Yücel Kemendi
Sarkozy'nin gerçek sıkıntısı
Her yıl aynı konu, gına getirdi artık.
Önce tarih adına yargıda bulunup "soykırım"ı kabul ettiler, yetmedi "soykırımı inkâr etmek şuç" demeye başladılar, Şimdide “Soykırım yok diyenler cezalandırılsın” demeye başladılar. Vallahi buda yetmeyecek, Sırada Rum soykırımı var, sonra Kürt soykırımı.
Bu Tasarı gündeme gelmeden önce Türkiye’nin tepkisinden korkarak bir değişiklik yaptılar.tasarı ilk önce “Irkçılıkla mücadele ve Ermeni soykırımını inkâr edenlerin cezalandırılmasına ilişkin yasa tasarısı” başlığını taşıyordu. Sonra adını “Yasayla kabul edilen soykırımların inkârının cezalandırılmasına ilişkin yasa” olarak değiştirilerek Yahudi soykırımını inkârına ilişkin suçları da kapsar hale getirildi.
Yasaya göre, “Ermeni soykırımını inkâr edenlere en fazla 1 yıla kadar hapis ve 45 bin Euro’ya kadar para cezası verilmesini” öngörülüyor.
Peki bu tasarıdaki istenenler tam olarak gerçekleşirse Kimler yargılanabilecek? Ermeni soykırımını Konuşan, tartışan, araştıran, basın yoluyla yayan, şüphem var diyen, herkes yargılanacak. Yada Paris te Temasta bulunan Cumhurbaşkanı yada Başbakan yada dışişleri bakanı soykırım yapmadık derse oda yargılanacak.
Peki neden bu duruma geldik.
Aslında sebep açık ve net Türkiye Kuzey Afrika’da Fransa’ya öyle bir gol attı ki (Özellikle Libya’da) Fransa şaşkın ve acısını çıkarmak ve parlayan yıldızı söndürmek istiyor. Herkesin gündeme getirdiği benim çok önemsemediğim“Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ermeni oylarına ihtiyacı var” söylemiyle, Türkiye üzerinden pirim yapma arzusu. Mutlaka buda sebepler arasındadır, ancak, 500 bin Ermeni Fransa’da yaşıyorsa, 3,554,000 de Müslüman yaşıyor bu sayının 350 bini de Türk. Bunu da göz ardı etmemek lazım.
Fransa’nın yaptığı, bunlar fazla olmaya başladı palazlanmadan her cephede vurmam lazım.
Bunu sadece Fransa yapmıyor ki; Tüm Hıristiyan alemi aynı şeyi hep yapıyor. sıkışan bir İslam ülkesini seçiyor ve tüm dikkatleri oraya çekiyor. 11 Eylül ikiz kulelerden sonra aynı sataşma olmadı mı? Müslümanlar ve Müslümanlık Terörle aynı karede yer almadı mı?
Fransa’yı Türkiye’nin tepkiler rahatsız ediyormuş. Bizi de 22 Aralık’lar rahatsız ediyor, 577 milletvekilinin yer aldığı Fransız Parlamentosunda katılan 50 milletvekilinin sadece 35 milletvekilinin böyle bir soytarılığı yaparak İki bin yıllık bir tarihle dalga geçmesi de beni rahatsız ediyor.
Şimdi bekleme ve görme zamanı; Başbakanımız Erdoğan, Sarkozy'ye yazdığı mektuptaki "Tasarıyı engelle, değilse sonuçları vahim olur" sözünün arkası doldurulabilecek mi?
Ya da Dışişleri Bakanı Davutoğlu Fransa’ya gittiğinde gazetecilerin 'Soykırım oldu mu' sorusuna, 'Soykırım yok'derse Fransa bakanımızı tutuklayabilecek mi? Bunları yaşayıp göreceğiz.
Yıllardır hep yaptığımız ama doğrumu yanlış mı anlayamadığım bir konu da, Ermeni meselesinde ne zaman başımız sıkışsa, "Ey Fransa Sen kendine bak. Sen Cezayir’deki marifetlerine bak" tepkisi oluyor. Fransa'nın tarihi ayıplarını, sömürgeci geçmişini hatırlatmak biz kötüyüz ancak siz bizden daha kötüsünüz anlamı da taşır diye, bu konuyu da anlamakta güçlük çekiyorum
Çünkü yıllardır öğrencilerime söylediğimi burada yazmak istiyorum biri size yanlış yaptığınızı söylediği zaman verilebilecek en kötü cevap, "Sen de yaptın" cevabıdır. Bu girişimler Fransa’yı sindirebilir ama bizi asla aklamaz…
Çünkü Ermeni katliamı diye bir durum hiçbir şekilde söz konusu değildir. Ancak Fransızların Cezayir katliamı açık ve nettir.
Anadolu’daki 1915 olayları, savaşın ortaya çıkarttığı şartlar nedeniyle Türkler ve Ermeniler arasında karşılıklı olarak birbirlerini öldürme olayıdır.
Bunu sadece ben söylemiyorum ki; Fransız din adamı Mösyö Tuse 1915 Şubat ayında verdiği bir konferansta “1915 yılında 500 bin Ermeni’nin öldüğü söylenmektedir. Bu sayı bize göre çok abartılmıştır.
Dikkat çekmek istiyorum 500 bin kişi bile çok abartılı dır deniliyor. Ve bu konferanstan diğer alıntılar, olay hakkında bize geniş bilgi vermekte ve bizleri doğrulamaktadır.Ermeni ihtilalcıların Müslüman halkı öldürmeleriyle başlamıştır. Diyen de Mösyö Tuse’dir. Ayrıca Mösyö Tuse Ermeniler Ruslarla işbirliği yaparken kendilerini nasıl bir sonucun ve tehlikenin beklediğini bilmeleri gerekirdi” demektedir.
Büyük Fransız tarihçisi Alber Soren ise durumu “Türkiye bir tehlike karşısında milletin yapması gerekeni yapmış ve güvenilmez insanları savaş alanının dışına çıkarmıştır demektedir. “ulaştırma imkânlarının yetersizliği modern tekniğin yokluğu nedeniyle bu tedbirler özelliklede Çarlık Rusya’sının koruyuculuğunda bir Ermenistan oluşturmak gibi akılsızca hayaller uğruna masum insanların ıstırap çekmesine sebep olmuştur şeklinde açıklamaktadır ki buda en doğrusudur.
Osmanlı devleti gerçekten böyle bir ırkçı politika izleseydi Ermenilerden 21 paşa 22 bakan, 7 büyükelçi, 11 başkonsolos, 41 yüksek rütbeli devlet memuru olabilir miydi?
Bu yazımla ben de büyük bir suç işledim. Fransa’ya ilk girişte tutuklanırsam mutlaka ziyaretime beklerim.