Ukrayna'dan Türkiye'ye nükleer enerji için işbirliği teklifi
Ukrayna, Rus MEPhI Üniversitesinin Mersin Akkuyu'da kurulacak nükleer santral için insan gücü yetiştirmeyi öngören anlaşmayı iptal etmesinin ardından, Türkiye'ye bu alandaki tecrübesini paylaşma teklifinde bulundu - Ukrayna Büyükçeliğinin temasa geçtiği b
ÇANKIRI (AA) - SULTAN ÇOĞALAN - Rusya Ulusal Nükleer Araştırması Üniversitesinin (MEPhI) Mersin Akkuyu'da kurulacak nükleer santrale insan gücü yetiştirmeyi öngören anlaşmayı iptal etmesinin ardından yola bu alanda büyük tecrübeye sahip Ukrayna ile devam edilmesi gündemde.
Türkiye'ye, nükleer tecrübesini paylaşmayı teklif etti. Ukrayna'nın Ankara Büyükçeliği, ülkesinin nükleer deneyimini Ankara Üniversitesi ile paylaşmak için Ukrayna'daki üniversitelere yazı gönderdi.
Türkiye'nin angajman kuralları çerçevesinde geçen yıl kasım ayında Rus uçağını düşürmesinin ardından, MEPhI, Hacettepe, İstanbul Teknik ve Ankara üniversiteleriyle yürüttüğü eğitim işbirliği anlaşmalarını iptal ettiğini duyurmuştu. Hacettepe ve İTÜ'nün anlaşmaları bilim, eğitim ve sosyal alanlardaki işbirliğini kapsarken, Ankara Üniversitesi ile yapılan eğitim anlaşması Mersin Akkuyu'da kurulacak nükleer santrale yetişmiş insan gücü sağlamayı amaçlıyordu.
Ukrayna hükümetinin, Rus üniversitesinin anlaşmayı iptal etmesinin ardından Türkiye'ye eğitim ve bilim alanında yardımcı olacağını açıklamasından sonra Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği, Ankara Üniversitesi ile temasa geçerek nükleer enerjide deneyimlerini paylaşmayı teklif etti.
Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü'nün Ilgaz Dağı'nda düzenlediği "Nükleer Bilimler ve Uygulamalar Kış Semineri" kapsamında Ukrayna'nın deneyimleri konusunda sunum yapan Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Sergiy Korsunsky, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Korsunsky, Rusya ve Türkiye arasında ekonomi ve özellikle eğitim alanındaki birçok anlaşma feshedildikten sonra Ukrayna olarak Türkiye'ye yardımcı olmaya hazır olduklarını açıkladıklarını hatırlattı.
Bunun sadece nükleer enerji ile ilgili olmadığını dile getiren Korsunsky, "Türk hükümetine Ukrayna Bilim ve Eğitim Bakanı'nın mektubunu ilettik. Bu mektupta, Rusya'dan dönmek zorunda kalan öğrencileri, Ukrayna'da eğitimlerini sürdürmek üzere kabul ettiğimiz söyledik" dedi.
Türkiye'den birçok öğrencinin Ukrayna'da eğitim aldığını dile getiren Korsunsky, şu an Rusya'da eğitimine son verilen Türk öğrencileri kabul etmeye hazır olduklarını bildirdi.
Korsunsky, Kiev, Harkiv, Lviv, Odessa'daki beş üniversite ile Ukrayna Bilimler Akademisine yazı gönderdiklerini ifade ederek, Ukraynalı bilim insanlarının Türk doktora, yüksek lisans ve master öğrencilerinin yanı sıra Türkiye'ye gelerek öğrenci ve Türk bilim insanlarına teorik ve pratik dersler verebileceğine işaret etti.
Türkiye'deki fakültelerde nükleer enerji alanında bölümler oluşturmaya hazır olduklarını dile getiren Korsunsky, 4 nükleer santrale sahip olan Ukrayna'da bu bölümlerin çok başarılı şekilde çalıştığına dikkat çekti.
Korsunsky, Türkiye'nin Ukrayna'nın tecrübesinden faydalanması noktasında işbirliği yapabileceklerini söyledi.
- "Dünyada hiçbir ülke Ukrayna'nın tecrübesine sahip değil"
Bir nükleer santral hizmete girmeden önce en ince detaylarına kadar nasıl çalıştığının bilinmesi ve acil durumlara hazırlıklı olunmasının, ulusal güvenlik açısından çok önemli olduğunun altını çizen Korsunsky, Türk bilim adamlarının bu konuda bilgi sahibi olması halinde santrali bilinçli bir şekilde kontrol edebileceklerini, Ukraynalı uzmanların alandaki deneyimi aktarmaya hazır olduğunu anlattı.
Korsunsky, "Türk üniversitelerinde nükleer santralleri çok iyi bilen, bu konularda neler yapılması gerektiği konusunda uzmanlaşmış kişiler olursa Türkiye için bu avantaj olacaktır. Japonya, ABD ve birçok Avrupa ülkesi, deneyimimizden faydalanıyor. Dünyada hiçbir ülke Ukrayna'nın nükleer alanda sahip olduğu tecrübeye sahip değil. Dünya bizim tecrübelerimizden faydalanıyor, Türkiye'nin de santraller işletilmeye başlamadan önce faydalanmasını istiyoruz" ifadesini kullandı.
"Nükleer enerjinin, çok tehlikeli olduğu için yasaklanması gerektiği" yönünde bir algı bulunduğunu ancak aksine nükleer santrallerin birçok ülkede iyi işlediğini vurgulayan Korsunsky, topluma nükleer santraller konusunda doğru bilgilendirme yapılması gerektiğini kaydetti.
