Prof. Dr. Ramazan Altıntaş
Üç Ayların değeri
İslam kültüründe üç aylar denildiği zaman akla; Recep, Şaban ve Ramazan ayları gelir. Bu aylar Müslümanlar nezdinde büyük değer ifade eder ve büyük hürmet görür. Bunun başlıca sebebi, bu ayların Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Peygamberden gelen rivayetlerde yerinin olmasıdır. Örneğin, Recep ve Ramazan ayları hem ayet ve hem de hadislerde geçmektedir. Recep ayı, Kur’an’a göre dört haram aydan birisi, (Tevbe, 9/36-37) Ramazan ayı ise, Kur’an’ın indirildiği, orucun farz kılındığı bir aydır. (Bkz. Bakara 2/185). Her ne kadar Şa’bân ayı, Kur’an’da geçmese de Hz. Peygamber’den gelen rivayetlerde geçmektedir. Sahih rivayetlerden öğrendiğimiz kadarıyla Efendimiz Hz. Peygamberin ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay, Şa’bân ayıdır. (Bkz. Buhari, Savm, 52; Müslim, Sıyâm, 176; Tirmizi, Savm, 36; İbn Mâce, Sıyâm, 30). Kaldı ki Hz. Peygamber (a.s) bir duasında: “Allah’ım! Recep ve Şa’ban aylarını bize mübarek/bereketli kıl ve bizleri Ramazan’a ulaştır” buyurmuşlardır. Hz. Peygamberin; “Recep Allah’ın ayıdır, Şa’ban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır” buyurduklarını da biliyoruz.
Öte yandan bu üç aylar içerisinde maneviyat dünyamızın zenginleşmesinde büyük rol oynayan ve her biri bir işaret fişeği hükmünde olan mübarek geceler yer almıştır. Üç aylarda olduğu gibi bu geceler hakkında da âyet ve hadisler vardır. İşte bütün bu ayet ve hadislerin yönlendirmesiyle Müslümanlar diğer aylara göre bu üç ayda dini açıdan kendilerini çekaptan geçirirler. Bu yoğunlaşma aynı zamanda diğer aylarda da yoğunlaşmayı artırır. Din psikolojisi açısından da meseleye yaklaşacak olursak bir kimsenin dini ve ahlaki hassasiyeti bu üç ayda düzgün geçerse, senenin diğer ayları da düzgün geçer. Böylece Müslümanlar hem maneviyat alanında ve hem de ahlaki olgunlukları elde etme alanında yücelmiş olurlar.
Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi üç aylardan ilkini oluşturan Recep ayı, haram aylardan birisidir. Hem Kur’an’dan ve hem de tarihi olaylardan öğrendiğimiz kadarıyla haram aylarda savaşmak yasaklanmıştır. Bu açıdan haram aylar, diğer aylara göre faziletlidir. Buna değer katan, bizzat Kuran’da geçmiş olmasıdır. Bu ayın faziletine dair Hz. Peygamberden gelen terğib hadisleri vardır. İşte bu rivayetlerden birisinde Recep ayının “Allah’ın ayı” olduğu ifade edilir. Ayrıca Recep ayında tutulan oruçların, yapılan iyiliklerin ve her türlü ibadetin Allah katında büyük değer ifade ettiği beyan edilir. Bundan dolayı birçok İslam bilgini bu ayda oruç tutmanın müstehap olduğunu söylemişlerdir. Biraz da Recep ayına değer katan bu ayda Regâib ve Miraç kandillerinin olmasıdır. Tasavvufi ahlak kitaplarında Hz. Peygamberin Regaip gecesinde ana rahmine düştüğü, Recep ayının ilk Perşembe günü oruç tutup gecesinde Regaip namazı adıyla bir namaz kılmanın sevap olduğu yolunda bazı rivayetler vardır.
Özetle, üç aylar, kulluğumuzu gözden geçirmek için iyi bir fırsat oluşturur. Kur’an ve sünnetle bağımızı yeniden canlı bir şekilde kurmamıza yardımcı olur. Bu aylar münasebetiyle ahlaki yaşantı ve duruşumuzu gözden geçiririz. Yakın akrabalarla olan münasebetlerimizi artırmak suretiyle, yoksul ve yetimlerle gönül köprüleri kurarız. Komşularımızla olan iyi ilişkilerimizi artırmanın çarelerine başvururuz. Müslümanlarla olan kardeşliğimizi pekiştirme yolunda adımlar atarız.
Üç ayların, ilimize, cennet vatanımıza, İslam âlemine ve bütün bir insanlığa barış, kardeşlik ve huzur getirmesi dileğiyle…