Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu da nereden çıktı anlamadım…

1 yıldan daha fazla geçmiştir…

KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez, sadece benimle paylaştığını söylediği bir bilgide Prof. Dr. Halil Cin ismi üzerinde durduklarını ve KTO-Karatay Üniversitesi’nin rektörünün Cin olacağını söylemişti…

(Demek ki Üzülmez’in sadece benimle paylaştığını söylediği bilgilere çok fazla güvenmemeliyim.)

Şimdi bir de baktık ki; Prof. Dr. Halil Cin, mütevelli heyeti üyesi olmuş…

Rektör adayı olarak da Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu işaret ediliyor…

Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu, Lefke Avrupa Üniversitesi Rektörlüğü’nden sözleşme süresi tamamlanmadan ayrılmış birisi…

Şöyle bir tarama yapınca, Kıbrıs’a da sıçrayan türban krizinde ‘türbana asla taviz vermeyeceklerini’ açıkladığını gördüm…

Basına başka bir şey açıklanmaz zaten!

Sonra Engin Fikirler Kültür ve Eğitim Vakfı’nı kurmuşlar…

Bu vakfın da İstanbul Nişantaşı’nda Nişantaşı Meslek Yüksekokulu kurması 14 Eylül 2009 tarihinde Bakanlar Kurulu’nca onaylanmış…

Yönetiminde olduğu vakfın kuracağı okulun ‘rektörü’ olmaktansa kıymetli hocamızın Konya’yı tercih ediyor oluşlarını belki de anlamlı bulmalıyız.

Aslı varsa Kıbrıs’ta “10 bin dolar maaş ve söylentiye göre, 300 bin dolar da tazminat koşuluyla” görev yapan Büyükuslu için elbette KTO Vakfı’nın kasasında yeter miktar vardır…

Konya’nın bir üniversite ile nasıl da sınıf atladığını görüyor musunuz?

Bu arada Büyükuslu’nun kamuoyuna ‘rektör adayı’ olarak tanıtılmasını da tam olarak anlayamadım…

(Cumhurbaşkanı’nın onaylama işlemini tabi ki göz önünde bulunduruyorum…)

Ne yani, başka adaylar da mı var?

Varsa kim bunlar?

Konya’ya kazandırılacak ‘üniversite’ için kutladığımız KTO Vakfı’nın, üniversiteyi teslim edeceği isimler de elbette büyük önem taşıyor…

Büyükuslu’ya da dikkat kesilmemizin nedeni bu ‘önem’den kaynaklı…

Onunla ilgili daha ayrıntılı bilgilere ulaşırsak da elbette bunları sizlerle paylaşırız…

İSTER MİSİNİZ TAVŞAN GRİBİ?

13 Nolu Sağlık Ocağı…

Bir kafese koyduğu tavşanını muayene ettirmek isteyen 17’lik bir Türk genci…

Tavşanının burnu çok sık akıyormuş, sağlık ocağında muayene ettirmeye getirmiş kızımız…

Domuz gribi olmasından endişe ediyormuş…

Allah’tan tavşan gribi yok!

Tabi ki uygun bir dille postalamışlar, veterinere gitmesini söylemişler…

Bizdeki şu hale bir bakar mısınız?

Resmi makamlara gelince Avrupa’yı işaret eden yurdum insanının hali bu…

Domuz gribi, tamam tehlikeli…

İyi ama bu ülkede ‘tehlike’ dediğiniz şey an meselesi değil mi?

Allah elbette başa vermesin…

Ama okulların Cuma günü tatil edilerek dezenfekte edilecek olmasından da yola çıkarak yapılması gereken en önemli şeyin ‘temizlik’ olduğunu anlamamız gerekmiyor mu?

Misal, insanların sağlık bulmaya geldikleri yerde hayvanların ne işi var?

VALİ DOĞAN İYİ YAPTI

Vali Aydın Nezih Doğan dün Konya Şehit Aileleri Derneği ile Türk Harp Malülleri, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği’ni ziyaret etti.

Doğan’ın bu ziyareti elbette yaşanılan süreçte büyük önem taşıyor…

Hükümetin ‘demokratik açılım’ çalışmalarını yürüterek ülkeyi huzurlu bir ortama taşımaya çalıştığı bu süreçte hiç kuşkusuz acıları en çok tazelenenler şehit ve gazi yakınları…

Zaten taş basılı yüreklerinin ihmal edilmemesi gerekiyor…

Terörün ateşini dindirmeye çalışırken gönülleri yananlara da su serpilmesi bir büyük ödev…

Vali Doğan’ın sürece katkısı büyük bu çabası, devletin de en çok kimin yanında olduğunu göstermesi açısından değerli…

Büyük ülke olabilmenin derin sancılarını atlattığımız güzel günler yakındır inşallah…