Yerel yönetimlerin en önemli gelir kaynakları su tahsilâtları, kiradan elde edilen gelirler, iş makineleri veya çeşitli satışlar kanalı ile alınan gelirlerdir.

Bunların tahsilâtında önemli derecede aksama olursa gerekli ve beklenilen hizmetlerin getirlmesinde güçlükler yaşanabilir.

Birkaç gün önce diğer muhabir arkadaşlar ile birlikte belediye başkanımız Mehmet Mugayıtoğlu’nu ziyaret ettik.

Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren başkan Mugayıtoğlu, su bedellerinin ödenmesinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekiyordu.

Anlatılanlar iç açıcı olmadığı gibi bir takım insanların da su borçlarını ödememek için sanki inat ettiğini görür gibi oluyorduk.

Başka Mugayıtoğlu, belediye gelirlerinin büyük bir bölümün su tahsilâtlarından elde edildiğini belirtiyordu. Kimi insanların yılladır su parası ödemediğini, hatta 3-4 bin YTL borcu olan abonelerin olduğunu açıkça söylüyordu.

Eleştiri zamanı yerden yere vurulan yönetimlerin feryadına hak vermemek elde değil. Su paralarının ödenmemesi “kul hakkı” ihlali de olmaktadır.

Bir tarafta borcunu ödeyen bir kesim diğer tarafta ise vurdumduymaz bir kesim.

Esas olan vatandaşın hakkının korunması diye düşünüyorum.

Su parasını ödeyen insanın suçu ne veya ödemeyenin amacı ne?

Eğer daha iyi hizmet almak istiyorsak bu konuya biraz daha hassasiyet göstermeliyiz.

ALİ TEPESİNİN ÇEHRESİ DEĞİŞTİ

Ali Tepesi parkı, Karapınar’ın tarihi ve şehrin ortasında bulunan hâkim bir tepe. Yukarıdan çıktığınızda Karapınar ayaklarınız altında.

Otogar bölümünün bundan bir yıl öncesini bilmeyeniz mi yoktur. Pis, köhne ve çirkin bir görünüme sahipti.

 Bu görüntüler sebebi ile şehre ilk defa gelenler ilçe hakkında olumsuz düşünmelerine neden olmaktaydı.

Yıllar önce çocukluğumuzun geçtiği, saklambaç oynadığımız Ali tepesinin son yılarda yapılan çalışmalar ile yeni bir kimliğe kavuştuğuna şahit oluyoruz.

Yemyeşil bir görünme giren alana dikilen fidanlar ve güller, insanın ruhunu okşuyor. Şehre gelenler” bu nasıl yer” diye hayıflanmıyorlar.

Yapılan kamelyalar ve yürüyüş yoları ile Ali tepesi bir başka güzel oldu.

İnsanların alternatif dinlenme yerlerinden biri olan Ali tepe dinlenme parkındaki peyzaj çalışmasında emeği geçenleri kutluyorum.

DOKTORA SORUŞTURMA

Birkaç hafta öncesinde Ereğli Devlet hastanesinde bir Kadın Doğum Uzmanın Karapınarlı hastalara bakmadığı yönünden bir yazı yazmış ve konu hakkında Ereğli  “Hasta Hakları Birimi” ne şikâyette bulunmuştum.

Kurul başkanı Uzm Dr Mustafa Dudaklı imzası ile gelen cevap yazında doktorun suçlu bulunduğu ve idari soruşturma yapılmak üzere başhekimliğe kararın bildirildiği açıklanıyordu. Telefonda görüştüğüm Devlet Hastanesi’nin Başhekimi Uzm Dr Anıl Serin soruşturmanın devam ettiğini kaydetti.

Kurul başkanı Uzm Dr Mustafa Dudaklı imzasını yaşayan İnsan Hakları Birimi kararında şu açıklamalara yer verilmiş:

“Kurul üyeleri Hasta Haklarına bildirdiğiniz şikâyet başvurusu ile ilgili olarak

Oy birliği ile çalışan personelin Hasta Hakları ihlali yaptığına karar vermişlerdir.

Karara gerekçe olarak hasta hakları yönetmeliğinin 6.   ve 39. maddeleri gösterilmiştir.

Hasta Hakları yönetmeliğinin 6. maddesine göre; “Hasta, adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine yönelik faaliyetler ve koruyucu

Sağlık hizmetleri de dâhil olmak üzere, sağlık hizmetlerinden ihtiyaçlarına uygun olarak

Faydalanma hakkına sahiptir. Bu hak, sağlık hizmeti veren bütün kurum ve kuruluşlar ile sağlık hizmetinde görev alan personelin adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun hizmet verme yükümlülüklerini de içerir”.

Hasta Hakları Yönetmeliğinin 39.maddesinin ikinci paragrafında ; “Sağlık hizmetlerinde görev alan bütün personel; hastalara, yakınlarına ve ziyaretçilere güler yüzlü, nazik, şefkatli ve sağlık hizmetleri ile ilgili mevzuat ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde davranmak zorundadır.” denilmektedir.

 Hasta Hakları Kurul üyeleri alınan kararı kurul karar formuna yazarak kararı idari soruşturma yapılmak üzere Hastane Başhekimliğine bildirmişlerdir.”