“Sözcü” isminde bir gazete var… Sürgün y(azarlar)ın toplandığı bir gazete… Bu gazetenin köşe y(azarlar)ı arasında; Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Soner Yalçın, Uğur Dündar ve Yekta Güngör Özden isimleri dikkatlerimizi çekiyor… Bu y(azarlar)ın her birinin mazisi karanlık… Yıllarca karanlık odakların kalemşörlüğünü yapan bu sözde yazarların fitne mürekkebine banmış kalemleri, halka hep kin ve adavet kustu…

          Halkın iradesine saygı göstermeyen bu y(azarlar), ne Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını ne de Davutoğlu’nun Başbakanlığını içlerine sindirmiş değiller… Köşe yazıları hazımsızlıklarla dolu… Halkın yüzde 52’sinin oyları ile Çankaya’ya çıkmış Sayın Erdoğan’a ve Başbakan Davutoğlu’na duydukları kin ve nefreti seçmenlere de yöneltmekteler…

     Halk iradesini hazmedemeyen bu y(azarlar)dan biri olan Çölaşan, 31 Ağustos 2014 tarihli köşe yazısında “…Tayyip’e Tanrı gibi tapan kitlelerden, yani yüzde 50’den hiçbir tepki gelmeyecek. Ama geri kalan yüzde 50 yurtsever insanımız buna doğal olarak isyan edecek.” Sözleri ile zırvalamanın doruğuna tırmanmıştı…

          Çölaşan, bu köşe yazısında Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması için oy kullanan yüzde 50’lik seçmeni “tanrıya tapar gibi Erdoğana tapan” diye tavsif ederken, Sayın Erdoğan’a oy vermeyen yüzde elliyi ise “yurtsever” olarak nitelemiş ve aynı yazıda Sayın Erdoğan’a “diktatör” nitelemesinde bulunarak hadsizliğini zirveye taşımıştır…

         Erdoğan’ın 12 yıl Başbakanlık yaptığı bu topraklarda, halka hakaret etmeyi adet edinmiş edep fakiri, düşünce yoksulu, şeref yoksunu bu kiralık ve karanlık kalemin yazılarının hala yayınlanıyor olması Çölaşan’ın yalancı olduğunu göstermeye yeterdir… Eğer şeytana sözcülük eden bu y(azarlar)ın dediği gibi Erdoğan diktatör olmuş olsaydı şimdi ellerinde kalem değil kelepçe olacaktı…

         Özgür iradelerin özgür seçimine saygı duymayan bu y(azarlar), yıllarca darbelere ve darbecilere şakşakçılık yaparak bu günlere geldiler… Ülkenin kaymağını yediler, aldıkları talimatlar gereği yalan yanlış yazılar kaleme aldılar… Halkı, halkın iradesini, halkın inancını hiçbir zaman dikkate almadılar, aksine alaya aldılar… Ülkeyi; laik, Kemalist ve sol kesimin yönetmesi için çalıştılar…

          Şeytanın “sözcü”lüğünü yapan gazetelerin vicdanı kiralık, kalemi karanlık, düşüncesi bulanık, ağzı çarpık, dili sarkık müsvedde yazarlarının kalemlerinden saçılan fitne ateşi sönmeye mahkûmdur… Yeni Türkiye bu karanlık odaklara rağmen kurulacak, rayına oturacak ve 2023 hedefine hızla yol alacaktır…

         Akıllarını içki masalarında bırakan, sarhoş kafayla kalem oynatan yazarların mürekkeplerinden sadece ve sadece akılsızlık, fikirsizlik, densizlik akar… Ülkemiz artık içkinin uyuşturduğu, küfrün dönüştürdüğü beyinlerin yazıları ile yol almamakta, gündem belirlememektedir… İki güzel ve samimi insanın, Cumhurbaşkanı ve Başbakan olduğu bir ülkenin artık sırtı yere gelmeyecektir…

       Erdoğan’ın yeminini izlemeye tahammül edemeyen “CHP zihniyeti”, yargı kisvesi altında seçilmiş hükümete ve Cumhurbaşkanına ayar vermeye kalkan “yargı cuntası”, sipariş yazılarla gündemi bulandıran ve mide bulandıran “vesayet yazarları” ve şantajı-dublajı meslek edinen “paralel çete üyeleri” artık yolun sonuna geldiklerini anladılar… Bunun için hep kin ve adavet dilini kullanıyorlar, halkın iradesini yok sayıyorlar, seçilmişlere karşı atanmışları destekliyorlar…

          Artık bu ülkede halka zulmeden, batıya uşaklık eden, dış politikada pısırık davranan, iç politikayı düşmanlık üzerinden şekillendiren, ayakta kalabilmek için düşman üreten, dini öcü gören, ahlaksızlığa dur demeyen; rüşvetçi, hortumcu hükümetlerin dönemi kapanmış ve Türkiye yeni bir vizyon kazanmıştır…

          Artık halkla ve halkın değerleriyle barışık, halkın dilini konuşan, mazlumun vicdanına ses olan, dünya mazlumlarına el uzatan, geleceğe emin adımlarla ilerleyen, Osmanlıyı yıkıldığı yerden diriltmeyi hedefleyen, ümmetçi bir hükümet, Başbakan ve Cumhurbaşkanı var… Bu güzel yürüyüşe hepimiz katılmalı ve gücümüz nispetince destek vermeliyiz…

         Artık yeni Türkiye “AK” bir sayfa açmıştır… Şeytanın sözcülüğünü görev bilen yazar müsveddelerinin bu “AK” sayfayı karalamalarına izin verilmeyecektir… Halk yürüyüşünün öncülerine, Erdoğan ve Davutoğlu’na hak kaldıkları müddetçe bu halk destek verecektir…