Okurlarımızdan Ramazan Coşkun aradı…

Selam kelam… Hayır dua…

Konya insanı her daim böyledir…

Derdi de varsa, keyfi de varsa dilinden duası eksik olmaz.

Sağ olsun; bizlere, gazetemize dualar etti.

Misliyle muamele görsün.

***

Sonra başladı tarif etmeye…

-Sahipata Camii’ni biliyorsun.

-Evet biliyorum.

-Larende’nin orası… Hacıfettah civarı…

-Sahipata’nın yukarı tarafı oluyor…

-Şimdi bu diyeceğim yer yukarı taraf değil, çarşı tarafı…

-Evet…

İşte oraya bir inşaat yapılıyor.

Daha önce de yanına yapılmış.

Bu yeni yapılan inşaat yolu hepten daraltıyormuş…

“Belediye vatandaşa rica etse, yolu daraltacak bu inşaat biraz daha içerden başlasa ne güzel olurdu”…

***

Hasan Alemdar abinin bölgeyi bildiği aklımıza kesti…

Onun da yardımıyla Ramazan Coşkun abinin dediği yeri bulduk…

Sahibata Mahallesi Taşcami Uzun Harmanlar Caddesi…

Kavşağa 100 metre…

İşte bir sağdan bir soldan fotoğrafı…

Sahibata Camii’nin kıblesinde…

Neredeyse yolu kapatmış…

***

Bunu yapan bir kamu kuruluşu olsa yerden yere vururuz.

Ama kamu kuruluşu değil, şahıs…

1 ya da 2 metresine kıyıverecek, yoldan bir taş kaldırmış gibi…

Gelenin geçenin sevabına nail olacak…

***

Bu çağ ‘sevaptan’ mahrum bir çağ…

Üstelik bir de inşaat çoktan yükselmiş…

Araştırdık…

Belediye ilgilileri de yapılan işin kanuni olduğunu söylüyor…

***

Üzerinden Şefik Can Caddesi geçen Ali Yücel Sokağı’ndaydı evimiz…

Babam 1-2 metre, karşı komşu Hasan amca da 1-2 metre verip yol açmışlardı…

Mülküne ev, apartman kondurmak elbette hak…

Yol açmak büyük sevap…

*** 

Ramazan Coşkun aradı, anlattı…

Olay fotoğrafta da görülüyor.

Biz de yazdık.

O bina da oraya yapıldı, yapılıyor…

Tarih elbette bu notu hafızasında tutacak.

***

SEYİT ALİ BÜYÜK’ÜN ŞİKÂYETİ:

Milli Eğitim’den sevdiğimiz büyüğümüz İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Seyit Ali Büyük, twitterdan yazıyor:

“Konya Havaalanı’ndan hiç basın mensubu geçti mi? Valiz almak için sanki şantiyeye giriyorsunuz, yürüyen merdiven çalışmıyor. Vah vahh” diye...

Espri olsun diye yazıyorum:

Bizden istediğiniz elimize mala kürek alıp, bu aksaklıkları gidermekse bir o kaldı.

Yoksa Konya Havaalanı’yla ilgili aksaklıkları ‘haber’ etmek bize borçsa onu çözmek de oradaki ilgililerin borcudur.

Öyle değil mi?