Salih Yılmaz
Sayın Davutoğlu’na destek olunmalı
10 Ağustos’ta ilk defa halkın oylarıyla seçilen bir Cumhurbaşkanlığı ile Türkiye aslında yeni bir dönemin kapılarını aralamış gibi gözüküyor. Peki nedir bu yeni dönem?
Aslında “Yeni Dönem” kavramının içi Sayın R. Tayyip Erdoğan tarafından daha önce doldurulmuş ve ipuçları sıkça dile getirilmiştir. Buna göre Türkiye yarı Devlet Başkanlığı usulünü uygulayacak ve kabine sistemi devam edecek olsa da asıl güç Devlet Başkanında olacaktır. Bunu gerçekleştirmek için son 5 yılda birkaç defa Anayasa değişikliği denemesi olduysa da buna destek verecek partilerin bu süreci pazarlık konusu yaparak ağır şartlar öne sürmeleri veya CHP-MHP fikir koalisyonunun muhalefeti sebebiyle gerçekleştirilememiştir. Gelinen süreçte var olan Anayasa’da belirli maddeler dikkate alınarak yarı Devlet Başkanlığı uygulaması fiilen yürürlüğe girecektir. Buna göre Cumhurbaşkanının Bakanlar Kuruluna başkanlık etme hakkı, hükümeti kurma görevini verme hakkı, Bakanlar Kurulu üyelerini seçmede tercih hakkının bulunması gibi teamüller yeni süreçte aktif olarak kullanılacaktır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin zaferle sonuçlanmasıyla AK Partide asıl önemli süreç başlamış bulunuyor. Aslında bu süreç çok önceden öngörüldüğü için buna dair hazırlıklar da yapılmıştı. Şimdi herkesin sorduğu soru şu: AK Partinin başına kim geçecek? ve Başbakan kim olacak?
Bu soruların cevabını sadece Recep Tayyip ERDOĞAN biliyor desek yeridir. Çünkü bizim bildiğimiz kadarıyla parti içi istişare kurulları işlemiş ve genel bir kanaat oluşmuş olsa da Sayın Erdoğan son sözü söylemeden buna dair fikirlerin olgunlaşması mümkün değildir.
AK Parti Genel Başkanlığı için parti içinde birçok ismin ön planda olduğu ve buna dair istişarelerin yapıldığı biliniyor. Bu isimler; Prof. Dr. Ahmet DAVUTOĞLU, Doç. Dr. Abdullah GÜL, Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ, Mehmet Ali ŞAHİN, Süleyman SOYLU, Binali YILDIRIM’dır. Bu isimler üzerine yapılan son parti için istişarelerde Sayın Davutoğlu ismi ön plana çıkmıştır. Fakat Partinin kuruluşunda yer almış önemli siyasetçiler Sayın Abdullah Gül’ün parti başkanlığına dönüşüne sıcak bakmaktadırlar.
Bu süreçte Prof. Dr. Ahmet DAVUTOĞLU’na destek olunması ve özellikle de Konya milletvekillerinin bu yönde çalışmalar yürüterek mecliste kamuoyu oluşturmaları sürece fayda sağlayacaktır. Çünkü her ne kadar Sayın DAVUTOĞLU’nun Başbakanlığı konusunda süreç olumlu ilerliyor olsa da Konya ve çevresine dair lobinin güçsüzlüğü dikkatlerden kaçmamaktadır. Son yapılan istişarelerde Konya milletvekilleri Mustafa AKIŞ ve Mustafa BALOĞLU’nun Sayın DAVUTOĞLU lehine güçlü lobi yürüttükleri gözlemlenmiştir. AKIŞ’ın Genel Merkez Teşkilatını iyi biliyor olması ve gençlik teşkilatı üzerinde bir ağırlığının olması gibi sebepler AK Parti gençlik tabanının DAVUTOĞLU ismi üzerinde ısrar etmesine bir nebze etki etmiştir. Ayrıca DAVUTOĞLU’nun bilgisi, tecrübesi, yöneticilik yapabilir özelliği, halka yakın duruyor olması, yapılan anketlerde toplum içinde sevilirliği ve halk önünde etkili konuşabilme yeteneği AK Parti teşkilatlarının kendisine dair olumlu görüş bildirmelerinde etkili olmuştur. Ağustos ayının sonunda yapılacak AK Parti Kongresinde Genel Başkanlığa seçilecek kişi teşkilatların sevgisini kazanmış kişi olacaktır. Bu süreçte Haluk İPEK, Süleyman SOYLU, Prof. Dr. Mustafa ŞENTOP ve İstanbul teşkilatlarının desteği önemlidir. Konya ve teşkilatların lobicilik başta olmak üzere etkili kanalları kullanarak bu sürecin rahat geçmesinde katkıları olacaktır.
Selam ve saygılarımla…