Soğuk algınlığı virüsleri astımı tetikliyor
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şekerel:- "Hem çocukluk hem de erişkin yaş döneminde astımı en sık tetikleyici neden soğuk algınlığı virüsleridir"
ANKARA (AA) - DUYGU YENER - Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, astım hastalarını olumsuz etkileyen faktörlerden ilk akla gelenin alerjenler, hava kirliliği ve ağrı kesici ilaçlar olduğunu belirterek "Hem çocukluk hem de erişkin yaş döneminde astımı en sık tetikleyici neden soğuk algınlığı virüsleridir." dedi.
Prof. Dr. Şekerel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada 300 milyon astım hastası olduğunu ve önümüzdeki 10 yılda bu sayının 400 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini bildirdi.
Astımın hem çocukların hem de erişkinlerin en sık görülen kronik hastalıklarından biri olduğunu aktaran Şekerel, "Astımdaki bu artışın endüstrileşme ile ilişkili olduğuna inanılmaktadır. Nitekim astım sıklığı gelişmiş ülkelerde, gelişmemiş ülkelere göre daha yüksektir. Ülkemiz, dünyada astımın sık görüldüğü ülkelerden biridir ve hastalık sıklığının özellikle Karadeniz bölgesinde daha yüksek olduğu görülmüştür." dedi.
Astımın, akciğerin içindeki hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden kronik bir akciğer hastalığı olduğunu ifade eden Şekerel, hava yollarındaki bu daralmanın ise mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesinden kaynaklandığını söyledi.
- "Kapalı ortam mutlaka havalandırılmalı"
Hastalığın en sık görülen belirtileri arasında, tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışıltı ve ıslık sesi, göğüste baskı ve öksürük hissinin yer aldığını anlatan Şekerel, tedavideki asıl amacın hastalığın kontrol altına alınması olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de astım tedavisi ile ilgili her türlü ilacın bulunduğuna işaret eden Şekerel, uygun ilaç tedavisiyle astımlıların iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlama olmadan devam edebileceklerini söyledi.
Astım ilaçlarının büyük bir kısmının solunum yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlar olduğunu ifade eden Şekerel, solunum yolu ile ilaç kullanımının hem ilacın doğrudan hava yollarına ulaşması üzerinden daha etkin bir tedavi sağladığını hem de daha az ilaç kullanılması sonucu daha az yan etki oluşturduğunu aktardı.
Astım hastalarını olumsuz etkileyen faktörler denildiğinde çoğu kişinin aklına alerjenler, hava kirliliği ve ağrı kesici ilaçların geldiğine dikkati çeken Şekerel, "Hem çocukluk hem de erişkin yaş döneminde astımı en sık tetikleyici neden soğuk algınlığı virüsleridir. Bu virüslerin en sık görüleni ise nezle virüsüdür." değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Şekerel, astımı tetikleyen virüslere karşı yapılacak en etkin işlemin, hastalıktan sakınma önlemleri olduğunu belirterek bunun de el ve ağız hijyenine dikkat edilmesi, kapalı ortamların sık sık havalandırılması ile mümkün olacağını söyledi.
- "Düzenli doktor kontrolü gereklidir"
Bahar aylarında özellikle okul ve kreş gibi kapalı ortamlarda bulunan çocukların soğuk algınlığına daha sık yakalandığına işaret eden Şeker, virüslerin aksırma ve öksürme ile ortama saçılan damlacıklar ve bunların bulaştığı objelerle yayıldığını dile getirdi.
Astımın kısa sürede gelip geçen bir hastalık olmadığına dikkati çeken Şekerel, şunları kaydetti:
"Bu nedenle hastanın yakınması olmasa da düzenli doktor kontrolü gereklidir. Astımı tamamen ortadan kaldıran bir tedavi şekli henüz mevcut değildir. Astım tedavisi kabaca iki aşamada incelenebilir. Sakınma önlemleri yakınmaların oluşmasını büyük oranda kontrol edebilirse de çoğu hastada tümüyle ortadan kaldıramaz. Astımda, özellikle de çocukluk yaş grubunda, fiziksel aktivitenin artırılmasının, mümkünse düzenli sporun hastalığın seyrine olumlu katkıları olduğu gösterilmiştir. Bu sayede günlük kullanılan ilaç dozları, hekim başvuru ihtiyaçları ve astım nedeniyle hastaneye yatışlar, acile başvuruların azaltılabildiği saptanmıştır."
AA
Kaynak: