer Atiker ve Hakan Konuk gibi isimlerin listeye girmesinin ardından Ünal Karaman’ın görevine son verildi. Futbolculara maç başı ve primleri alınan emanetlerle ödendi. Çaykur Rize ve Ankaragücü gibi olmayacak deplasmanlardan, olmayacak puanlar çıkarıldı ve takım ligde kaldı.

Sezon sonunda kongreye gidildi. Karapınar, başkanlığa adaylığını açıkladı. Transfer görüşmeleri yapmaya başladı. Bazı oyuncularla söz kesti. Ama bir anda hiç beklenmedik bir isim O’na rakip oldu: Mehmet Ali Kuntoğlu.

Kuntoğlu ile işyerinde bir röportaj yaptım. Yazımın konusunu ilgilendiren bölümünde şu ifadeleri kullanmıştı:

“Konyaspor’a hem gönül hem de para desteği verecek çok güçlü isimlerden bir ekip oluşturuyoruz. Konyaspor’u çok iyi bilen, geçmişte Konyaspor’da futbol oynamış, emek vermiş en az 3-4 kişiyi de ekibimize alarak tecrübelerinden faydalanmak istiyoruz. Sanayicinin futbol şube sorumlusu olmasını istemiyorum. Futbolu bilen, bu işin mutfağından gelen arkadaşlarımızın görev almasını istiyorum. Bu işi reklama götürmeden, Konyaspor’un isminden faydalanmayacak, fedakarlık yapacak bir ekiple göreve gelmek istiyoruz.”

Bu sezon devre arasında Konyaspor transfer yapmak için kapı kapı dolaşıp maddi destek ararken, “Bu takıma transfer yapılmasın. Bir ya da iki oyuncu alınıp, fazladan alınacak oyunculara verilecek para, aylardır maç başlarını alamayan mevcut futbolculara verilmeli” diyerek bir öneride bulunmuştum. Ama yönetimden karşı çıkanlar olmasına rağmen inatla Ayman’ı aldılar, oynamayan Serhat Akın’a yarım sezon için 500 bin lira verdiler ve gelinen nokta ortada.

Ne değişti? Hiçbir şey!

Kemal Güven, Nuri Mehtap ve Mustafa Düzkaya’yı ekibine alan, futbolu futbolcuların yöneteceği bir ekip oluşturan Mehmet Ali Kuntoğlu, futbolcuların alacaklarını ödemediği için alınan kötü sonuçların ardından faturayı futbola ve futbol şube sorumlusuna kesti.

Fatura kesebilirsiniz. Kelle alabilirsiniz. Ama söz uçar yazı kalır. Sayın Kuntoğlu’nun sözlerinin çoğu da uçmuş olabilir. Hasan Dağlı ve Bahattin Karapınar’ı kast ederek söylediği “Sanayiciden futbol şube sorumlusu olmaz” sözleri ise işte şimdi karşısında duruyor. Tıpkı Raşit Çetiner ile 9 yıl çalışacağını söyleyip, 3 hafta sonra göndermesi gibi. İcraatlar unutulur, ama sözler unutulmaz.

Bu sözü ben söylemedim. İşini iyi yapıyorsa, futbol bilgisi varsa, sanayiciden de futbol şube sorumlusu olabilir. Altını çizerek söylemeliyim ki; bunlar Zeki Çimen’in futbol şube sorumluluğu yapamayacağı anlamını taşımıyor. Bakarsınız Hacettepe maçı öncesi yönetimin ardından takımdan ve teknik heyetten de “Kelle alma” düşüncesini bir kenara bırakıp, ödemelerini yaparak, futbolcuların kafasını rahatlatma yolunu tercih ederler.

Kim bilir? Mehmet Ali Kuntoğlu ve Zeki Çimen bilir?