Serpil Yalçınkaya

Serpil Yalçınkaya

Seyyid

“Issız köşelerde ciğerleri yana yana Ahmed gelecek diyen Hz. İsa(as)’ın dediği gibi, bu dünyanın talibi deniz suyunu içene benzer. İçtikçe susuzluğu daha da artar. Arttıkça içer ve susuzluğu gitmeden helak olur.

         Hazreti  Kibriya resul-i Ekrem (sav) Efendimiz de buyurur ki: Denize dalan kimsenin ıslanmaması düşünülemeyeceği gibi, dünya işlerine dalan kimsenin de kirlenmemesi imkansızdır.

         İmdi ey namı titreten kudretli beğlerim. Ben Harun! Peygamberin torunu Emir Seyyid’in yeğeni, Seyyid Musa’nın oğlu, Harun derim ki; ben atalarımdan aldığım görevimin başında yine aynı şekilde dediğimi işleyeceğim ve ümmetin bayındır olması için çalışacağım. Eğer hataya düşersem, yanılırsam, haksızlık edersem belinizde taşıdığınız kılıçların hakkı için beni o kılıçlarınızla düzeltmezseniz Mevlâ’nın laneti sizin üstünüze olsun. İmdi bu sözlerime itiraz edecek varsa hemen söylesin. Yok, eğer şimdi bir şey demez sonra üzerimizde bir hak iddia ederse…Mevlâ’ya kasem olsun ki elimdeki kılıçlarla hak ettiğini veririm.”

 

Okuduğunuz bu alıntı Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Muşmal ve Araştırmacı Yazar Fatih Babaoğlu’nun Seyyid  adlı romanlarından kısa bir kesit.

Beğ, Sultan ve Seyyid adları ile üçlü bir seri halinde hazırlanan bu çalışmayı iki kişinin birlikte kaleme almaları pek de kolay olmasa gerek. Hüseyin Muşmal’ı daha öncesinden de Beyşehir ile ilgili makaleleri ve eserinden tanıyoruz. Fatih Babaoğlu’nu da yine Beyşehir ve Akşehir ile ilgili çalışmalarından ve yazılarından tanıyoruz.

Seydişehir ve Beyşehir, Seyyid Harun Veli hazretleri ile Eşrefoğlu Mehmed Bey’in şahsında birbirlerine isim veren iki şehir olarak öne çıkmaktadır.

         Emir Seyyid ve kardeşi Seyyid Musa’nın babaları Harun Keramet , Peygamberin torunu olan İmam Musa Kazım’ın oğluydu.

Seyyid Musa’nın hanımı yani Harun’un annesi ise Hak aşığı  olan Veysel Karani’nin soyundan geliyordu.

Seyyid adlı romanı okumadan önce ben de bilmiyordum bu önemli ayrıntıları.

Bir yıla yakın bir süreçte yayına hazırlanan Seyyid’te, Eşrefoğulları dönemine tekabül eden zamanda bir keramet sonucu Küpe Dağı eteklerine gelerek Seydişehir’i kuran Seyyid Harun Veli Hazretleri’nin göç hikayesi ve Eşrefoğlu beyi Mehmed ile yollarının kesişmesi anlatılmış.

14. Yüzyılda geçen olaylar  Seyyid Harun Velî Hazretleri’nin Horasan’dan Anadolu’ya yaptığı göç hikâyesi ile başlıyor. Ve o dönem Seydişehir ve Beyşehir’ini okuyucusuna anlatıyor. Kitabın anlatımı kerametler ve hikayelerle örgülenmiş, akıcı bir anlatım ve diyaloglar şeklinde  ilerliyor. Sizi manevi bir atmosfere çekiyor.

Seyyid aynı zamanda Anadolu Beylikler dönemine de ışık tutuyor bir anlamda. Bu ilçelerimizin kuruluş hikayeleri ile o dönemdeki yönetim anlayışı ve yaşam tarzına da kapı aralayan bir çalışma olmuş.

Tarihsel olayların roman şeklinde anlatılması, tarihin yalın bir dille anlatımınından hoşlanmayanlar için çok daha farklı bir üslupla okuyabilmeleri adına önemli.Özellikle gençlerimizin tarihlerini doğru bilgi ve kaynaklardan sıkılmadan öğrenebilmeleri adına önemli.

 

Seyyid romanının Konyamızın bu güzide iki ilçesinin tanıtımı açısından katkı sağlayacağını düşünüyor, müellifleri Hüseyin Muşmal ve Fatih Babaoğlu’nu tebrik ediyorum.

image004-022.jpg

         Selametle, ihsanla kalınız.

Kitap Hakkında Bilgiler

image006-013.jpg

Yayın Tarihi: 2016

Yayınevi: Kömen Yayınları

Baskı Sayısı: 1.Baskı

Sayfa Sayısı: 206

Temin Adresi: Kömen Yayınları, Rampalı Çarşı

HÜSEYİN MUŞMAL

image008-012.jpg

 

1976 yılında  Beyşehir’de doğdu. İlköğrenimini Eşrefoğlu İlkokulu’nda, ortaöğrenimini Alaaddin Ortaokulu ve Beyşehir Lisesi’nde tamamladı. 1993 yılında Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü kazandı. Tarih bölümünden 1997 yılında mezun oldu.

Girmiş olduğu Yüksek lisans ve Araşturma Görevlisi sınavlarında başarılı oldu. Bölümünde göreve başlamadan önce 1997-98 öğretim yılı 1. dönemınde Beyşehir-Kurucuova kasabası lisesinde vekil ve aynı öğretim yılının 2.döneminde Aksaray ili Güzelyurt ilçesi Ilısu kasabasına asil öğretmen olarak görev yaptı.1998 yılında S.Ü. Fen Fdebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim, Yeniçağ Tarihi Bilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı.

1999 yılında tarih bölümünde görevlendirildi. Halen aynı bölümde olarak çalışmakta olup pek çok yayınlanmış makale ve çalışmaları bulunmaktadır.

image009.png

FATİH BABAOĞLU

1978 yılında  Beyşehir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Beyşehir’de tamamladı.

Yüksek öğrenimini Süleyman Demirel Üniversitesi’nde gerçekleştirdi.

Beyşehir’de kitabevi açtı.

 Bir Tebessüm Savaşçısı adı ile Nasreddin Hoca’nın biyografik romanını yazdı. Çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığında bulundu.

Hala Beyşehir’de yaşayan Babaoğlu evli ve Elif Gülce isminde bir kız çocuğuna sahiptir.

Akşehir’i de konu ettiği ‘Sultandağları’ ve ‘Mahpus’ isimli eserleri üzerinde çalışmaları devam etmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum