Sofya’nın Göçü…

 

Uzun zamandır haberleşmiyorduk Sofya ile. “Kitabım çıktı, sana da tanıtım toplantısı için bir mail attım, okudun mu” dediğinde çok mutlu oldum.

Türk hikâyeciliğinde gelecekte adından çok söz ettirecek Sofya Kurban’ın hayat hikayesi de gerçekten kitaplara konu olacak nitelikte.

Kitabı da bu hayat hikayesinden bir kesit aslında…

Özellikle Türkiye’de onun hikayesine yabancı kimsenin olmadığını düşünüyorum.

Onun hikayesi bu ülkenin hikayesi biraz da…

Çin’den Adriyatik’e kadar uzanan büyük “göç’ün bir parçası, aslında Sofya…

 Sofya’nın Doğu Türkistan’da başlayan hikayesi de, şimdilik Ankara’da devam ediyor.

Evet “Göç” kitabında Sofya, insanlığın bu büyük hikayesini anlatıyor.

“Göç”te Çin’den Rusya’ya, İdil Boylarından NewYork’a, Kazan’dan Pekin’e, İstanbul’dan Ankara’ya farklı şehirler, farklı yüzlerle tanışıyorsunuz.

Göçler hep zorluklar ve zorunluluklarla birlikte anılır.

Kitapta bu zorluklar ve zorunluluklarla ilgili oldukça ilginç anektodlara rastlıyorsunuz.

Kalmanın ve gitmenin hangisinin daha zor olduğuna dair düşünceler sizi de rahatsız ediyor.

Gitmek ve kalmak kararının verilmesi belki de hikayenin en önemli sayfalarını oluşturuyor.

Göç eden insanın psikolojisine, hangi duyuları yaşadığına bu kitapta en güzel şekilde şahit oluyorsunuz…

Merak, korku, gitmek, kalmak, özlem, toprak, vatan, aile, özgürlük

Bütün bu kavramların farklı anlamlarına Sofya’nın “Göç”ünde rastlıyorsunuz…

Göçler aynı zamanda hayal kırıklıklarıyla da kendinden söz ettirirler.

Orta Asya’daki ülkelerin bağımsızlığını kazandığı dönemlerde, Türkiye’ye gelen Türkiye’den oralara gidenlerde de aynı hayal kırıklıklarını gördük…

Beklenenlerle, karşılaşılanların çoğu zaman örtüşmediğine şahit olunuyordu…

Sofya’nın kitabında aslında bu ve buna benzer pek çok soruya da cevap bulabileceğinizi düşünüyorum.

Ancak kitabın tamamını burada anlatırsak, okuyucusuna yer kalmaz.

Sofya’nın Göç’üyle Kazan’dan Ankara’ya yolculuğa var mısınız?

Önceki ve Sonraki Yazılar