"Sincar'ın ikinci Kandil olmasına müsaade edilmemeli"

"Sincar'ın ikinci Kandil olmasına müsaade edilmemeli"

Güvenlik uzmanları, tepkilere rağmen iki yıldır Sincar'ı terk etmeyen terör örgütü PKK'nın o bölgede Türkiye için tehdit oluşturduğunu vurguladı- TÜRKSAM Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erdurmaz: - "Türkiye'nin, bekası için Sincar'a müdahale etmesi gerekiyor.

ANKARA (AA) - Güvenlik uzmanları, iki yıldır Sincar'ı terk etmeyen terör örgütü PKK'nın o bölgede Türkiye için tehdit oluşturduğunu vurgulayarak, bölgenin ikinci Kandil olmasına müsaade edilmemesi gerektiğini belirtti.

Ezidi Kürtleri DEAŞ'tan kurtarmak bahanesiyle 2014'te Musul vilayetine bağlı Sincar (Şengal) ilçesine yerleşen bölücü terör örgütü PKK, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) karşı çıkmasına rağmen bölgeden çekilmiyor.

PKK'nın Suriye'deki sözde kantonlar ile Kandil arasındaki koordinasyonu Sincar üzerinden sağlamak istediğine dikkati çeken güvenlik uzmanları, kanlı örgütün bölgeyi terk etmemesi halinde Türkiye'nin güvenliği için buraya müdahalede bulunulabileceğini vurguluyor.

AA muhabirine konuşan Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi (TÜRKSAM) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Serdar Erdurmaz, Türkiye'nin toprak bütünlüğü için Sincar'daki PKK varlığına karşı duyarsız kalamayacağını belirterek, "Fırat Kalkanı Harekatında olduğu gibi Türkiye'nin, bekası için Sincar'a müdahale etmesi gerekiyor. Irak'ta istikrar sağlanmış değil. Sürekli bir çatışma hali var. O bakımdan Türkiye'nin bu harekatı yapması son derece makul olacaktır. Sincar'ın ikinci Kandil olmasına müsaade edilmemelidir." dedi.

Türk ordusunun Sincar'daki PKK tehdidini bertaraf etmek için atacağı adımlara uluslararası camiada herhangi bir aktörün itiraz edemeyeceğini vurgulayan Erdurmaz, "Türkiye, uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan meşru savunma hakkını kullanmak suretiyle oradaki bölgeyi temizleme hakkına sahiptir." diye konuştu.

Askeri müdahale için Türkiye'nin herhangi bir güçten izin almasına gerek olmadığını da anlatan Erdurmaz, şöyle devam etti:

"Gelişmelere bir bütün olarak bakıldığında operasyon için gereken şartların olgunlaştığını söyleyebiliriz. Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi Türkiye'nin, bekası için Sincar'a müdahale etmesi gerekiyor. Irak'ta istikrar sağlanmış değil. Sürekli bir çatışma hali var. Bu nedenle Türkiye'nin bu harekatı yapması son derece makul. Sincar'ın ikinci Kandil olmasına müsaade edilmemelidir. Operasyon için bir mekanizmanın davetine gerek yok zira burada esas olan Türkiye'nin güvenliği ve bekasıdır. Türkiye elini çabuk tutup karar vermelidir. Böyle bir operasyona Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) gücünün yettiğini düşünüyorum, zaten bu yönde tecrübe kazanmış."

- "PKK Sincar üzerinden meşruiyet kazanmak istiyor"

Terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar da 2014'te Musul'a giren terör örgütü DEAŞ'ın Sincar'daki Ezidilere yönelik saldırılar gerçekleştirdiğini, bunun üzerine PKK'nın bu bölgeye çok sayıda militan gönderdiğini söyledi. DEAŞ Sincar'dan çekilmesine rağmen PKK'nın bölgede kalmaya devam ettiğini, kamu kurumlarını işgal ederek kendisi gibi düşünmeyen halka acımasızca davrandığını aktaran Ağar, "Batı dünyasında kendisine meşruiyet sağlamak adına Sincar'daki Ezidilerin dramını kullanan örgüt için bu bölge oldukça önemli. Suriye'de kurduğu hakimiyetin altyapısını Sincar'da attı." dedi.

