Şile'deki bot kazası davası

Şile'deki bot kazası davası

Şile açıklarında 2012'de batan yük gemisinin mürettebatını kurtarmaya giden botun alabora olması sonucu 3 Kıyı Emniyeti personeli ve bir balıkçının ölümüne ilişkin 11 kişinin yargılanmasına devam edildi- Bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde san

İSTANBUL (AA) - Şile açıklarında batan yük gemisinin mürettebatını kurtarmaya giden botun alabora olması sonucu 3 Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü personeli ve bir balıkçının ölümüne ilişkin 11 kişinin "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan yargılanmasına devam edildi.

Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 9 tutuksuz sanık ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada, kazada ölenlerin yakınları da hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı, olay tarihinde Kıyı Emniyeti Genel Müdürü olan Salih Orakçı hakkında 3 Ekim'de "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan ayrı iddianame hazırlandığını, mahkemeye gönderilmesinin ardından da bu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini tutanağa yazdırdı.

Kimlik tespitinin ardından savunması alınan sanık Salih Orakçı, olay tarihinde Kıyı Emniyeti Genel Müdürü olarak görev yaptığını hatırlattı.

Orakçı, 15 yıl gemi kaptanlığı yaptığını belirterek, "Daha sonra genel müdürlüğe kadar terfi ettim. Ben de bir kaptanım ve denizde nasıl davranılması gerektiğini bilirim. Olay tarihinde yabancı bandıralı bir gemi karaya oturup yardım istemişti. Oluşturulan kriz masasına ben gelene kadar yardımcılarımdan Olcay Özgürce başkanlık etmiştir. Ben de bizzat kriz masasını yönettim. Kriz masası olayı yönetmek için değil, bilgileri alıp koordinasyonu sağlamak için vardır." dedi.

Kıyı Emniyeti Genel Müdürü olarak kendisinin genel müdürlük bünyesinde çalışan kaptan ve deniz personeli üzerinde karayla sınırlı bir emir komuta yetkisi bulunduğunu kaydeden Salih Orakçı, "Kaptan denize açıldığında tüm inisiyatif kendisindedir. Kendisine hiç kimse emir veremez. Ben ölen kaptan ve personele emir vermedim. Denize çıkmadığı takdirde hakkında işlem yapacağım ya da rütbelerini sökeceğim yolunda bir telkinim de olmadı. Suçsuzum, beraatimi karar verilmesini istiyorum." şeklinde konuştu.

Sanık Salih Orakçı'nın avukatı Tuğba Kahraman, "Personel can yeleği giymemiş ve denizde meydana gelen yanlış bir manevra sonucu bot batmıştır. Bu olayla müvekkilimin yaptığı görev sebebiyle de illiyet bağı yoktur. Kaptan Cemil Özben kendi inisiyatifi ile denize çıkmıştır. Beraatine karar verilsin." dedi.

Söz verilen müşteki avukatlarından Eyüp Salih Çolak ise sanık Salih Orakçı'dan şikayetçi olduğunu belirterek, "Sanık Salih Orakçı'nın telsiz konuşmalarında denize çıkma konusunda ısrar ve baskı yaptığına yönelik tanık beyanları olmuştur. Bu hususun sorulmasını talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Salih Orakçı, böyle bir konuşmanın söz konusu olmadığını dile getirerek, ne mizacının ne de tecrübesinin böyle bir duruma müsaade edeceğini söyledi.

Mahkeme Başkanı Haluk Azkın, sanıkların kusur durumuna ilişkin bilirkişilerden istenen raporun mahkemeye ulaştığını tutanağa geçirdi. Bilirkişi raporunda, meydana gelen kazada sanıkların kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirildi.

Mahkeme heyeti, müşteki avukatlarına bilirkişi raporunu inceleyip beyanda bulunmak için süre verilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 4 Aralık 2012 tarihinde Şile açıklarında yabancı uyruklu yük gemisinin battığı anlatılıyor.

Gemi mürettebatını kurtarmaya giden Kıyı Emniyeti personelinin bulunduğu botun kurtarma faaliyeti esnasında battığı aktarılan iddianamede, olayda kaptan Cemil Özben, yağcı Turgay Sarıboğa, makinist Mehmet Genç ile balıkçı Mümin Akgün'ün boğularak yaşamını yitirdiği belirtiliyor.

İddianamede, olayda hayatını kaybeden personelin ailelerinin Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü sorumlularından şikayetçi olduğu aktarılıp, olay sırasında kriz masası oluşturarak botu görevlendiren Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü çalışanı 10 sanığın "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 3'er yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Öte yandan iddianamede, o dönem Kıyı Emniyeti Genel Müdürü olan Salih Orakçı hakkında ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca soruşturma izni verilmemesi nedeniyle takipsizlik kararı verildiği kaydediliyor.

Kaynak:Haber Kaynağı