Ahmet Demirel
Ufuk açıcı olmak şart!
Ufku olmak;
Ufuk sahibi olmak;
Hayalleri olmak;
Hedefleri olmak;
İdealleri olmak;
Rüyaları olmak;
Kısa, orta ve uzun vadeli planları olmak.
“Bugünün gerçekleri dünün hayalleriydi. Yarının gerçekleri de bugünün hayalleridir.” Sözünü kendine düstur eylemek.
Üstad Sezai KARAKOÇ’a sormuşlar: “Mevcut durumun değişmesi için bir süre tahmin eder misin?”
O da: “Kısa vadede 100, orta vadede 200, uzun vadede 300 yıl demiş.”
Hayatımızı yaşarken yeryüzünün halifesi olduğumuz gerçeğini hiçbir zaman zihnimizden çıkarmamalıyız.
Yeryüzünü i’mar ve inşa etmekle yükümlüyüz. Bozulan yerlerini de ta’mir etmekle.
Rabbimiz de Kasas süresi 5. Ayette “Biz ise, istiyorduk ki yeryüzünde ezilmekte olanlara lütufta bulunalım, onları önderler yapalım ve onları varisler kılalım.” Buyuruyor.
Bir mü’min olarak bu murad-ı ilahi’nin farkında olarak hareket etmemiz gerekiyor.
“Her Adem bir Alem” düsturundan hareketle her birimizin önemli ve değerli olduğunun idrakinde olarak sorumluluklarımızı kuşanmalıyız.
UFKUMUZ NE KADAR?
İslam’ın bizden istediği insanı yetiştirmek için neler yapıyoruz?
Ufkumuz ne kadar? Sadece Edirne’den Kars’a kadar mı? Hatta o kadar da mı değil?
Mevlana’nın pergel metaforundan haberimiz var mı? Pergelin bir ucu kendi hakikatimiz üzerinde sabit diğeri ise dünyanın tamamını dolaşan, tarassut eden ve gördüğü hakikatleri sahiplenen bir bakış açısı.
Mevlana bunu yüzyıllar önce söylemiş. Böyle bir ufkumuz var mı? yoksa determinist bir anlayışımız mı var?
UFUK AÇICI BİR PEYGAMBER
Peygamberimizi ufuk açıcı olması yönünden hiç düşündünüz mü?
Mesela Hendek savaşında açlık ve zorluk içinde hendek kazarken aynı zamanda ufuk da açıyordu ve buyuruyordu ki: “La ilahe illallah deyin İran ve Bizans sizin olacak.”
Bir başka zaman mü’minlere hedef gösteriyor ve ufuklarını biraz daha genişletiyor ve “İstanbul elbette fetholunacaktır…” diyordu.
UFUK AÇICI BİR KİTAP
Kur’an’ı Kerim zaten baştan sona bu anlamda bir ufuk ve vizyon kitabıdır. Realiteden kopmadan muazzam bir gelecek tasavvuru çizer ve ufuk açar umut pompalar.
O’nda ümitsizliğe yer yoktur. “Gevşemeyin, üzülmeyin eğer inanıyorsanız üstün olan sizlersiniz.” Buyurur.
Yine Rabbimiz:” …zaten inananlara yardım etmek üstlendiğimiz bir görevdi.” (Rum süresi 47) buyuruyor.
O zaman bize düşen Allah’ın bu destekleyeceğini bildirdiği yeterliliğe ve yetkinliğe ulaşmamızdır. Bunu sağlayacak ufka ve bakış açısına sahip olup ufuk açıcı rolümüzü üstlenmeliyiz.
“Şans hazır olana gelir.” Diye güzel bir söz var. Hazır mısınız yeryüzünün varisleri olmaya?
Kur’an’ın ifadesiyle “besili atlar” yetiştirdiniz mi?
Yeryüzünün önderleri olmaya namzet misiniz? Buna ufkunuz yeter mi?
Sizin ufkunuzun geniş olması yetmez bu bir ekip işidir. Başkalarının ufuklarını da açtınız mı? Aynı kıvama getirdiniz mi?
Önce sen ufuk ve vizyon sahibi olacaksın yoksa “Kendisi yardıma muhtaç bir dede nerde gayrıya himmet ede.” Derler.
Hani Rabbimiz:” Toptan Allah’ın ipine sarılın. Ayrılığa düşmeyin” (Ali imran 103) buyuruyor ya aynı onun gibi hep beraber olacak. Daire dışında bir kişi bile kalmayacak. Çünkü insanın atığı olmaz. Her bireyin yapacağı bir şey ve üstleneceği bir sorumluluk mutlaka vardır.
Ne mutlu ufuk açıcı olanlara. Ne mutlu olan ve aşılayanlara.
Ne mutlu ufuk, misyon ve vizyon sahibi öncülere.
Ey Rabbimiz! Bizi onlardan eyle.
Muhabbetlerimle.
PROF. DR. SABAHATTİN ZAİM’DEN GÜZEL SÖZLER
- İnsan arabaya benzetiIdiğinde biIgisi, motoru; edebi ve ahIakı da direksiyonudur. Motor ne kadar güçIü oIsa da, direksiyon oImayınca o bir işe yaramıyor. O yüzden edep ve ahIâkın bu topIumun fertIerine öğretiImesi gerekiyor.
- Borç, hortumu kesersen biter.
- Bütün topIumu 5 bin 6 bin kişi yönetir. ÖnemIi oIan bütün bu yöneticiIerin hırsızIık yapmamasıdır. O zaman sorun biter; iç borç denen bir beIa kaImaz.
- Konya’nın benim indimde bir yandan MevIana HazretIerinin ruhaniyetini taşıyan manevi yönü, diğer yandan seçkin ve inançIı IiderIerinin önderIiğinde iktisadi hayatta sergiIediği dinamizmi iIe ayrı bir değeri vardır.