M. Ali Köseoğlu
Suriyeliler meselesi
Konya Sivil Toplum Kuruluşları olarak geçtiğimiz günlerde sahuru AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun’un bahçesinde geçirdik.
Konya STK’ları İcra Heyeti başkanı Latif Selvi’nin organizasyonuyla güzel bir istişare çalışması gerçekleşti...
Konu; Konya’daki Suriyelilerdi...
***
Latif Selvi hocamız, konunun çerçevesini çizdikten sonra, karşılaşılan sorunlar masaya yatırıldı...
Ravza Eğitim Vakfı Başkanı Halis Nükte abimiz de, aşevi olarak durumlarını özetledi...
***
Konya elbette misafirlerine sahip çıkıyor.
Çıkması da lazım...
Bazı konular ‘hoşgörünün başkenti’ sloganıyla hallediliverilecek değil...
Evinin ve gönlünün kapılarını bu insanlara açabiliyor musun?
Ekmeğini bölüşebiliyor musun?
Şimdi bunun sınavını veriyoruz.
***
Konya’da 30 bin kadar Suriyeli var...
Tabi, daha fazlası da olabilir...
Evinden yurdundan göçmüş binlerce insan arasında ‘lokal’ olarak bazı tatsızlıklar da yaşanıyor olabilir.
Fakat piyasada dolaşan dedikodular kadar büyük bir olay yaşanmış değil Konya’da...
Emniyet kayıtları da bunu ortaya koyuyor.
Fakat yine de bu ‘kardeşlik’ fırsatını görmeyenler, olaya ‘sorun’ tarafından bakıyor.
***
Suriyeli misafirlerimiz noktasında elbette atılması gereken adımlar var...
Öncelikle, Suriye’deki bu iç karışıklığın ne kadar süreceği belli değil.
Dolayısıyla bu 30 bin insanın gelecek 3-5 yılının planlanması lazım...
Özellikle çocukların eğitimi noktasında ciddi bir projeye ihtiyaç var...
Konu kendi gelişimine bırakılamayacak kadar da hassas.
***
Hem Konya STK’ları hem de AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun bu konuyla yakından ilgili...
Umarım ‘hayırlı’ bir netice ortaya çıkar...
Hem Konya STk’larının hem de muhatap kamu kuruluşlarının temsilcilerinin yer aldığı bir ‘Suriye Masası’ işin başlangıcı olabilir...
***
Fıkra Mustafa Özçelik Hocamızdan...
Nasreddin Hoca, Ramazan ayı boyunca vaazlar etmek, namazları, teravihleri kıldırmak üzere evine uzak bir köyde göreve başlamış.
Hoca bir gün vaaz ederken bir ara Hz. İsa’nın göğe çekildiğinden söz etmiş.
Camiden çıkınca yaşlı bir kadın yanına yaklaşıp:
-Hoca efendi, Hz. İsa göğe çekildi dedin, ama orada ne yeyip ne içtiğini anlatmadın!
Hoca:
-Bre kadın, günlerdir bu köyün misafiriyim. Bir gün olsun misafirimiz ne yer ne içer demediniz de, gökte misafir edilen Peygamberin ne yeyip ne içtiğini soruyorsun! demiş...
***
Şimdi halimiz tam da böyle...
Bazı ramazan(!) programlarında öyle sorular soruyorlar ki?
Sanırsınız, vecibelerin hepsini yerine getirmiş de sıra buna gelmiş.
Hayır, gerçek bir merak olsa, bir aydınlanma sağlayacak olsa tamam ama...
Çoğunun muradı bu değil...
***
Allah niyetlerimizi halis kılsın...