Adem Alemdar
Türkiye'de ırkçılık var mı?
Sosyal medyada bir video çıktı karşıma. Afrikalı bir genç "Türkiye'de ırkçılık var mı? diye bana soruyorlar, 10 yıldır Türkiye'deyim ilk 9 yılda hiç görmedim ırkçılık yapıldığını, ama son bir yıldır defalarca ırkçılığa hem ben maruz kaldım hem de etrafımda gördüm" dedi.
Afrika'nın orta yerinde, Osmanlı'dan en son ayrılan, 1950'lerde bir Türk başbakan tarafından yönetilen Libya'nın hemen altında, Libya ile kardeş Çad diye bir ülke var. İşte 1994 yılında Çad'da doğmuş Amir Zekeriya. 10 sene evvel burs kazanarak Türkiye'ye gelmiş, Türk Hava Kurumu Üniversitesinden mühendis olarak mezun olmuş. Çok yakın arkadaşı Çorumlu olduğu için ve gittiği zaman Çorum'da büyük alaka gördüğü için kendisine Çorumlu lakabı takılmış. O da şimdilerde kendisini Çorumlu olarak tanıtıyor, Çorumlu Amir...
İşin magazin tarafını bir kenara bırakalım, bu sempatik ve çok güzel Türkçe konuşan, güzel ahlaklı, pırıl pırıl delikanlı, “9 yılda bir kez olsun ırkçılık görmedim, duymadım, ama son bir yılda defalarca maruz kaldım” diyor ve başından geçen birkaç hadiseyi anlatıyor. "Yolda yürürken birisi durdurup 'niye defolup gitmiyorsunuz buradan!' diye bana çıkıştı, bir şey diyemedim. Adam sürekli laf sayıyordu bana, yukarıdan bir pencere açıldı birisi kafasını uzattı ve ben sandım ki bana sahip çıkacak. O da hakaret etmeye başladı, başımdan kaynar su dökülmüş gibi oldu" diyor. Türk atasözünü de kullanarak şaşkınlığını dile getiren Amir, yine bir gün otobüsle giderken bir bayana yanındaki yer vermiş, adamın birisi "sen otur bu Afrikalı kalksın, o yer versin" diyerek saydırmaya başlamış. Çocuk ne derse suçlu, otobüste de bir kısım insan ırkçı söylemlerde bulunan kişiye hak vermiş, daha neler neler...
Canım ülkem nasıl bu hale geldi? Ortalık yerde, açık açık, hiç utanmadan, sıkılmadan ırkçılık yapılabiliyor! İnsanlar ten renklerinden, giyim kuşamlarından, ya da fiziksel özelliklerinden dolayı hiç konuşulmadan, işin aslının ne olduğu bilinmeden, yabancıların ülkeyi terk etmesini rahatlıkla söyleyebiliyorlar ve daha garibi taraftar da buluyorlar! Oysa "defolun gidin" diye kovaladığı insanların; kimisi iş adamı, kimisi turist, kimisi öğrenci, akademisyen ya da benzeri bir sebeple Türkiye'de bulunuyor olabiliyor. Her gördüğünü mülteci sayarak insanları sokak ortasında hakaretlerle dumura uğratmak ne ülkemize ne milletimize yakışmayan çok iğrenç bir durumdur!
Bu ırkçılara İslam’da ırkçılık yoktur, hatta ırkçılık haramdır, dinimizde de örfümüzde de adetimizde de tarihimizde de bizim ırkçılık yoktur gibi cümleler kurduğumuz zaman bu insanlar daha da hırçınlaşıyorlar. Çünkü son dönemde ırkçılığı alevleyenlerin aslında Türklükle de İslamla da pek alakaları yok! O yüzden onlara Batıdan örnek vermek lazım. Amerika'dan, Fransa'dan, İngiltere'den, Almanya'dan. O ülkelere hiç gitti mi acaba diye sormak lazım. Hatta İskandinav ülkelerine gitse ülke nüfusunun neredeyse çeyreğini yabancılar oluşturuyor. Rengarenk, uyum içerisinde yaşıyorlar ve bu ülkelerin gelişmesine dünyanın farklı ülkelerinden aldıkları göçün büyük katkısı oluyor. ABD her yıl dünyanın dört bir tarafından çekilişle yeşil kart dağıtarak nüfus topluyor, bunu insanlık adına mı yapıyor sanıyorsunuz? Fakir ülkelerden gelsinler, bizim ülkemizde yaşasınlar da hayatta kalsınlar diye mi yapıyor?! Asla! Bunu kendi ülkelerinin geleceğini garantiye almak için yapıyorlar, ama Türkiye'de son dönemde özellikle hit yapan ırkçılık, sosyolojik bir ırkçılık değildir, tamamen ideolojiktir! Irkçılığı parti propagandası haline getiren siyasiler, Türkiye'de özellikle Suriyeli ve Afganlıları gündeme getirerek, hayat pahalılığından bezmiş insanların öfkesini bu mağdur insanlara yönlendiriyorlar ve taraftar toplayarak siyasi rant elde ediyorlar! Bunların hedefleri sadece seçimde 3 puan fazla almak mı dersiniz! Hayır, küresel planlayıcılar iktidar değiştirmek istedikleri ülkelerde her türlü yolu denerler ve bu işi birilerine ihale ederler!
Yüzyıl evvel 250 bin şehit verdiğimiz Çanakkale Savaşı'nın müsebbibi İngilizleri gördüğümüz yerde kovalasak, yüzlerine tükürsek, hakaret etsek anlarım. Anadolu'nun farklı şehirlerini işgal etmiş Fransızların bugünkü torunlarını gördükleri zaman yuhalasalar, defol git deseler, Konya'yı işgal etmiş İtalyanların bugünkü torunlarını görüp defol git diye bağırsalar veya Ege bölgesini yakıp, yıkan on binlerce insanın canına kıyan, kadınımıza, kızımıza ilişen Yunanlıların bugünkü torunlarını görüp iki tokat atsanız bunu tasvip etmesem de anlarım! Ama Kurtuluş Savaşı'nda bizimle beraber olan, asker gönderen, para gönderen, hiçbir şey yapamasa da dua eden coğrafyanın insanlarına bugün defol git demek, ırkçılık yapmak tarifsiz bir şekilde üzmeli insanımızı…
Bu eylemleri yapanlar asla bizden olamazlar! Soylarını, soplarını araştırsak bambaşka yerlere gider bu insanların soy kütüğü…
Öncesini bir tarafa bırakalım; bin yıldır diyelim, bizim tarihimizde ne ırkçılık vardır ne soykırım vardır, ne mala ne de ırza tecavüz vardır. Kısaca, yüzlerce yıl yönettiğimiz milyonlarca km karelik topraklarda; insanların ne dinine ne diline ne örfüne ne giyimine ne kuşamına ne kültürüne müdahale etmemişiz, sadece adaletle hükmetmişiz. İşte bu yüzden mazlum ve mağdur dünya bizden yeniden dünyaya hükmetmemizi istiyor, ayağa kalkmamızı istiyor...
Türkiye'de özellikle son bir yıldır ırkçılık yapanlar ise Türkiye'nin ayağa kalkmasını istemeyen Batının taşeronluğunu yapıyor!
Aklı başında insanlara sesleniyorum, ırkçılık yapanları sessizce izlemeyin! Toplum içinde utandırın bunları, susturun! Siz sustukça onların sesi çoğalacak ve bu işin sonu hiç iyi bir yere gitmeyecek! Allah sonumuzu hayreyleye...