Türk Kültürüne Büyük Hizmet Eden Feyzi Halıcı'yı Ebediyete Uğurladık

Konya'mızda yetişen ve Türk kültürüne büyük hizmetler eden Şair Feyzi'yi sonsuza uğurladık.

Mevlana anma törenlerini başlatan ve o günlerde salon olmadığı için şimdiki devlet tiyatrosu salonunda sema gösterileri ve Mevlana'yı anma törenleri yapıldı.

Feyzi Halıcı, Gül, Selçuklu Güvercin, Bülbül Ötümlü Kanarya, Türkiye Aşıklar Bayramı gibi pek çok kültür faaliyetlerini gerçekleştiren Feyzi Halıcı'yı sonsuza uğurlamanın üzüntüsü içerisindeyiz. Gelecek kuşakların bunları bilmesi zorunludur. Sultan Veled Divanı, Mevlevi Gül Desteleri, sempozyum ve kongreler gerçekleştirmiş, sayısız eser vermiştir.

Ayrıca Feyzi Halıcı 10 yıl da Konya senatörlüğü yapmıştır.

Feyzi Halıcı'nın biyografisi ise şöyle: 

FEYZİ HALICI;

1924, Konya doğumludur, ilk ve orta öğretimini Konya'da yapmış, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nden Kimya Yüksek Mühendisi olarak diploma almış, tamamladıktan sonra Konya'da ticarete başlamıştır.

On bin yıllık kutsal belde olan Konya'nın sahip bulunduğu Tarih-Kültür-Sanat varlığını kültür-turizmi espirisi ve "Yaşayan Konya" imajını elli yıldan beri bütün dünyaya değişik faaliyetlerle sunmuştur.

Konya Gazeticiler Cemiyeti kurucu üyesidir (1951). Konya Kültür ve Turizm Derneği'ni (1959)'da, Konya Kültür ve Turizm Vakfi'm (1977)'de arkadaşlarıyla kurdu. Derneğin 25 yıl başkanlığını yapmıştır, Vakfın halen başkanıdır.

Sanat hayatına Yedi Gün ve Çınaraltı dergilerinde başlamıştır. Şadırvan, Varlık, istanbul, Hisar, Türk Dili, Milli Kültür, Türk Edebiyatı dergilerinde şiirleri, yazıları yayınlanmıştır. 1957 yılında Konya da aylık Kültür-Sanat-Turizm ve folklor Dergisi ÇAĞRl'yı yayınlamaya başlamıştır. 43 yıldan beri Çağrı yayınını sürdürmektedir.

Yedi yıl, Kültür ve turizm Bakanlığı Çağdaş Türk Kültür Eserleri Yayın Kurulu üyeliği ve Milli Kültür Dergisi Yayın Kurulu Üyeliği yapmıştır.

Şiir, güldeste, gezi, araştırma folklor ve halk edebiyatı ile kongre, sempozyum ve seminerlerle ilgili olarak yayınlanmış yüz eseri bulunmaktadır. Kültür Bakanlığınca 1980 yılında dünya sairlerinin katıldıkları Struga Şiir Şölenlerine yurdumuzu temsilen Yugoslavya'ya gönderilmiştir. Mevlâna konusunda Almanya, Fransa, Belçika, İtalya, İngiltere, Japonya'da kongre ve seminerlere katılmıştır.

Şiirleri güldeste, ansiklopedi ve ders kitaplarında yer almış, dünyanın çeşitli dillerine çevrilerek yayınlanmıştır. International Poets Academy'nin onur belgeli üyesidir. Atatürk'ün doğumunun yüzüncü yılı için Kültür ve Devlet Bakanlıklarınca seçilen şiiri, bestekâr Nevit Kodalları tarafından iki ayrı marş olarak bestelemiştir. On iki yıldan beri Ankara'da TÜTAV'da ve Fasıl-Bar'da İstanbulda Tarihi Pera Palas salonlarında şiir ve musikî eşliğinde Gönül Sohbetleri yapmaktadır.

Atatürk'ün kurduğu Türk Kooperatifçilik Kurumu'nun genel başkanlığını 1979-1981 yılları arasında, Türkiye-Pakistan Kültür ve Dostluk Cemiyeti Genel Başkanlığı'nı da 1970-1976 yılları arasında yapmıştır. Dost Pakistan'ın yirmi yıl Konya Fahri Konsolosluğu görevinde bulunmuştur.

1968-1977 yılları arasında on yıl Konya Senatörü olarak görev yapmıştır. Londra Rumi Komitesi, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı onur üyesi ve TÜTAV kurucu üyesidir.

Ayrıca Aturjet. (International Federation of Travel VVriters and jurnalists), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi Bilim Kurulu üyesidir. Basın Şeref Kartı sahibidir.

KONYA DESTANI

Bir yola vurmuşsun oğul, yalınca,                                                             

Sığmaz vakitlere bahar havası.

Şavkınır, mutluluğa yol alınca,

Bir kısrak örneği Konya Ovası.

 

Nice bir makamda bu sınırsız kent,

Kûfî'li mısralara atar kement.

Öncesi bir Selçukyalı nihavent,

Bir içli sûz-i-dilâra, sonrası

 

Özlemin yüreğimi yaksın dursun,

Doruk'sun, niceye unutulursun.

Beni duy, beni anla, ne olursun,

Gözlerini sevdiğimin Konyası!

 

İpek Yolu, karanfiller, tarçınlar,

Zamandır, kulağımda çın çın çınlar.

Dergâhta akça-kanat güvercinler,

Gönül mihrabına pır pır konası.

 

Bir sırdır yaşamak, unuttuğumuz,

Üçler'de her gün niyet tuttuğumuz.

Evleğimiz buğday, tenceremiz tuz,

Nerde acı göllerimin Sunası?

 

Taze gelinlerin gözü yaşarır,

Ocakta hedikleri kim pişirir?

Esrik zamanlara tarih düşürür,

Sen Pol'ü, Elfetini. İkonası.

 

Ser-sebil şadırvan kurnalar nerde,

Şifadır hasrete, çaresiz derde.

Nakşa durur, türkuaz çinilerde.

Yüce Mevlâna'nın canım dünyası.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.