Mustafa Yiğit
Orta Asya’nın ezgisi İbrahim Hocam, Başbuğ’a selam söyle…
Biz O’nunla Orta Asya Türk müziklerini çok sevdik.
Orta Asya’ya onun ezgileriyle daha sıkı bağlandık…
Atalardan bize kalan hatıraları yeniden hatırlattı..
Gülen gözleriyle şarkılar söyleyen, Ceza Hukuku anlatan bir adam düşünün…
İşte O, İbrahim Dülger Hocamızdı…
Onu ilk kez Konya Ülkü Ocaklarının 90’ların başında yaptığı gecelerde tanımıştım…
Kâh “Çırpınırdı Karadeniz” diyerek “Kâh Asya’nın Bozkurtları” diyerek bizi “Bir büyük Ülkü” ye götürüyordu…
Kâh “Ey güzel Kırım” diyerek, Kâh “Güzel Türkistan” diyerek bizlerin kanayan yaralarını hatırlatıyordu…
O sadece büyük bir sanatçı değildi, aynı zamanda Türk milliyetçiliği davasının gönüllü neferiydi…
Onu ben sadece Ülkü Ocaklarının gecelerinde sanatçı olarak değil, Selçuk Üniversitesinin koridorlarında hoca olarak da tanıdım…
Öğrencilerin en çok sevdiği hocası kimdi derseniz belki de hatta muhakkak ilk sıraya onun ismi yazılırdı.
Öğrencileriyle olan ilişkisi o meşhur şarkısı “kahkaha” daki gibi sevinç doluydu.
O hiçbir ayrım yapmaksızın öğrencileriyle keyifli sohbetler yapan, onlara sadece hoca değil, bir ağabey gibi yaklaşan hocalardan biriydi.
Ülkücü camiada onun yeri hep ayrı olmuştu. Hem hoca, ceza hukuku gibi bir dersin hocası hem de bir nefer gibi çalışan Ocak gecelerine aşkla şevkle çıkan büyük bir ülkü sevdalısıydı.
Pek çok kitaba imza atmıştı…
Orta Asya’daki pek çok türkünün derleyiciliğini yapmış, Orta Asya’yı neredeyse karış karış gezmişti…
O hukukçuydu, profesördü, dekandı, sanatçıydı.
Ama bunlardan daha çok da ülkücüydü.
Kendi vasıflarını sayarken “ülkücülük” vasfını en öne koyan gerçek dava adamlardan biriydi…
Biz sevenlerine, biz dostlarına hoş bir sada bırakıp gitti…
Mekanın cennet, ruhun şad olsun!
Orta Asya’nın ezgisi İbrahim Hocam, Başbuğ’a selam söyle…