Şu geçen Perşembe günü, öğle sonrası...  Dostum KİA ile uçarcasına Selçuk Üniversitesi’ne gidiyoruz; başkaları çağırsaydı uçarak gitmezdik.

            İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi “Liderlik ve Yönetim Topluluğu”nun düzenlediği bir konferans için davetliyiz..

            İstanbul Yolu, “Buzluk Kırı” Selçuk Üniversitesi’nin Alâaddin Keykubat Kampüsü’ndeyiz; saat 12’ye doğru. Fakülteyi arıyoruz, beş büyük caddede on kişiye sorarak.

            On yıldır uğramamıştım, “Sevgilim”in kampüsüne; hayretler içindeyim; “Güzel ne güzel olmuşsun, görülmeyi, görülmeyi” türküsünü dursuz duraksız söylüyor zihnim..

            Liderlik ve Yönetim Topluluğu Başkanı Alper Selçuk; üyeler Fatma Pınar Bedel, Bahar Çakmak, Ali Osman Öztürk, Ayşe Yılmaz, Yakup Bozkurt, Mustafa Durmuş, Bünyamin Sarıtaş karşılıyorlar, Gökkuşağı’nda ağırlıyorlar; konferans süresince de yoğun ilgilerini sürdürüyorlar.

            Selçuk Üniversitesi için biraz önce “Sevgilim” demiştim… Gazeteciliğimin ilk yılında ilk yazım “Üniversite İsteriz”di; yıllardan 1958’di.. Sonra Eskişehir İktisadi Ticareti İlimler’de, sonra  Selçuk Eğitim Edebiyat’ta okudum.. Böyle olduğunu göre “Selçuk Üniversitesi”, “Sevgilim”; konferansa çağıran gençler de “ Meslektaşım”...  Doğru değil mi?

            Konferans konumuz: “Uluslar arası Kalkınmada Yerel Girişimler”. Konuşmacılar: Güloğlu Plastik Genel Müdürü Gülçin Güloğlu, Seya Finans Müdürü Dursun Oğuzhan Navdar.

            İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda konferansı saat 14’te, Fakülte öğretim üyelerinden Doç. Dr. Fatih Mangır, konuşmacıların biyografilerini sunarak başlattı.

            Doç. Dr. Fatih Mangır benimle başlanmasını teklif etti; “- Seyit Bey biyografinizi kendisi sunsun, öyle detaylı ki” dedi… Başladım “- Beni bilen bilir, bilmeyene de, gençler hariç, bundan sonra anlatacak değilim. Sizin için buradayım, sevgilimin kampüsündeyim; çocuklarımın, yiğenlerimin karşısındayım; umudum sizde” dedim; konuyu biraz değiştirdim, “Uluslar arası Kalkınmada Yerel Girişimler” olarak anlattım.

                     Konferansta genç ve deneyimli girişimciler kızım Gülçin Güloğlu ile oğlum Dursun Oğuzhan Navdav’ı ilgiyle, gurur duyarak izledim.

            Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ay’ın da katıldığı konferansı başarıyla yürüten “Liderlik ve Yönetim Topluluğu”nun bütün üyelerini kutlarım.

***

      Konya Kütüpnaneciliği’nde yeni, sevindirici bir dinamizm

- Kütüphaneler Haftası’nı yaşıyor, şehir... Konferanslar, açılışlar, sergiler peş peşe.. Yılda bir kez olsa da “Resmi erkân” kütüphanecilerle birlikte; hiç yoktan iyidir; “Senede bir gün” şarkısı gibi..

            - Türkiye Kütüphaneciler Derneği Konya Şubesi’nin düzenlediği “Okul Kitaplıklarının Okuma Alışkanlıklarında Yeri” konferansına konuşmacı olarak davetliyim.. Konferansta ortağım, “Kadim Dostum Prof. Dr. Saim Sakaoğlu”..

            - “Nasıl olsa, başka konferanslar gibi salonun önden iki sırası bile dolu değildir” diye düşünerek Kitaplık Konferans Salonu’na vardım. Hayret; gençler öyle bir doldurmuşlar ki salonu; şaşırdım; sonra da, “-Ne kadar güzel, konuşmama sıra gelinceye kadar ben de ayakta dururum” dedim.

            - Türkiye Kütüphaneciler Derneği Konya Şubesi Başkanı Sahura Yağmur Arıcan sunuculuk yapıyor; derneğinin “Bir kitap bir can; Başak tutan eller kitap da tutsun” kampanyasını anlatıyor. Beyşehir İlçesi Karaali Köyün’de kütüphaneler kurmaya başladıklarını; çok kısa bir sürede iki bin bağış kitaba ulaştıklarını; Vakıfbank İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerinin ve Ortaokul Müdürü Baki Gök ile öğretmen Şeyma Işıcık’ın yoğun katkılar yaptıklarını anlattı.

            - Başkan Sahura Yağmur Arıcan, “Bir kitap bir can, Başak tutan eller kitap da tutsun” kampanyasında kendilerine bağışlarda, katkılarda bulunan bütün resmi ve özel kuruluşlara, kişilere sinevizyonla ayrı ayrı isimlerini anarak; denek olarak teşekkür ettiklerini belirtti. Konferanstan önce, öğretmenleri Şeyma Işıcık’la salona gelen, kampanyaya en çok kitap bağışı sağlayan öğrencilere armağanları verildi.

            - “Okul Kitaplıklarının Okuma Alışkanlıklarındaki Yeri” konulu konferansta, “fırsat bu fırsattır” dedim; öğrencilere okumayı sevdirme konusunda birinci derecede sorumlu olan velilere, öğretmenlere, okul idarecilerine, kitaplıklardan sorumlu yetkili ve etkili zevâta da seslendim. Burada bir kez daha, ne dediğimi size de sunayım.

“Çocuklara anaokulların da kitap okuma sevgisi kazandırılmazsa o iş bitmiştir. Eğer evlerinde para ve marka ön plandaysa, çocuk için okumak büyük bir mucizedir. Ailede kitap okuma arzusu ve isteği çocuğun kitabı sevmesi çok zordur. Şu an birçok okulda kitaplar istenilen düzeyde değildir. Hiçbir iktidarı da kastetmiyorum. Her iktidar “benim gibi olacaksınız” diyor. Bu yanlış. Aynı şekilde kitaplıklar zayıf olduğu için çocuklar ve gençler ilgi duymuyor. Türk kütüphaneleri en kısa zamanda kütüphanecilik eğitimi almış insanlara devredilmeli. Bu yapılırsa büyük bir boşluk olacak. Bu boşluk da okuma sevdalısı olanları buralara istihdam etmeleri gerekiyor. Milyonlarca kitaplık yapın. Modern büyük binalar yapın ama buralara kütüphaneden anlayan kişileri koyun.”

            - “Bir kitap bir can; Başak tutan eller kitap da tutsun” kampanyasına yoğun emek verdiğini öğrendiğimiz Yrd. Doç. Aziz Ayva’yı, yönetim kurulu üyeleri Zekiye Bozgüz’ü, Anuş Gökçe’yi , Elife Yılmaz Mısral’ı kutlarım; Girişimleri mübarek Olsun.. Başkan Sahura Yağmur Arıcan’a gelince; girişimci bir başkan, iyi bir organizatör, yetenekli bir sunucu olduğunu ispatladı…