Seçime giderken kararınız?

7 Haziran seçimleri Türkiye açısından olduğu gibi birçok ülkenin heyecanla beklediği bir seçim konumunda. Peki, bir ülke için sıradan olması gereken seçimlere dünyanın birçok farklı ülkesinin ilgisi NEDENDİR? Kısa özet geçelim

İSRAİL: 2002’de tüm setleri yıkarak iktidara gelen AK Parti, İsrail’in tüm politikalarını destekleyen ve onlara boyun eğen bir parti olmadı. “One Minute” Olayı, İsrail’i dünyada önemli derecede prestij kaybına uğrattı. Mavi Marmara Olayında Türkiye’den ve tüm dünyadan özür dilemek zorunda kaldı. Türkiye, İsrail’in Filistin politikasına karşı çıktı. Müslüman kardeşlerine yardım etmekte tereddüt etmedi. Türkiye, Dünyada İsrail’e dur diyebilen ve eleştirebilen ender ülkelerden birisi oldu. İsrail menşeli birçok kuruluş Türkiye’de çıkan birçok kargaşaya maddi ve manevi destekte bulundu. Fakat bir türlü AK Partiyi iktidardan edemedi. Şimdi 7 Haziran seçimlerini bekliyorlar.

Amerika: 2002 öncesinde Amerika ne derse hemen tüm isteklerini sorgusuz yerine getiren bir ülke vardı. Ayrıca Türk ordusunun tüm silah satın alımları Amerika’dan yapılırdı. Şimdi öyle mi? Ak Parti geldi, kendi milli savunma sanayisini kurdu. ABD’nin Orta Doğu, Irak, Mısır, Rusya vd. politikalarına karşı çıktı. ABD sen ne yapıyorsun dediğinde ise: “Ben tarihi şanlı bir milletin, bir imparatorluğun dünyadaki temsilcisi ülke olarak kendi politikalarımı kendim belirlerim” dedi. Şimdi ABD’li birkısım politik şakşakçılar yana yakıla AK Parti iktidara gelmesin diye dua ediyor. ABD’nin malum yayın organı New York Times Gazetesi, Türkiye’de 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak seçimlere yönelik olarak “Türkiye üzerindeki kara bulutlar'' başlıklı yazıda Türkiye’de devlet içinde devlet kurarak mafyavari bir cunta planlarken suçüstü yakalanan Paralel Yapı çevrelerini referans göstererek adeta dış kaynaklı bir askeri darbe çağrısında bulunuyor. 

Paralel Çete: AK Parti iktidara geldiğinde eğitim ve kültüre verdikleri hizmet dolayısıyla kendilerini “Hizmet Hareketi” olarak algılayan yapının faaliyetlerini destekledi. Sadece AK Parti değil toplumun önemli kesimi onların yanında yer aldı. Devletin en önemli kademelerinde görev verildi. Fakat onlara duyulan güveni zafer sarhoşluğunun da etkisiyle kaset biriktirerek, tehditle himmet toplayarak, başka ülkelerin güdümünde darbeye kalkışarak yok ettiler. ABD’de ikamet eden bir şahsın emrinde örgütlenen ve Türkiye’yi karıştırmak için her türlü yasadışı faaliyette bulunan bir yapı, sahip oldukları gazeteler ve televizyonlar aracılığıyla Türkiye’yi karalama kampanyasını her yerde sürdürüyor. En son MİT Tırları olayı buna en büyük örnektir. Türkiye, Türkmenlere silah yardımında bulundu diye neredeyse tüm dünyaya afişe etmekten çekinmediler. Sırf kendi çıkarları için ülkelerini satmaktan geri durmadılar. Peki neden? ABD’de oturan şahıs öyle istediği için. Fakat bilmiyorlar ki artık bu yapının toplumun nazarında gram kabul edilebilirlikleri yok.

Avrupa Birliği: Özellikle Almanya medyasında ve diğer Avrupa ülkelerinde AK Partiye karşı gazetelerde ve tvlerde önemli kampanyalar düzenleniyor. Çükü AK Parti Döneminde Avrupa’da yaşayan Türkler yalnız olmadıklarını ve haksızlık karşısında kendi haklarını koruyan bir hükümetle karşılaştılar. Avrupalı devletler kendi yaptıkları kanunlar karşısında Türklerin hak aramasını içlerine sindiremez oldular. Güçlü Türkiye AB’nin en büyük korkusu haline geldi.

AB’de, ABD’de, İsrail’de demokrasi üzerine ahkâm kesenler, Türkiye’de demokratik seçimlerden korkar oldular. Taşeron paralel örgütlerle sivil darbe yaparak şanslarını denediler. Eski Türkiye’yi istedikleri gibi uzaktan yönetmeye alışmış olanlar şimdi Güçlü Türkiye’den rahatsızlık duyuyorlar.

Davut kardeşimin de dediği gibi biliyorum 7 Haziran 2015’te: 

Üzülecek New York Times, İsrail karalar bağlayacak
Pensilvanya kendini paralayacak
Batı batıyor muyuz diye hezeyanlara kapılacak
Vatikan yas tutacak
Amerika kendini çimdikleyecek rüya mı görüyorum diye!
Ama sevinecek mazlumlar
Mursi asılsam da gam yemeyeceğim diyecek
Garipler diyarında şükürler arşa çıkacak.

Bazı şükürsüz kör cahiller içinden "Ne varki bu da bir seçim işte niye bu kadar abartılıyor" diyordur. Ve hatta “8 Haziranda hiç bir şey değişmeyecek” diyen göbekli kodamanlarımız vardır. Belki de içinizden çoğu gafil "Sana noluyor" diye küçümsüyordur. Fakat bu seçimde geçmiş 13 yılda Türkiye adına yapılan tüm hizmetlerin yok edilmesi tehlikesi var. Yurt içinden ve yurt dışından Türkiye’yi gören bir göz olarak tavsiyem bu sefer düşünerek oy verin.

Partilerin bu ülke adına ne yaptıklarına ve vaatlerine bir bakın. Kimlerin kimlerle menfaat için bir araya geldiğini siz de görüyorsunuz.

Son sözüm:  AK Parti bu ülkeye çağ atlatmıştır. Elbette ki yanıldığı, yanlış yaptığı politikaları da olmuştur. Fakat şu anda eskisinden daha fazla desteğinize ihtiyacı vardır. Küskünlüğünüzü, kızgınlığınızı bir yana bırakın.  Kararınız ve kararımız tüm dünyaya bir mesaj olmalı. Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Ermeni hepimiz birlik içinde dünyaya mesaj verelim. Bizleri ayrıştırmaya çalışanlara karşı yumruğumuz o kadar sert olsun ki başta yerli işbirlikçileri olmak üzere tüm taşeronlar bir daha bunu deneyemesinler.

Selam ve hürmetlerimle…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar