Adem Alemdar
Hayat pahalandıysa ülkeyi satabilirsiniz!
Bir iktidar düşünün, batık bir ülkeyi ayağa kaldırmış, ülke menfaatleri için yapılabilecek pek çok şeyi yapmış, ülkenin vatandaşları gün yüzü görmüş, rahat bir nefes almış, memurlar evlerini yenilemişler, arabalarını modellendirmişler, iş adamları dünyanın dört bir tarafına mal satmaya başlamış...
Derken bir zaman gelmiş enflasyon patlamış, hayat pahalanmış, dün 3 Liraya aldığımızı bugün 5 Liraya alamaz hale gelmişiz...
Şimdi düşünelim; hangi iktidar göz göre göre enflasyona razı olur, hayat pahalılığına göz yumar?!
Cevap belli, hiçbir iktidar bilerek bunları yapmaz. Hele ucunda seçim kaybetme endişesi varsa elinden geleni yapar, enflasyonu indirmek için, hayat pahalılığını durdurmak için, insanların refahını yükseltmek için gecesini gündüzüne katar...
Peki 20 yıla yaklaşan iktidarı boyunca bu ülke insanına daha önce görmediği müreffeh günler yaşatan AK Parti sizce bilerek "insanlar artık bana oy vermesin, seçimi kaybetmek istiyorum" diye mi göz yumar olup bitene, bir düşünün bakalım...
Geride kalan 20 yılda; gezi olayları mı dersiniz, cumhuriyet mitingleri mi dersiniz, faili meçhul cinayetler mi ya da şehirleri kana bulayan bombalı eylemler mi, en vahimi de 15 Temmuz kalkışması mı? Tüm bunlara rağmen ülkeyi iyi yönettiğine inanılan AK Parti'ye oy vermeye devam etti insanların kahir ekseriyeti, darbe teşebbüslerini, bombaları, ölüm korkularını hiçe sayarak iktidarın yanında durdu bu ülkenin insanı...
Peki şimdi ne oldu da herkes dilli bebek gibi konuşmaya başladı...
İktidarda kim olsaydı enflasyon bu şekilde olmazdı sizce ya da cebinize giren para başka bir iktidar döneminde daha mı çok olurdu? Özgürlükler kısmına hiç değinmeyeceğim bile...
Bu sorunun cevabı çok açık. 3 sene evvel "Her Şey Çok Güzel Olacak" sloganı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesini alan CHP'li Belediye Başkanı insanların hayatında neyi kolaylaştırdı, neyi ucuzlaştırdı, neyi güzelleştirdi acaba?! Hep bahane, hep bahane, ama...
Belediyede kadrosu olmayan müteahhit işçilerini işten çıkararak kendisine oy ve destek veren partilerin yolladığı listeli isimleri işe aldı, belediyeyi altından kalkılamayacak derecede borç batağına sapladı, gözle görülür hiçbir şey yapılmadığı halde milyonluk ihaleler yapılarak belediye bütçesi oradan oraya, oradan oraya aktarıldı durdu. Teröristlik yapan kişilerin belediyede işe alınması da ayrıca tuzlu biberi...
15 Temmuz gecesi sokağa dökülen, korkusuzca kalkışmaya müdahale eden insanlar şimdi hayat pahalandı diye 15 Temmuz'u televizyon ekranından ellerini ovuşturarak izleyenlerin partisine mi oy verecek?! Soruyu biraz daha net soralım: Hayat pahalandı diye ülkeyi satacak mısınız?
Bu netlikte sorunca bana kızanlar çıkacak, ne demek satmak, olur mu hiç öyle şey diyerek...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına daha henüz muhalefet bloğunu temsilen kimin aday olacağının belli olmamasının sebebi sizce nedir? Batılı istihbarat ve araştırma merkezleri henüz seçimde en iyi oyu alacak adaya karar veremedi! Cevap budur...
Söylediklerine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına altılı masadan bir aday belirlenecek. Peki bu masada hangi partiler var? Solcu ya da sosyal demokrat olduğunu iddia eden CHP, ülkücü ya da milliyetçi olduğunu iddia eden İP, Milli Görüşçü olduğunu iddia eden SP, daha düne kadar AK Parti kadroları içerisinde koşturan Deva ve Gelecek ile masanın altındaki bölücü PKK'nın siyasi kanadı HDP! Bu kadar farklı, renkli ve güya birbirine benzemeyen parti nasıl oluyor da Erdoğan'ın karşısında kazanabilecek bir isimde ittifak yapabiliyor?! Sizin içiniz bulanmıyor mu?
28 Şubat'ta Erbakan hocanın iktidardan düşürülmesi için elinden gelen her şeyi yapan CHP'liler, şimdilerde Erbakan hocayı anma törenine gidip ödül alıyorlar! Yine 28 Şubat kararlarını kesinlikle uygulayacağım, kızların başını açtıracağım diyen İP başkanı, başörtüsü savunucusu olup çıkıyor karşımıza. Daha neler neler...
Olup biten gözümüzün önünde ayan beyan. Bunu anlamak bu kadar zor mu? Bu ülkeyi küreselcilerin eline teslim etmek için bu kadar görünürde birbiriyle alakası olmayan partiyi bir araya getiren güç sizce ne elde etmeye çalışıyor?! Aklınızı başınıza alın, enflasyon yükseldi diye hayat pahalandı diye ne olduğu belli olmayan 6 artı 1'lik masanın oyununa gelmeyin! Geçenlerde kadın açık açık Erdoğan'ı dedelerimizin Sultan Abdülhamid'i düşürdüğü gibi düşüreceğiz demedi mi?! 100 sene önce ne olmuş, insan merak etmez mi? 4 kişilik heyetin Abdülhamit'i tahtan indirdiği anda çekilen resimlerini de mi görmediniz? Bakın o heyette kimler var. Yahudi Emanuel Karaso, Ermeni Aram Efendi, Arnavut Es'ad Toptani ve Abdülhamit Han'ın eski yaveri Arif Hikmet Paşa!
Bu hadisenin üzerine 10 seneye varmadan koca ülkeyi böldürdüler, yem ettiler Batılılara...
...
İktidara geldiği ilk yıllarda perişan durumdaki ekonomiyi nasıl düzlüğe çıkardıysa bugün de hayat pahalılığını çözüme kavuşturup enflasyonu indirebilirler, yani enflasyon düşer ama ülke düşerse cebinizdeki paranın da enflasyonun da bir kıymeti kalmaz! Hayat pahalandı diye ülkenizi satmaya kalkmayın, iyi düşünün. "Her Şey Çok Güzel Olacak" diye yola çıkıp her şeyi çok kötü yapabilirsiniz...
Allah sonumuzu hayreyleye...