Galatasaray maçının sonrasından başlayalım. Yazımı maça göre yazdığım için Ahmet Şan’ın açıklamasından bahsedemedim. KONTV’nin muhabirine seslenerek “Öfkeliyiz Mustafa” diye başlayan konuşma herkesi şaşırttı. Daha sonra da Galatasaray’ın açık verdiğinden, Torku Konyaspor’un hızlı çıkması gerektiğinden, Djalma’nın oyuna geç alınmasından dem vurarak bir güzel taktik analiz yaptı. Yıllardır futbol yöneticiliği yapan Ahmet Şan’ın futbol bilgisinin gelişmediğini söylemek yanlış olur. Allah için mesafe kat etmiş. Tespitleri doğru. Ama futbol bilgisi gelişirken yöneticilik melekelerini kaybetmeye başlamış. Sanki “dostu” ile dertleşir gibi hocasını alıyor, atıyor ateşin içine. Kimileri bunun bilinçli yapılmış bir açıklama olduğunu söylüyor. Ben buna inanmıyorum. Tamamen kızgınlıkla, acemilikle yapılmış, ciddi bir iş kazası. Başka bir şey değil. Çünkü Ahmet Şan o kadar stratejik düşünemez. Yani hocaya “ayağını denk al” mesajı gönderemez. Kendisini iyi tanırım ve kaldı ki eleştiriler üzerine “acaba yanlış mı yaptım” şeklinde sözler sarf ettiğini duydum. Bunun bilinçli bir mesaj verme olduğunu kabul etsek de işe yaramamış olduğunu söylememiz gerekiyor. Tütüneker, bu açıklamadan sonra Başkan’ın aleyhinde bir şey söylememek için antrenmanlara ya çıkmadı ya da basın gittikten sonra çıktı. Ve Şan’ın oyuna geç alınmasına kızdığı Djalma’yı Antalyaspor maçında oynatmadı. Bu arada iyi oynamadığı yönünde eleştirilen Luandalı oyuncunun, bir milyon Euro gibi astronomik bir rakamla transferin son günü alındığını unutmayalım. Ahmet Şan, “oynamayacak oyuncuyu niye aldınız?” eleştirileri dolayısıyla da Tütüneker’e kızmış olabilir. Ama nasıl yürekten istediyse maçın 25. dakikasında Ömer Ali’nin burnu kırılıp hastaneye kaldırılmasıyla oyuna yine Djalma girdi. Şimdi duralım ve maçtan notlarla devam edelim.

İtiraf etmeliyim ki; ,Antalyaspor karşısında maçın başında Hasan Kabze’nin golüyle öne geçen Torku Konyaspor şiir gibi oynadı. Samet Aybaba’nın takımına hiç boyun eğmediler. Sürekli gol arayan, rakibine gücünü her an hissettirmek isteyen, taşların yerine oturduğu, seyircisinden aldığı enerjiyi boşa harcamayan gerçek bir ev sahibi takım gibi mücadele etti. Çok iyi oynadılar. İkinci yarı Ahmet Şan’ın adamı bir de gol attı ama top boşta kalmıştı zaten.

Cezalı olan Ergün Teber’in yerine oynayan Mehmet Uslu ile sakat olan Ali Turan’ın yerini alan Tolga da çok zorlanmadı. Torku Konyaspor, Beşiktaş maçı öncesi Bursa ve Galatasaray maçlarında biriken stresi boşalttı ve Antalyaspor’a yükledi.

Ahmet Şan’ın Galatasaray maçından sonra yaptığı açıklamadan, Tütüneker’in nazından, 2-0 biten Antalya galibiyetinden sonra yaklaşık 15 bin kişinin “Uğur Hoca” diye tezahürat yapmasına geldik. Bu hikâyeden ben Başkan’ın değil Uğur Tütüneker’in karlı çıktığını anladım. Oyuncuların hiç bozulmadan, dışarıda ne olup bittiğinden etkilenmeden oynamasından ben bunu çıkardım. Siz ne anladınız bilmiyorum. Umarım Sayın Şan, “ben kızdım da ondan böyle oynadılar” demiyordur.  Ama futbol sonuç oyunu. Tütüneker artık hep diken üstünde olacak. Bakalım iş nereye varacak.