Kasım Çakır
Son Oyun Venezuella
Venezüella'da 23 Ocak 2019’da muhalefet ve iktidar yanlılarının düzenlediği mitingler sonrası, çoğunluğu muhalefetin elindeki Ulusal Meclisin Başkanı Juan Guaido, muhaliflerin mitinginde kendini geçici devlet başkanı ilan etti. ABD’nin öncülüğünde aralarında Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika ve Guatemala'nın da olduğu bazı ülkeler tarafından tanınmıştı.
Türkiye, Meksika, Rusya, Küba, Çin ve Bolivya ise Nicolas Maduro hükümetine desteklerini yinelemişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Maduro'yu telefonla arayarak "yanındayız" mesajını verdi. Cumhurbaşkanımız, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya 'Maduro kardeşim! Dik dur, yanındayız' dedi."
Rusya da Maduro'yu, Venezuela'nın yasal bir şekilde seçilmiş devlet başkanı olarak tanıdı ve bu yaklaşımlarında bir değişiklik olmayacağını açıkladı.
Avrupa Birliği (AB), önümüzdeki günlerde Venezüella’da yeni başkanlık seçimlerinin yapılacağının duyurulmaması halinde Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido’yu geçici başkan olarak tanıyacağını bildirdi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, yaptığı yazılı açıklamada, Venezüella'da başkanlık seçimlerinin anayasal düzene ve uluslararası demokratik standartlara uygun özgür, şeffaf ve güvenilir biçimde yapılması çağrısında bulundu.
Mogherini, önümüzdeki günlerde yeni bir seçimin düzenleneceği yönünde bir duyuru yapılmaması halinde AB’nin, Venezüella anayasasının 233. maddesi uyarınca Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido’yu geçici başkan olarak tanınması da dahil çeşitli adımlar atacağını vurguladı.
Venezüella anayasasının 233. maddesine göre, “Başkan kalıcı olarak görevini yerine getiremeyecek duruma gelirse, Ulusal Meclis Başkanının devlet başkanlığı görevini 30 gün süreyle yürütebileceği” öngörülüyor.
1945’den sonra, Siyonistleri ve İngiltere’yi arkasına alan ABD, o tarihten bugüne kadar dünyayı kuşattı, etkisi altında esir aldı.
1945’den sonra Avrupa Kıtası’ndaki tüm devletleri kuşattı, korkuttu, kendi hinterlandına kattı. Bu ülkelere, ‘sizi koruyacağım’ dedi NATO’ya dahil etti, ‘para vereceğim’ dedi DTÖ, IMF’ye üye yaptı, mal ve silah sattı.
1945’den beri Avrupa ülkeleri ABD tarafından kuşatıldı, hapsedildi, esir alındı. O ülkeleri yönetecekleri bu güç belirler, Avrupa halkı sadece oy verir geçer. Çünkü, yöneticileri bu güçlerin piyonlarıdır. Hiçbir yönetici ABD’ye, Siyonistlere, emperyal küresel sermayeye kafa tutamaz, gıgını çıkaramazlar, direnemezler. Direnmiş olsalardı, Avrupa ülkelerinde de darbeler yaşanırdı.
ABD, AB ülkeleri, Latin Amerika ülkeleri; ‘Maduro giderse, Venezuella’ya demokrasi gelir!’ diyorlar. ABD ve AB, Irak’a, Suriye’ye ve Kuzey Afrika ülkelerine de demokrasi getireceklerini iddia etmişlerdi. Ne yazık ki, kan, acı, göz yaşı ve mağduriyetten başka bir şey getirermediler.
ABD, İsrail, Siyonizm, ABD güdümündeki NATO ve İngiltere; kendilerine köle yapamadıkları onlarca ülkeye ‘ambargo’ uyguladılar. Bu ülkeleri teslim almak, ekonomik kriz çıkartmak için son on yıldır petrol fiyatlarını düşük tuttular.
Bu ülkelerin çoğu petrol ülkeleri oldukları için teslim olmadılar. Teslim olmayan bu ülkelerde iç karışıklık çıkarmaya çalıştılar. Venezuella’da bu ülkelerden birisidir. Venezuella konusu, bu hamur daha çok su götürür. Hep beraber bekleyip, izleyim göreceğiz. Bu konu bazı ülkeler için sonun başlangıcı, bazı ülkeler için ilkin başlangıcı olacaktır. Belki de Dünyanın beşten büyük olduğunu gösterecektir.