Ülkemizde, solun başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi.

12 mart ve 12 eylülde hedef ulusalcı aydınlar ve solculardı. Alabildiğine ezildi sol.12 eylül faşistlerinin hedefi okumayan, tartışmayan, sorgulamayan bir gençlikti. İstediklerini gerçekleştirdiler.

Sol muhalefetin güdük kalmasının nedenlerinden biri bu.

İkincisi partilerdeki tek adam diktatörlüğü

Baykal CHP’yi dikensiz bir gül bahçesine çevirdi. Parti içi muhalefeti tümüyle tasfiye etti. İtaatkâr bir zümreye kaldı parti. Elbette böyle bir CHP AKP’nin işine yarardı, yaradı da. İki dönemdir muhalefetsiz yönetiliyor ülke.

Sıkı bir muhalefet olmayınca da esip gürlüyorlar tepemizdekiler. Babalar gibi satıp savıyorlar. Sesini çıkaranı “ananı da al git” diye kovuyorlar.

Aslında benim yıllardır dile getirdiğim bir şey var. Baykal’ın iktidar olma gibi bir derdi yok. Hatta kimi başarısızlıklara da bile isteye imza atıyor.

Yerel seçimler yaklaşıyor.

Ankara CHP’nin önemli kalelerinden biriydi. Melih Gökçek’e teslim ettiler o kaleyi. Şimdi geri almak için başlattıkları çalışma tam bir kara mizah.

Murat Karayalçın’ı Gökçek’in karşısına aday çıkaracaklar. Karayalçın iki dönem aday oldu kazanamadı. Şimdi nasıl kazanacak? Bir parti iyi aydınlarını parti içi ihtiraslara kurban ederse bu duruma düşer.

Gelelim şehrimize.

Bildiğim kadarıyla diğer partiler çoktan başladılar yerel seçim çalışmalarına.

CHP’nin atanmış yönetiminden tık yok.

Milletvekili Atilla Kart da olmasa CHP diye bir partinin varlığından bile kuşkuya düşeceğiz. Böyle olması da normal aslında. Parti içi muhalefetin en güçlü çıktığı yerlerden biriydi şehrimiz. Buraya kendi yandaşlarını atadı Baykal, muhalefeti ise partiyi terk etmeye zorladı. Partiye yıllarca hizmet etmiş onlarca değerli siyasetçi ya başka partilere gitti ya da siyasetten soğudu. Onların yokluğu şehrimiz için büyük kayıp.

Terör olayları, zamlar almış başını gidiyor.

Esnaf, emekli, işçi, memur perişan. Köylülerin hali içler acısı. Bütün bu konularda ne düşünüyor, ne diyor atanmış parti yöneticileri, bilen var mı?

Sözün kısası adam gibi siyasetçilere, adam gibi bir sol muhalefete ihtiyacımız var.