Serpil Yalçınkaya
Selçuklular
İhtişamlı Bir İmparatorluk Görkemli Bir Miras Selçuklular…
Geçtiğimiz bahar aylarında İstanbul’da açılan “Selçuklular Sergisi”, Konya İnce Minare Medrese Müzesi, Konya Karatay Medresesi Müzesi, Konya Mevlana Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı ve Beyazıt Kütüphanesi gibi farklı müze ve kurumlardan getirilen 227 eser ile birlikte Selçuklular konusunda yapılan en önemli ve kapsamlı sergi olarak adından söz ettirmiş; Selçukluların eğitim, sanat, mimari ve ticaret hayatına kadar, geniş bir yelpazedeki eserleri sunulmuş, kültürel birikimi gözler önüne serilmiş; yerli yabancı altmış üç bin kişi tarafından ziyaret edilmişti.
Selçuklu Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürü Ali Düz “Selçuklular” adlı kıymetli eseri tarafımıza iletince memnun olduk. 461 sayfalık, muhteviyat açısından da devasa bir eser. Tarihe ilgi duyanlar ve araştırmacılar için kaynak kitap niteliğinde bir çalışma olmuş.
Mayıs 2015 tarihinde İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde açılan “Selçuklular Sergisi “için özel olarak hazırlanmış.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Abdullah Kocapınar eserin önsözünde;
“Kuruluşunun yüzüncü yıldönümünü kısa bir süre önce kutlayan Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin Konya Selçuklu Belediyesi ile gerçekleştirdiği bu sergide yer alan eserler Selçuklu kültürünü tüm yönleriyle gözler önüne sermektedir.” Şeklinde ifade ediyor.
Selçuklular’ı anlatan az sayıdaki (belki de ilk ve tek olan) bu nitelikteki bir eserin vücuda gelmesini; ayrıca bugüne kadar ki en kapsamlı serginin de hazırlanmasında yoğun gayretler gösteren Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay eserin sunuş bölümünde;
“Selçuklu Belediyesi, adını aldığı Selçuklu Medeniyetini tanıtmak üzere büyük bir misyon yüklenmiştir ve bu sorumluluk bilinciyle çeşitli çalışmalar gerçekleştirmektedir.” Diyerek şu ana kadar bu amaçla gerçekleştirilmiş olan çeşitli çalışma, sergi ve yayınlardan bahsetmekte; son olarak da “İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde gerçekleştirilen Selçuklular sergisi ise, Selçuklular’ın kadim medeniyetinin tanıtılmasını misyon edinen belediyemizin daha önce yapmış olduğu tüm çalışmaları taçlandırmıştır” şeklinde ifade etmektedir.
Çift Başlı Selçuklu Kartalı
Kitabın takdiminde Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürü Seracettin Şahin; bu serginin hedefinin “Orta Asya geleneklerini, Batı Asya’nın ve Anadolu’nun köklü medeniyetleriyle harmanlayarak benzersiz sanat eserleri meydana getiren Selçuklu kültürünü topluma her yönüyle sunmak.” olduğunu ifade ediyor.
Tarihimizin bu en önemli imparatorluklarından birini sosyal- kültürel zenginliğiyle kapsamlı bir sergi ve eserde ele almak şüphesiz oldukça zahmetli ve uzun süreli bir çalışma gerektirmiştir.
Eserde Selçuklu İmparatorluğu’nun tarih sahnesinde yer almasından, devlet yönetiminden, saray ve toplum yaşamından, dini ve tasavvufi hayatından yemek kültürüne kadar pek çok konunun uzmanları tarafından ele alınarak işlendiğini görebilirsiniz. Yararlanılan kaynakların da sayfanın hemen alt kısmında verilmesi bu hacimdeki bir eserden faydalanılmasını daha da kolaylaştırmış.
Eserin ilk yazısı olan “ Ortaçağdan Esen Bozkır Rüzgarı Selçuklular” aynı zamanda serginin de küratörlüğünü yapan Sevgi Kutluay’a ait. Sergi görselleri için Selçuklu Belediyesi’ne teşekkürlerini sunan Kutluay; ”Kısa zamanda İslam dünyasının en büyük gücü haline gelen Selçuklular’ın tarih sahnesinden çekilmesi dahi, yarattığı etkiyi yok edememiş, hükmettikleri coğrafyada yeni kurulan İslam devletleri tarafından yüzyıllarca yaşatılmıştır… Selçuklu sanatının geniş bir bölge içinde hissedilen etkisi, İslam dünyasında ortak bir dilin oluşmasını sağlamış, artan zenginlik ve refaha parelel olarak mimariden el sanatlarına, sanatın her dalının genişlemesine ve üretilen eserlerin sayısının artmasına ortam hazırlamıştır.” İfadelerini kullanıyor.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar “Selçuklular ve Mirası” başlıklı yazısında; “Anadolu Selçukluları döneminde Selçuklu sultanlarının saraylarında çok sayıda bilim adamı yanında sanatçılar da bulunuyordu. Öyle ki belki de ilk ‘Nobel ödülü’ olarak kabul edebileceğimiz bir yarışma bizzat Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından başlatılmış, kendisine yazılan ve en çok beğendiği eseri seçerek onu Kubadabad Sarayı’nda ödüllendirmiştir. Selçuklu döneminde bilim ve sanatın eş seviyede gelişimi dönemin kentlerine ve özelde ise mimarisine yansımıştır.” Diyerek o dönemin bilim-sanat anlayışını da dile getirmiş.
Eser, kapsamlı bir araştırma ile oluşturulmuş; katalog bölümündeki sikkeler, mühürler, vakfiyeler, mimari eserlerden parçalar, taş ve alçı kabartmalar, süslemeler, çiniler, seramik ve madeni eşyalar ile Selçuklu dünyası insanlarının giyim tarzları, günlük yaşamları, takıları ve sanat anlayışları bugüne taşınmış; doğal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullandıkları şamdanlar, kandiller, halılar, siniler, ibrikler, küpler o dönemin yaşam koşulları ve ihtiyaçlarının da daha iyi algılanması adına faydalı olmuş.
Eserin kapağı, kağıt kalitesi, baskısı ve fotoğraf çekimleri de oldukça etkileyici ve kaliteli olmuş.
Bize düşen, böyle kapsamlı bir serginin ve eserin ortaya konması ile bir kez daha dikkatleri Selçuklulara ve de özellikle Konya’ya çekmeyi başaran Sayın Uğur İbrahim Altay’ı ve kıymetli ekibini takdir etmek, teşekkürlerimizi sunmaktır.
Bu kıymetli eseri tarafımıza ileten ve sergi döneminde Konyalı yazar ve gazetecilerin de bizzat İstanbul’a giderek sergiyi gezip incelemelerinde büyük katkıların olan Selçuklu Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ali Düz Bey’e de ayrıca teşekkür ediyorum.
Kadim şehir Konyamızın, geçmişten gelen o müthiş birikiminin yanı sıra, geleceğe de taşınacak, ağırlığını hissettirecek nice projelerle, hem yurt içi hem de yurt dışında, gündeme gelecek çalışmalarda adının daha çok anılmasını temenni ediyorum.
Selametle, ihsanla kalınız…