Ağar, kanlı örgütün, yuvalandığı Kandil'le işgal ettiği Suriye topraklarındaki sözde kantonlar arasında koordinasyonu sağlamak için Sincar'ı irtibat üssü olarak kullanmak istediğine dikkati çekti.

Sincar'ı terk etmesi için örgüte baskı kurulmasına rağmen bir gelişme kaydedilmediğini belirten Ağar, "PKK, DEAŞ'in El Bab'da yaptığına benzer bir şekilde Sincar'da sivil halkı kalkan yapıyor. Terörist unsurlarını halkın içinde yuvalandırdı. Batı'dan aldığı destek ve fonlama sayesinde bu cüreti buluyor." ifadelerini kullandı.

PKK'nın Sincar'daki varlığının siyaset, ekonomik ve demografik tehdit oluşturduğunun altını çizen Ağar, bu durum karşısında Mesud Barzani'nin Sincar, Zummar, Rabia ve Telafer'deki Sünni Araplardan bir peşmerge kuvveti kurmaya çalıştığını söyledi.

Türkiye ile Barzani ilişkisinin bundan sonra farklı bir boyutta gelişeceğini anlatan Ağar, şunları kaydetti:

"Bu sürecin işbirliği anlamında bir etki üretebileceğini öngörmeliyiz. Bir askeri harekat söz konusu olduğunda elbette ki doğal olarak Barzani'nin yapmış olduğu açıklamalar önem kazanıyor. Sonuçta onların egemenliğini ihlal eden bir temel tehdit var. Onlar da bundan fazlasıyla rahatsızlar. Özellikle peşmerge ile PKK arasında yaşanan o kırılganlık burada kendisini gösteriyor. Bununla birlikte müdahale için Barzani'den Türkiye'ye bir davet gelmesi de mümkün."

- "Barzani ve Irak hükümetine baskı yapmalıyız"

Strateji ve Yönetim Uzmanı emekli Yarbay Halil Mert de Türkiye'nin özellikle son yıllarda bölgede istikrarın sağlanabilmesi için ağırlığını ortaya koyarak ciddi bir strateji sergilendiğini söyledi.

İran'ın baskısına rağmen Rusya'nın Türkiye'den yana bir duruş sergilediğini vurgulayan Mert, Türkiye'nin bu etkisini siyasi baskı ve psikolojik harekatta da kullanması gerektiğini belirterek, Sincar'ın PKK’dan arındırılması için öncelikle Irak merkezi hükümeti ile Barzani'ye baskı yapılması gerektiğini ifade etti.

Bölücü örgüt PKK'nın elebaşlarından Murat Karayılan'ın Sincar'dan çekileceklerine dair yaptığı açıklamayı hatırlatan Mert, örgüt tamamen bölgeyi terk etmediği sürece bu ifadenin bir öneminin olmadığını söyledi.

Örgütün Sincar'daki varlığına karşı Türkiye'nin oldukça stratejik davranması gerektiğini belirten Mert, şöyle devam etti:

"Burada esas olan milli güvenliğimiz ve medeniyet coğrafyamızdaki halkların barış ve istikrarıdır. PKK'nın Sincar'daki varlığı sıradan bir durum değildir. Bu nedenle örgütün orada varlık göstermemesi gerekiyor. Türkiye, Irak hükümeti ile Barzani'ye örgütü o bölgeden çıkarmaları için baskı yapmalıdır. Eğer Barzani PKK'ya karşı harekat yapacaksa ona hava ve topçu desteği ile teknolojik destek sağlamalıyız. Özellikle oradaki yerel unsurlardan kendimize müzahir kuvvetler oluşturmalıyız. Bu oldukça mümkün zira tarihsel ve kültürel bağlarımızın güçlü olduğu bir bölgeden söz ediyoruz."

Mert, PKK'nın son bir yılda TSK karşısında tarihinin en ağır yenilgisini yaşadığını, bu nedenle ağırlık merkezini Suriye'ye kaydırdığını belirterek, "PKK'nın Sincar ve diğer bölgelerdeki varlığına karşı Türkiye'nin etkisiz kalacağını düşünmek yanlış olur. Müttefikleri tarafından yalnız bırakılmasına rağmen, dünyanın başına bela olan bütün terör örgütleriyle mücadele eden bir ülkeyiz." ifadelerini kullandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı