Uzun süredir ilk kez maçtan yarım saat önce televizyonun başına oturup röportajları izledim. LİGTV farklı bir şey yapıp, Aykut Kocaman ile Hikmet Karaman’ı aynı anda yayına aldı. İkisi de birbirlerini övdükten sonra kulüp yönetimlerine mesaj gönderdi: “Gözünü seveyim sabredin, iki kötü sonuçtan sonra bizi hemen göndermeyin!” Bu yüzden ikisi de, Rize’deki maçta ilk yarıyı galibiyetle kapatmak için olmayacak işler yaptı. Alacakları kötü bir sonucun ikisinin de başına ikinci yarı dert olacağını biliyordu.

Konyaspor cephesine bakalım. Aykut Kocaman maça Ali Turan ile başlamak gibi çok kötü bir tercih yaptı. Orta sahayı yine kalabalık tuttu. Rize’yi orada durdurup Djalma ve Ömer Ali ile Kabze’yi beslemeyi düşündü. Fakat kazanmayı düşünen bir teknik adam olarak hücum gücünü eksik bırakmakla hata yaptı. Kötü oynayan Beşiktaş karşısındaki orta saha onu yine yanılttı. Bu hafta Mehmet Güven yine iyi oynarken özellikle Çamdalı ve İnceman çok etkisizdi. Onların hataları savunmanın dökülmesine neden oldu.

Konyaspor’un bu maçta iki farklı görüntü sergilemesinin en önemli sebebi Rize’nin dengesiz futboluydu. Hikmet Karaman, geçen hafta aldığı 4-0’lık Akhisar galibiyeti boşa gitmesin diye oyuncuları fazla şartlayıp Konyaspor’a resmen saldırı düzenledi. Orta sahada topu ayağına alan Konyasporlu, başında üç Rizeli buldu. Sanki enerjileri hiç bitmeyecek gibiydi. Konyaspor, bu baskı karşısında pas trafiğini kaybetti. İlk 30 dakika Kokaloviç oyun kuracak kadar orta saha devreden çıkmıştı.

İlk yarı maçtan ümidimi kestim. Kaleci Belec’in kurtardığı ve maçın belki de kader anı olan net gol pozisyonu dışında takım hiçbir şey yapmadı. Ama ikinci yarı Hikmet Karaman’ın takımının boyaları döküldü. Çok güçlü siyahi oyuncuları olmasına rağmen O’nun istediği tempoyu yapmaya takımın kondisyonu yetmedi. Tüm hesaplarını baskı yaparken ikinci golü atma üzerine kurmuştu, olmadı.

Hemen yine Konyaspor’a dönelim. Aykut Kocaman belli ki devre arasında “kaç yerseniz yiyin, çıkın oynayın” dedi. İlk on dakika rakibe sert basan Yeşil Beyazlılar Rize’yi çözdü. Kritik değişiklik hamlesi de hemen geldi. Ali Çamdalı ve Ali Turan’ı çıkarıp gol istediğini gösterdi ve Torje’den maksimum faydalandı. Rumen oyuncu Djalma’yı da hareketlendirdi. İkinci yarının tek kötü oynayanı Ömer Ali’ydi. Zaten o da iyi oynasa iddia ediyorum Konyaspor kazanırdı. Hikmet Karaman’ın oyuncuların enerjisine fazla güvenmesi Konyaspor’un ekmeğine yağ sürdü. Ancak Aykut Kocaman’ın yerinde değişikliklerini görmezden gelmemek gerek.

Transfer yazıları yazacağım ama şimdilik şunu söyleyelim: Konyaspor’un sağ bek, sol bek, orta sahada yırtıcı bir ön libero ile çok iyi bir golcüye ihtiyacı var. Bunlar net. “Stoper alınsın” diyenler de haksız sayılmaz.

Yazının başında Aykut Kocaman’ın söylediklerini katılıyorum. Teknik direktörler egoist olmadığı sürece katlanmak gerek. Aykut Hoca bu ligin en iyi hocalarından biri ve sonuna kadar arkasında durulmalı. Alınan kötü sonuçların teknik direktörle hiçbir ilgisi yok. Ben ikinci yarıda takımı toparlayacağına sonuna kadar inanıyorum. Siz de korkmayın.