Sigarayı bıraktıktan sonra neler oluyor?

Sigarayı bıraktıktan sonra neler oluyor?

Sevgili nitelikli okurlar;

Sigara bırakmanın faydalarını anlatan ve çoğunlukla "bugün kendinize bir iyilik yapıp sigarayı bırakın" klişesiyle sunulan haberlerde sigarayı bırakmanın vücuda olumlu etkilerini bir zaman çizelgesiyle vermek adettendir.

Çizelgede, sigarayı bırakmanın 20 dakikadan 15 yıla uzanan zaman diliminde vücuda ne gibi olumlu etkiler yaptığı anlatılır.

Bu yıl da  Sigaraya Boykot Günü münasebetiyle karşıma çıkan çizelgede söylendiğine göre, sigarayı bıraktıktan 8 saat sonra tansiyon ve nabız normale dönüyor, 24 saat sonra kalp krizi riski azalıyor, 1 ay sonra öksürük kesiliyor, 10 yıl sonra akciğer kanseri riski ortadan kalkıyor, 15 Yıl sonra cillop gibi olunuyor.Şaka bir tarafa bunların hepsi doğru.

Bir seferinde bir arkadaşımda gaza gelip sigarayı bırakmış, ama ne yazık ki çizelgede bahsedilenlerden daha farklı şeyler hissetmiş. Şimdi o garip sigara bırakma döneminde arkadaşımın tuttuğu günlüğü sizlerle paylaşıyorum.

 

BİRİNCİ DAKİKA

Sevgili günlük,

Bu sabah gazetede televizyonda sigarayı bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Artık lokantalarda da sigara içilemeyecek. Bu tarz haberlerden ve kanunlardan oldum olası tiksinmeme rağmen nedense coşup sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu başucuma astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedeceğim. Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk adımımı atıyorum.

SEKİZİNCİ SAAT

Sevgili günlük,

Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabız normale dönüyormuş. İnanır mısın, bunu hissediyorum sanırım. Tamam,tansiyon ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemiştim,ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde. Coşkumu paylaşmak için Teoman'ı aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adını taktı. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu". Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun da harika olduğunu söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Yavşak işte, ben ne diyorum o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzı da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve nabız günde üç kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu işten? Demek ki, savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman 'dan ne farkım kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakıcaz....

ONUNCU SAAT

Sevgili günlük,

Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım açılmış, yemeklerin tadını daha iyi aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim.

ON BİRİNCİ SAAT

Acaba azaltarak mı bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği alayım, oyalanırım.

ON ÜÇÜNCÜ SAAT

İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran dejavu: "abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun."

ON DÖRDÜNCÜ SAAT

Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon çaldı, Teomanmış. "Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup kahkaha attı. Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde başarısız olmamı bekliyor demek ki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan Teoman, görüşürüz bakalım. İlk işim sigara paketinin olduğu çöp torbasını evden atmak.

ON YEDİNCİ SAAT

Sevgili günlük,

Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki çöp torbasını geri almaya karar verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların sinirli olmaya başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve sinirli biri olup Murat'a benzemeyeyim sakın?

YİRMİ DÖRDÜNCÜ SAAT

Sevgili günlük,

Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25 azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman'ı aradım az önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasından sözettim, güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül... Gidip kabak çekirdeği alayım.

İKİNCİ GÜN

Sevgili günlük,

Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluç köşesinin yarısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkıları"na ayırmış. Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık, bir kilo niye alıyorsun? Bundan sonra o dükkanın önünden geçemem.

ÜÇÜNCÜ GÜN

Sevgili günlük,

Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor. Daha da güzeli,kız arkadaşım geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim, kızın yanında arıza yapmasam bari...

DÖRDÜNCÜ GÜN

Sevgili günlük,

Dün ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara dışarı çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı çıktı.Durduk yerde kavga çıktı. Sonunda dayanamayıp karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan musakka söyledim. Garson tabağı getirir getirmez yedim yarım ekmekle hemde.

BEŞİNCİ GÜN

Bu sabah mobilyacıdan çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla beklemeye başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya çıkınca tedirgin olup kaçtılar.Mobilyacıyı arayıp siparişi iptal ettim, Yataş'ı var Mobella'sı var canım, banane yani...

ALTINCI GÜN

Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır yaptı. Zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur fosur sigara içmesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde çaktırmamaya çalışarak içime çekmeye çalıştım.

Ulan özlemişim be...

YEDİNCİ GÜN

Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için televizyonu açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel'da Timsah Avcısı diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadım herife. Eline bir yılan almış, yılan çıtır çıtır ısırıyor, bu gevrek gevrek gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş. Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic'I açıyorum, zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah bildiği gibi yapsın hepinizin. Süt içip uyumaya karar veriyorum, süt şişesinin üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar. Çal-ka-la-mı-yo-rum. Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para almasını biliyorsunuz eşşoğlueşşekler sizi be!

Akşam arkadaşlarla dışarı çıktık. Bu insanlar ne kadar anlayışsız var ya günlük, aklın oynar. Ulan zaten sigarasıztan beynim sulanmış, hala üzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı. Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığından beri kilo aldın lan kocagöbek" deyince dayanamayıp kafa attım Teoman'a. Yapmasam iyiydi.

SEKİZİNCİ GÜN

Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok umurumdaydı.Gereken cevabı verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek bırakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandım, gerisini getirmek lazım.

DOKUZUNCU GÜN

Sevgili günlük,

Bugün ne oldu biliyor musun, sevgilim beni terketti. Alçak kadın, Manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı benden. Bu arada kabak çekirdeği yemekten her tarafımda sivilce çıktı.

ONUNCU GÜN

İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden sözetmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra  içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var, şaşırırısın.

ON BİRİNCİ GÜN

Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş. Eskiden günde bir paket içiyordum, şimdi beş tane içiyorum. Yine kazançlıyım yani...

ON İKİNCİ GÜN

Bugün gazetede Amerika'da yapılan bir araştırmayla ilgili haber okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla zararı yokmuş. Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da bahsedilmiyordu. Madem öyle günde 10 tane içebilirim.

ON ÜÇÜNCÜ GÜN

Sevgilimi ve Teoman'ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha görüşmek istemediğini söyledi.Haklı kız, bir şey söyleyemedim. Teoman aramızda geçen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş sigara içmeye başlayınca beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse barıştık ve yarın akşam buluşmaya karar verdik.

ON DÖRDÜNCÜ GÜN

Teoman'la ocakbaşına gittik. İçtiğim sigaraları saymadım. Teoman'ın da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne? Sana da soruyorum günlük, sana ne?

ON BEŞİNCİ GÜN

Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar başlayınca ne olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha sigarayı bırakmayacağım sözünü verince geri döndü. Elveda günlük, bir daha işim olmaz seninle.

Hoşca sağlıcakla kalın ama en önemlisi adam gibi adam kalın.

BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ:

*Yapılan araştırmalara göre akciğer kanserinin yüzde 85'i, kronik bronşit'in yüzde 75'i, kalp hastalıklarının yüzde 25'i sigaradan kaynaklanıyor. Uzmanlar, 100 bin kişilik nüfusta hiç sigara içmeyenlerin akciğer kanserine yakalanma oranının yüzde 0.1-0.2, günde bir paket içenlerde yüzde 44, 1-2 paket içenlerde 58, günde 2 paket ya da daha fazla içenlerde 72 olduğuna dikkat çekiyor.

*Dünya sağlık örgütü istatistiklerine göre dünya ülkelerinin sigara içenlerin birçoğunda en çok rastlanan ve en çok ölüme yol açan nedenler arasında ilk sırayı akciğer kanseri alıyor. Son 40 yılda yüzde 250 oranında artış gösteren akciğer kanserine sadece ABD'de her yıl 160 bin kişi yakalanıyor. Türkiye'de ise her yıl 30-40 bin kişide akciğer kanseri görülüyor.

*Sigara içmek, belle ve sırt ile ilgili hastalıkların tedavisini engelleyen yegâne faktörlerden biridir. Bunun nedeni, sigara içen kişilerde vücudun, omurilikteki disklere çok zayıf miktarda oksijen göndermesidir.

* Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.

*Soğuk havalarda ısınmak için alkol almak son derece tehlikelidir. Yüzeysel damarlarda genişlemeye yol açan alkol bir süre kendinizi ısınmış gibi hissetmenize yol açarken, vücudun ısı kaybını kolaylaştırır. Bu da donmayı çabuklaştırır.

* Macar Yanosh Voven ve karısı Sara dünyada en uzun aile hayatı sürmüşler. Onlar 147 sene beraber yaşamışlar. Yanosh 172, Sara 164 sene yaşamıştır. Öldüklerinde en küçük çocuklarının 116 yaşında imiş.

* En büyük kuş yumurtası devekuşunundur. 15 - 20 santimetre uzunluğunda ve ortalama 1.7 kilogram ağırlığındadır. Kaynatılarak pişirilmesi 40 dakika sürer.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum