Türkiye'de 52 adet iletişim fakültesi var ve bu fakültelerin yarısı her yıl 20 öğrenciye öğretmenlik sertifikası için pedagojik formasyon veriyor. 1995 yılından iletişim fakültesi sayısı aynı olmasa da pedagojik formasyon olan sayılar aynı. Özellikle gazetecilik bölümü öğrencileri  'Medya okuryazarlığı' öğretmenliği için bu seçeneğini seçiyor. 1995 yılından bu yana da 'Medya okuryazarlığı' dersi ha bugün geldi ha gelecek diye bekleniyor. Bu kadar üzerinde politika yapılan bir konu peki neden bu kadar uzun zaman aldı? Bu kadar öğrenciye neden bu kadar umut verildi? Hatta gazetecilik branşından yılda en fazla 2 öğretmen atanırken, bu kadar öğrenciye neden bu kadar pedagojik formasyon verilmeye devam ediliyor. Tüm bunlar yaşanırken medya okuryazarlığı dersi üzerinden siyaset mi yapılıyor? diye de soramadan geçemiyor insan. 

Peki neden böyle bir ders ortaya atıldı?

İnternetin hayatımızın büyük bir kısmında yer almasından dolayı Türkiye'de 2007 yılında medya okuryazarlığı uzmanlar tarafından zorunlu görüldü. Medya okuryazarlığı sadece sosyal medyayı çözümleme çabası değil aynı zamanda resmi internet sitelerinden nasıl faydalanmamız gerekiyor, hangi ihtiyaçlarımızda hangi internet sitesine ulaşmamız gerekli. Ulusal yada uluslararası reklamlar neleri anlatıyor? TV’ler nasıl bir ideoloji ile yayın yapıyor? Yani medyaya dair ne varsa her temel düşüncesi kazandırılıyor. Lise öğretiminde ise bu derslerin içeriği genişletilerek daha kapsamlı hale getiriliyor. Medya Okuryazarlığı dersi günümüzdeki uygulama ise liselerde ve üniversitelerde seçmeli olarak sunuldu. Günümüzde en çok üzerinde durulması gereken bu konu ise ikinci hatta üçüncü plana itilmiş. Örnek olarak aldığımız bazı ülkelerde bu ders zorunlu olarak başka isimle veriliyor. Medya okuryazarlığında sadece sosyal medyayı kullanma bilinci değil aynı zamanda söylemlerin analizini yapmamız da kazandırılıyor.  Bu konuda örnek ülkelerden İngiltere'ye bir bakın. Sosyal medyayı nasıl kullanıyorlar, nelere dikkat ediyorlar bir bakın. Gerçek olmayan, uydurma bilgilerin asla itibar olmadığını göreceksiniz. Birde Ortadoğu'yu yakıp yıkan Arap Bahar’ının çıkış sebeplerini bakın.

Sanal medya üzerinde yapacağımız biraz araştırmayla medya okuryazarlığı dersinin ne kadar önemli olduğunu anlarız. Her yıl ortalama 30 üniversitede medya okuryazarlığı öğretmeni olabilmek için 20 öğrenci pedagojik formasyon alıyor. Uzmanlar durumun farkında, fakat durum yetkililer tarafından tam olarak anlaşılmamış gibi. Bugün çocuklar ve gençlerin büyük bir çoğunluğu sosyal medyayı ve sanal alemi bilinçsiz kullandığını görüyoruz. Özellikle sosyal medya paylaşımlardan bunlar çok rahat anlaşılabilir.  Birde internet bloklarından neler yazıldığına bakıldığında bunları görebiliriz. Günümüz teknoloji devrinde medya okuryazarlığının ne kadar önemli olduğunu anlatan birçok şeyle karşılaşıyoruz. Uzmanlar uyarılarında her zaman haklıydı, geç kalırsak büyük kitleler zarar görecek.  Çünkü özellik sosyal medya kullanımı aşırı bilinçsizlik ve tahrik edici paylaşımlarla dolu. Herhangi bir sosyal paylaşım sitesinin içinde ele avuca alınacak çok az paylaşımlar var. Gelecek nesillerin daha bilinçli, sağlam ruhlu ve tahrikçilikten uzak olmasını istiyorsak Medya Okuryazarlığının önemi bir an önce faaliyete geçmesi gerekiyor.