Fahri Kubilay
Seydişehir'den Memleket'e
Daha dün gibi... Ömür ne çabuk geçiyor. Dile kolay, Memleket Gazetesi yayın hayatına başlayalı tam tamına 12 yıl olmuş. Koskocaman on iki yıl... Bu kadar uzun bir sürede; her hafta köşe yazısı yazmak, bir o kadar da habere imza atmak sanırım dile kolay…
Bu haber ve yazıların büyük çoğunluğu bölgesel, yerel… Yani, dar alanda, taşrada gördüğün her şeyi yazmak veya yazmamak, yazamamak… Maalesef hepsi ivar… Yerel gazeteciliğin, köşe yazarlığın böylesi yanının olmadığını söylemek çok afaki değil…
Seydişehir ve yöresinin sorunlarını yazan bir köşe yazarı ve yöresel habercilik yapan bir gazeteci için tabii ki zor, keyifli yanı da çok ama doğrusu “gazetecilik zor zenaat” evet gerçekten de gazetecilik zor iş…
Aslında çoğu haber kaynağının istediği gazeteci portresi hep öven, hep alkışlayan, hep birilerinin sadece doğrularını yazan, hiç eleştirmeyen hatalarını görmezden gelen, Hep teşekkür eden, yanlışlarını yazmaz isen en iyi gazeteci en iyi köşe yazarı sen oluyorsun.
Birilerin yanlışlarını, eksiklerini görürsen senden kötüsü yok… Hemen tu ka ka oluverirsin… Bu tu-ka-ka-lık güç sahipleri ile ilişkine bağlıdır.. güç sahipleri ile aran iyisi ise onun etrafındakiler seni sevmese mecburen seninle iyi geçinmek zorunda aran kötü ise seni sevseler de sana selamı sabahı kesecek kalitesizlikte..
Onun için sel gider kum kalır derler ya 12 yıllık aktif gazetecilik sürecinde kimler geldi kimler geçti… Dün yanına yaklaşılamayan adamların bugün çarşı pazarda selam vereni yok… Dün orda burada olanlar ziftinenler bugün önemli görevlerde…
Bu meslekte kaymakamından tutun, belediye başkanı, milletvekilli, müdürler , STK başkanları, iş adamları ile tanışırken aynı zamanda insanı da tanıdık vesselam… Yetki sahibi değilkenhangi insani vasıfları taşıdıklarını, yetki sahibi olunca nelere dönüştüklerini öğrendiğim tecrübelerden bir tanesi....
Tabiî ki insanımızın en çok izlediği haber adli olaylar en çok okuduğu köşe yazıları da polemik yazıları olduğunu öğrenirken ne kadar acı haber yazmak zorunda kalırken yaşma haberleri noktasında yaptığımız gezi haberleri ve fotoğrafları gerek gazetede herek sosyal medyada büyük ilgi gördü.
Her şeyden önce bir gazeteci yerli olması lazım son günlerin benimde çok beğendiğim… yerlilik yani bu ülkeyi bu vatanı bu milleti bu halkı seven ve bu halk için a –b-c d- düşüncesinde olması fark etmez ama bu ülkenin daha nasıl yaşanabilir hale gelir için mücadele etmek..
Yabancı ülkelerin taşeronu olmadan ülkesini milletini vatanının az bir değere yabancılarla iş tutup satmak onlara hizmet etmek… bu ister ulusal olsun ister yerel değişmez .. bu ülke böyle gazeteleri böyle gazetecileri son zamanlarda daha çok görmeye başladı… bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içen şerefsizler utanmadan bu terör örgütünü destekleyebiliyor…
Memleket gazetesi ile Beraberliğimiz12 yıla girmiş. Bu beraberliğimizin uzun soluklu olmasının asıl nedeni memleket gazetesinin “ilkeli” ve “seviyeli” bir yayın hayatını benimsemiş olmasıdır.
12 yıl önceki Üslubumuzu hiç bozmadan, takipçilerimiz ile aramızdaki samimiyeti koruyarak gazetecilik hayatımıza devam etmek azim ve kararlığımız ilk günkü gibi heyecanlı ve azimle devam ediyor.
Bu memleket hepimizin diyor başta değerli patronumuz Adem alemdar’a ve genel yayın yönetmenimiz M. Ali köseoğlu’nun şahsında tüm memleket çalışanları ve okuyucuları birlikte On ikinci yılda; yeni hizmetlerle yeni ufuklara doğru...