M. Ali Köseoğlu
Trafik ve imajımız!
Meram Kaymakamı İrfan Kenanoğlu ile karşılaşmışsanız, açılacak konulardan biri de trafiktir…
Önceki gün, kendisini iyice soğutulmuş odasında ziyaret ettiğimde de öyle oldu…
Hemen Sabah gazetesini istedi ve hızlıca bir sayfayı bulup önüme koydu…
Gazetenin 1 tam sayfası o gün yurtta meydana gelen trafik kazalarına ayrılmıştı…
Hayret!
Yaygın basında 3. sayfadan hariç bir de ‘kaza’ sayfası oluşmuştu…
Kaymakam Bey, gazetenin bu sayfasını taratıp kaymakamlık internet sitesine koymayı planlıyordu…
Trafik, hemen hepimizin ıstırap duyduğu bir konu…
Fakat İrfan Bey’in bu kadar hassas olmasının altında yatan nedeni bu ziyaretimde öğrendim…
1996 yılında Doğubeyazıt Kaymakamı iken İrfan Bey’in makam aracı trafik kazası geçirmiş…
Ve maalesef bu kazada İrfan Bey’in koruması hayatını kaybetmiş…
O günden sonra, bu konu İrfan Bey için ayrı bir mana ihtiva ediyor…
“Bugün en önemli konu eğitim” diyor. Ve devam ediyor: Toplumsal olarak ciddi bir eğitimden geçmeliyiz. Trafiğe çıktığınızda tali yoldaki hiçbir aracın durmaya meyilli olduğunu görüyor musunuz? Hepsi, nerede olduğuna bakmadan, trafik kuralına, işaretine, işaretçisine bakmadan sürüyor aracını…
İrfan Bey, ‘sağdan gelene yol ver’ alışkanlığını unutturmak için de Emniyet’in trafik birimlerinin çalışma yapmasını istiyor…
Bugün hangi göbekte olursa olsun, sağdan gelen araçlar koskoca levhaya ve altında yazan ‘yol ver’ yazısına rağmen, basıp gidiyor…
Göbekteyken geçmeye kalkarsanız, yediğiniz kornalı küfür de cabası…
Adam hem yanlış bir şey yapıyor, hem de küfrediyor size…
“5 milyon nüfuslu Danimarka’da bugün trafik sorunu diye bir şey yok” diyor Kenanoğlu…
Bunu da kuralların büyük bir titizlikle uygulanmasına bağlıyor…
Sayın Kaymakam’ın hassasiyetleri bizim de hassasiyetimiz…
Geçtiğimiz günkü yazısında kıymeti Seyit Küçükbezirci ağabey, şehirli olmakla ilgili kaygılarını kaleme aldı…
Bilmem okudunuz mu?
Okumamışsanız, bari Memleket’in internet sitesinden yazıyı bularak bir okuyun…
Ve lütfen,sadece okumakla kalmayın…
Bu şehre katkı sağlayacak bir eylem de bireysel olarak kendimizi geliştirmektir…
Trafik kuralları da bunlardan biri…
İrfan Bey, Konya Müftüsü’ne bile vaazlarda, hutbelerde trafik kurallarına uymamanın kul hakkına girdiğinin hatırlatılması gerektiğini söylemiş…
Gerçekten de, bağdaki üzümü koparmak da, yoldaki geçiş hakkını gasp etmek de kul hakkının bir şubesi…
Keşke, herkes İrfan Bey gibi hassas olabilse…
HAVAALANI GİRİŞİ
Geçtiğimiz hafta iki günlüğüne Turkcell’in davetlisi olarak İstanbul’a gitmiştim…
Bununla ilgili zaman içinde bir şeyler yazar mıyım bilmiyorum…
Fakat gezi dolayısıyla havaalanına ulaştığımda karşılaştığım manzara hiç de iç açıcı değildi…
Hani ‘asfalt ağladı’ derler ya… İşte öyle…
Havaalanının girişini sağlayan yoldaki asfalt bir bütün olarak kaymış haldeydi…
Trafiğin ilerlemesini engellediğini bırakın, imaj olarak yerlerdeyiz…
Aklıma Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in Karaman Yolu’nda devam eden düzenleme çalışmalarını incelerken söyledikleri geldi…
Başkanımız, şehir girişlerinin güzelleşmesinin Konya’nın değerini artıracağını, şehircilik imajına katkı yapacağını söylüyordu ve haklıydı da…
Ama… İşte şehrin bir başka girişi…
Ve şehre verdiği imaj!
Güzel şeyleri, küçük ihmaller gölgelememeli…
Başka bir şey söylemiyorum.