Solingen katliamının 24. yılı
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Yeneroğlu:- "Aradan geçen 24 yıla, aile fertlerini ve evlatlarını kaybeden Mevlüde Genç'in örnek barışçıl tavrı damga vurmuştur. Mevlüde annenin her zaman barış ve sükuneti tavsiye ed
İSTANBUL (AA) - TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 29 Mayıs 1993'te 5 kişinin hayatını kaybettiği Solingen katliamında aile fertlerini ve evlatlarını kaybeden Mevlüde Genç'in barış ve sükuneti tavsiye eden tutumu karşısında en büyük görevin, Almanya'da ırkçılıkla etkin bir şekilde mücadele etmek olacağını belirtti.
Yeneroğlu, 29 Mayıs 1993’te 5 kişinin hayatını kaybettiği Solingen katliamına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Almanya'da Türklere uygulanan ırkçılığı eleştirdi.
Almanya'nın Solingen kentinde yaşayan Genç ailesinin evinde 1993'te tüm ülkeyi derinden sarsan bir facia yaşandığını, neonazi 4 genç tarafından evin kapısında tutuşturulan kağıtlardan yükselen alevler bütün evi sardığını ifade eden Yeneroğlu, o alevlerin Genç ailesinin 3'ü çocuk 5 ferdini hayattan kopardığını aktardı.
Almanya'da yaşanan bu felaketin sadece Türkleri değil, tüm toplumu ayağa kaldırdığını vurgulayan Yeneroğlu, şunları kaydetti:
"16 ve 23 yaşları arasındaki 4 failin işlediği bu suç, sadece ülkedeki Türkleri değil, tüm toplumu ayağa kaldırdı. Alman makamları o dönemde başta Genç ailesi ve ülkedeki tüm azınlıkların yaralarını sarmak için pek çok adım attı. 5 kişiye mezar olan o ev, utanç müzesine dönüştürüldü.Genç ailesine destek sunuldu, şehirdeki bazı yerlere hayatını kaybeden aile bireylerinin adı verildi.
Genç ailesi, yaşadığı acıyı intikama dönüştürmedi. Bu dayanışma maalesef Türk toplumunun yaşadığı derin endişeyi dindirmedi. Tüm yaşadıklarına rağmen Genç ailesi yüce gönüllülük göstererek intikam çağrısı yapmadı, örnek bir tutum sergiledi ve birleştirici mesajlar verdi. Olayda kızlarını, torunlarını ve yeğenini toprağa veren Mevlüde anne, facianın 20. yılında 'Burası bizim de vatanımız, sevgi insanı yaşatır, nefret öldürür. Hepimizi Allah yarattı.' şeklinde konuşmuştu."
Almanya’da resmi kayıtlara geçen ırkçı saldırılar hakkında da bilgi veren Yeneroğlu, 2016’da mülteci yurtlarına yönelik bine yakın saldırının gerçekleştiğini belirtti.
Ülkedeki siyasilerin ırkçı saldırıları teşvik edici açıklama ve davranışlarda bulunduğuna dikkat çeken Yeneroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
''Acılı bir aile bile bu denli sağduyulu açıklamalar yaparken şiddete davetiye çıkaran, kültür ve ırk temelli nefret söylemlerine sarılan aşırı sağcı siyasetçiler şiddete meyilli grupları geri dönülmez karanlık yollara sevk ediyor. Almanya'daki resmi rakamlara göre 2016’da mülteci yurtlarına yönelik bine yakın saldırı gerçekleşti. Aşırı sağcılar tarafından işlenen şiddet suçlar ise bin 698 vaka olarak polis kayıtlarında yer aldı. Aynı yıl Almanya'daki camilerin ise 71'inin saldırıya uğradığı Federal Meclis tarafından açıklandı. Ancak gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğu bilinen bir durumdur. Bu utanç verileri, 24 yılda ırkçı şiddetin sadece şekil değiştirmiş olduğunun kanıtı gibidir.''
Alman hükümetinin ülkesinde yaşayan yabancıların yaşamlarını koruma altına alma sorumluluğunu üstelenmesi gerektiğine dikkati çeken Yeneroğlu,
''Almanya’da sadece 'yabancı' veya 'Müslüman' olduğu için saldırıya hedef olabileceği endişesi taşıyanları rahatlatmak, tüm Alman makamlarının görevi olmalıdır. Bu felaketin yaşandığı Solingen şehrinde dahi AfD'nin yüzde 8 gibi bir oy alabilmiş olması, hala insanların etnik kökenleri, dini inançları üzerinden düşmanlaştırıcı söylemlerle oy toplanabiliyor olması kabul edilebilir bir durum değildir. Solingen faciasında ve NSU cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin ruhlarını teskin etmek, her şeyini geride bırakarak terör ve savaştan kaçan masum insanlardaki endişeleri bertaraf etmek adına siyasilere düşen, AfD ve türevlerinin kışkırtmalarına hiçbir şekilde meyletmemeleridir.''
AA
Kaynak: