Şeriat’ı Ahmed’iye ahlakı ve hükümlerine göre kurulmuş olan OSMANLI DEVLETİ aradan geçen yüz yıllardan sonra ne yazık ki FETVALAR, emirler kanunlar nizamlar ve iradeler kullanılarak CARİYE devrini Saraya sokmuşlardır.
Bu hükmün ve kullanılışının Meşruiyetini İLAHİYATÇILARLA TARİHÇİLERE bırakıp esas konumuza giriyorum
Tarih de yaşanmış bir HAFİZE SULTAN devri var. HAFİZE SULTAN çocuk yaşta saraya CARİYE olarak girmiş güzelliği ile gözleri kamaştıran bu kadın Osmanlı Padişahı SULTAN İKİNCİ MUSTAFA nın GÖZDE’si olmuştur. Sultan ikinci Mustafa nın öldürülmesinden sonra Hafize Sultana değeri ölçülemeyecek kadar çok servet ve MÜCEVHERAT kalmıştır.
Sultan Mustafa’nın yerine geçen üçüncü SULTAN AHMET Hafize Sultan’nın Saraydan çıkıp gitmesini asla istemez. Huzura çağırır , iltifat eder, kendisine yakışır bir koca seçmesini buyurur. . Fakat Padişahın bu teklifi Hafize Sultan’nın hiç hoşuna gitmez. Ayağa kalkar büyük bir saygı içinde Padişah Sultan ÜÇÜNCÜ Ahmed’in ayaklarına kapanır. Yalvarır. Beni başka bir erkeğin koynuna sokacağına beni öldür daha iyi olur diyerek direnir. Mutlaka evlendirilecek isem yaşı yetmişi geçmiş Bekir efendi ile nikahlandırılmasını ister.
İsteği kabul olunur. Böylece daha on yaşında iken haremine girdiği ikinci Sultan Mustafa’ya olan aşkını ve VEFA borcunu ödemiş olur.