M. Ali Köseoğlu
Su uyur, polis uyumaz!
TRT Haber’de ‘Trabzon Of’ta bir kayıp hikâyesi’ yayınlanıyor.
Yusuf Kazdal, 5 yıldır kayıpmış...
***
Ekranı kaplayan hüznü tarif edemem.
Çocuklarının fotoğrafını kucağına alıp seven alenin durumunu bir düşünün.
***
5 yıldır kayıp olan o çocuğu; Yusuf’u düşünün...
Tanımlamak, bile istemem.
Her söz ağır...
Ama annesi söylüyor bunu:
-Ölüm bile bundan daha acı değil.
***
Allah kimsenin başına vermesin.
Allah çocuklarımızla imtihan eylemesin.
Ama işte dünyanın bir gerçeği de:
Kaçırılan, kaybolan çocuklar.
***
İçişleri Bakanlığı’nın verilerine baktım...
Türkiye’de son beş yıl içinde 14 bin 412 çocuk kaybolmuş...
Bu 14 bin çocuktan çoğu Emniyet ve Jandarmanın çalışmaları ile bulunmuş ancak bin 449 çocuktan haber yok.
Çocuklar ya evden kaçıyor, ya kayboluyor, ya da kaçırılıyor.
***
Dikkat edilmesi gereken şeyler de şunlar:
* Ebeveynler asla "Bunlar benim çocuğumun başına gelmez" diye düşünmemeli. Çocuklarının arkadaşları ve aileleriyle tanışmalı, ailelere gündüz saatlerinde ulaşmak gerekebilir iş telefonları da kaydedilmeli.
* Çocuğun son fotoğrafı evde olmalı, saç teli örneği muhafaza edilmeli, bir kimlik kartı oluşturup üzerine ailesiyle nasıl irtibat kurulacağı yazılmalı.
* Tehlikenin genellikle yakınlarda gizli olduğu akıldan çıkartılmamalı.
***
Önceki gün Konya’da 16 yaşındaki Muhammed Ergun'un kaçırılma haberiyle şok olmuştuk...
İddiaya göre Muhammed telefonla arayarak “Beni Suriye’ye götürüyorlar” demiş.
Şükürler olsun ki; Muhammed Ergun, Hatay'da bulunarak ailesine teslim edildi.
***
Tam yaramızı sarıyoruz derken bir başka çocuk kaçırılması vakasıyla daha karşılaşıyoruz:
9 yaşındaki R.S. sabah okula giderken kimliği belirsiz birisi “Ben senin amcanım gel seni araba ile okula götüreyim” diyerek zorla arabaya bindirmeye çalışmış...
Şahıstan korkarak ağlamaya başlayan kız çocuğu, araçtan uzaklaşarak yakınlardaki bir markete sığınmış. Polise haber verilmiş falan...
Ne çare!
***
R.S. diyor ki:
Ben o adamı daha önceden görüyordum. Polisleri görünce gelmiyor, daha sonra yakalanmadığı için yine geliyor.
***
Geçtiğimiz günlerde çocukları suiistimal edenlere ‘idam cezası’ verilmesinin gerektiği üzerine yazıldı, konuşuldu. TRT’deki programda da acılı baba “Cezalar caydırıcı değil” diyor...
Konya polisi, özellikle bugünlerde teyakkuza geçmeli.
Öncelikle Muhammed Ergun’un kaçırılmasının altındaki detaylar açıklanmalı.
Muhammed’i gerçekten Suriye’ye mi kaçıracaklardı?
Çocuk bulundu ama ya detaylar?
Elini kolunu sallayarak mı gitmiş İskenderun’a, kim götürmüş, niye götürmüş?
***
Bu arada
R.S.’yi korkutan şahsın da akşam saatlerinde yakalandığı haberi geldi.
Polisimizi kutluyoruz.
Okul çevreleri özellikle ekiplerin sık sık konuşlanacakları yerler olmalı.
Son olayda olduğu gibi:
Su uyusa da polis uyumamalı.