Ahmet Demirel
Üniversite dedikleri (demedikleri)
4+4+4+7=19
Bir genç erkek olsun kız, isteyerek ya da istemeyerek 19 yaşına kadar eğitim görmek zorundadır.
Ancak bu yaştan sonra istediği alana gitmek için serbesttir.
19 yaşından sonra bir mesleğe yönelmek ve onu öğrenmek ne kadar mümkünse o kadar yapabileceksiniz.
Üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı.
Bir kısım gencimiz sevindi bir kısım gencimiz de üzüldü. Kazananlardan bir kısmı istediği bölüme yerleşti bir kısmı da çok istemese de yaptığı bir tercihine yerleştirildi.
Bir kısım genç istemediği halde atanma ihtimaline karşı bazı bölümlere yerleşti.
Türkiye'nin her iline üniversite açıldı. Bu ilk bakışta olumlu gibi görünse de gelecekte bir çok problemi beraberinde getirecek.
Öncelikle gerekli alt yapı çalışmaları yapılmadan çok hızlı bir şekilde üniversiteler açıldı. Gerekli kalifiye öğretim kadrosu oluşmadan okullar eğitime başladı. Bu da eğitimdeki kaliteyi düşürdü ve daha da düşecek.
Her alanda istihdam sayısından çok fazla mezun birikecek. Bunların yapabilecekleri bir meslekleri de olmadığı için tek yapacakları şey kpss'yi kazanıp atanmayı beklemek olacaktır. Bu bazen yıllarca beklemeye sebep olacaktır.
Meslek Lisesi mezunları dışındaki öğrencilerin ilave yaptıkları hiçbir şey yoktur. Sadece liseyi ve universiteyi bitirmislerdir o kadar. Bu da gençlerde büyük bir bunalıma sebep olmaktadır.
SANAL HAYAT
Üniversite sanal bir hayattır gerçek hayatı yansıtmaz. Çünkü çalışmıyor ve para kazanmıyorsunuz çoğunlukla ailenizin yardımlarıyla ve burs desteğiyle eğitim hayatınızı tamamlıyorsunuz. Hatta önemli bir bölümünüz yurtta kalıyor ve gerçek hayatta karşılaşılan bir çok meseleyle karşılaşmıyorsunuz.
ÜNİVERSİTEYİ DEĞERLENDİRMEK
O zaman gençlerimizin yapacağı en iyi şey bu eğitim hayatlarını en verimli şekilde değerlendirmektir. Bu da iki aşamalı olacak 1. si Eğitim gördükleri alanlarını iyi degerlendireceklekler. 2. si kültürel ve sosyal alanda kendilerini geliştirecekler. Eğitim gördükleri üniversitenin ve şehrin imkanlarını sonuna kadar değerlendireceklekler. O zaman kendinizi geleceğe daha iyi hazırlayabilirsiniz.
Yazımı bir kardeşimizin üniversiteyi kazananlara yaptığı önerilerle nihayete erdiriyorum.
Muhabbetlerimle
Üniversiteyi kazanan dostlar;
1- Asıl sermayeniz okulda elde edeceğiniz bilgiler olmayacaktır.
2- Özellikle Istanbul gibi büyük şehirlerde okuyanlar, mutlaka şehrin kültürel, entelektüel ve tarihsel birikiminden faydalansinlar.
3- Hafta sonlariniz da dahil kendinizi geliştirecek etkinliklerde bulunun.
4- Bir sanat dalıyla mutlaka ilgilenin.
5- Dünya ve Türk edebiyatını okuyun.
6- Ideolojik gruplardan uzak durun. Onlar kısa vadeli duygularınıza hitap ederler. Size bilinç değil itaat etmeyi empoze ederler. Siz ise hep daha derinde olan entelektüel bilginin peşin de olun.
7- Özellikle roman okuyun.Roman insana önemli bir derinlik kazandırır.
8- Yaşadığınız fiziksel ve kültürel coğrafyanın dinamikleri üzerine düşünün.
9- Özellikle inancımızı sahih kaynaklardan öğrenin . Islam dünyasının bütün havzalarında yeşeren tecrübelerden yararlanın. Aliya Izzetbegovic. Fazlurrahman, Malik bin Nebi, Cabiri. Ali Seriati, Muhammed Ikbal, Garaudy gibi zihinlerle tanışın.
10- Mehmet Akif, Said Halim Paşa, Necip Fazıl, Said Nursi, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç, Cemil Meriç, Kemal Karpat gibi yerli değerleri okuyun.
11- Arapça ve Ingilizce başta olmak üzere yabancı dil öğrenin.
12- Hiçbir guruba , örgüte, cemaate iradenizi vermeyin. Her kesimden tanıdıklarını olsun. Ama hiçbir gruba iradenizi teslim edip emrine girmeyin.
13- Unutmayın her gurup insanı bir çabanın ve yorumun sonucu kurulmuştur. Hicbiri islamın yerini tutmaz. Hiçbir grup hatadan uzak değildir.
14- Inancinizin temel kaynağı olan Kur'an'ı ve onun tarihteki uygulaması olan Sünneti iyi öğrenin.
15 Unutmayın üniversite size formel bilgi verir; bilinç kazandırmaz.
16- Bir devrimci ile tanışmak isterseniz Hz. Peygamberin siretini okuyun.
Hepinize başarılar diliyorum.
Yusuf Yavuzyılmaz