- "Ukraynalılar irade gösterdi"
Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Niyazi Meriç ise Türkiye'nin elektrik enerjisinde ileriye dönük sıkıntıları gördüğü için mecburen nükleer enerjiye yöneldiğini, çünkü rüzgar, güneş ve hidroelektrik alanlarında yatırımlar yapılmasına rağmen bunun ileriye dönük olarak enerji ihtiyacını karşılamayacağını belirtti. Meriç, buna karşın Türkiye'nin nükleer alanında bilgi birikiminin yeterli olmadığına dikkat çekti.
Türkiye'deki 109 devlet ve 76 vakıf üniversitesinde 90 bin öğretim elemanınca 6 milyon lisans, 420 bin lisans üstü öğrencisine eğitim verildiğine, tüm öğrenci ve öğretim elemanlarının ortalama yüzde 15'inin fen ve matematik alanıyla ilgilendiğine işaret eden Meriç, devlet üniversitelerinde lisansüstü eğitim yapan 53 eğitim kurumunda nükleerle ilgili bir ders bulunurken vakıf üniversitelerinin hiçbirinde böyle bir dersin olmadığı bilgisini paylaştı.
Fizik bölümü olan 83 üniversiteden 51 tanesinde nükleer ile ilgili bir ders olduğunu, tüm üniversitelerde 75 öğretim üyesinin aktif olarak nükleer konusunda çalıştığını belirten Meriç, şöyle devam etti:
"Türkiye'de Ankara, Hacettepe ve Ege üniversitelerinde olmak üzere 3 Nükleer Bilimler Enstitüsü, İstanbul Teknik Üniversitesinde Enerji Enstitüsü, Hacettepe Üniversitesinde Nükleer Enerji Mühendisliği ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu var. En eskisi, 1961'de kurulan İstanbul Enerji Enstitüsü. Bu enstitü günümüze kadar 342 yüksek lisans, 65 doktora öğrencisi mezun etmiş. 1982'de kurulan Hacettepe Nükleer Enerji mühendisliğinden ise şimdiye kadar 400 öğrenci mezun olmuş. Bizim nükleer altyapımız bu kadar."
Meriç, sadece Mersin Akkuya'da kurulacak dört reaktörün her birinde 250 nükleer fizikçi, 250 nükleer farkındalık eğitimi almış diğer mühendisler olmak üzere toplam bin kişinin, dört reaktörün toplamında ise 4 bin kişinin çalışması gerektiğini bildirdi.
Bu amaçla nükleer alanında ileriye dönük olarak insan kaynağını yetiştirmek için eğitimli insanlara ihtiyacın olduğunu aktaran Meriç, Türkiye'nin ayrıca şimdiye kadar tecrübe kazanacağı bir reaktörünün de bulunmadığını ifade etti.
Bu çerçevede Rusya'daki MEPhI ile geçen yıl bir anlaşma yaptıklarını anımsatan Meriç, 60 bin öğrencisi olan ve Türkiye'deki reaktörü yapacak Rus ROSATOM şirketine insan kaynağı sağlayan MEPhI ile yapılan anlaşma kapsamında Rusya'dan gelecek belli sayıda öğrencinin Türk öğrencilerle aynı sınıflarda buluşturulmasının, Rusya'da eğitim alan öğrencilerin daha sonra Türkiye'ye dönüp yüksek lisans tezlerini yazmalarının öngörüldüğünü dile getirdi.
Meriç, ROSATOM, MEPhI ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının katılımıyla hayata geçirilen programa başvuran fizik, elektrik-elektronik ve bilgisayar mühendisliği bölümü mezunu her öğrencinin de eğitime dahil edilmesinin kararlaştırıldığını söyleyerek Türkiye ve Rusya'da nükleer farkındalık eğitimi alan öğrencilerin nükleer reaktörlerde çalıştırılmak üzere hazırlanmasının amaçlandığını belirtti.
Meriç, Rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından MEPhI'nin bu programı iptal ettiğini söyledi.
Rusya'nın anlaşmayı iptal etmesinin ardından Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliğinin kendilerine ulaştığını belirten Meriç, "Ukrayna ile bir toplantı yaptık. Elçilik üzerinden ülkedeki üniversiteler ile temasa geçmeyi kararlaştırdık. Ukrayna elçiliği, Ukrayna'daki konu ile ilgili üniversitelere bir yazı yazdı. Şimdiye kadar üniversitelerin Türkiye ile çalışmak konusunda gönüllü olduğu yönünde olumlu bilgiler geldi. Ruslar ile bıraktığımız yerden Ukraynalılarla devam edebiliriz. YÖK ve üniversite senatosunun bu konudaki kararlarını güncelleyerek yolumuza devam edebiliriz" ifadesini kullandı.
Ukrayna'da nükleer alanda yetkili dört üniversite olduğunu vurgulayan Meriç, anlaşmaya varılması halinde Ukrayna'daki üniversitelerin kendilerine nükleer reaktör alanında bilim insanı temin edeceğini çünkü Türkiye'nin bu konudaki bilgisinin yeterli olmadığına işaret etti.
Prof. Dr. Meriç, "Ukraynalılar nükleer reaktör alanında deneyimli. Reaktörlerini bize açmayı düşünüyorlar. Tüm deneyimlerini bizlere aktarma konusunda irade gösteriyorlar" dedi.
Meriç, Ukrayna üniversiteleriyle mutabakat sağlanması ve YÖK'ten ilgili üniversitelerin denkliği konusunda karar çıkması halinde en erken eylül veya gelecek yıl şubatta eğitimlerin kaldığı yerden devam edeceği kaydetti.
AA
Kaynak: