Muhteşem bir ayetle başlayalım mı?

İnanan erkekler ve inanan kadınlar birbirinin dostu ve koruyucusudurlar.

İyi  ve doğru olanı önerir, kötü ve yanlış olanı önlerler.

Namazı içtenlikle kılarlar,

 zekatı da seve seve verirler.

İşte onlardır Allah'ın rahmetini bahşedeceği kimseler. (Tevbe 71. Ayet)

Uyarmak övülüyor ve mü'minlerin güzel bir hasleti olarak zikrediliyor.

Uyarılmak da övülüyor o da güzel bir özelliğimiz oluyor.

Hiçbirimiz mükemmel olmadığına göre bir müslüman hem uyaran hem de uyarılan olabiliyor.

Uyarmak kolay ve nefse hoş geliyor.

Ya uyarılmak? bu o kadar kolay değil.

Hatırlatılmadan bir hataya devam etmek mi hoş?

Yoksa nefsimize zor gelse de bir dostun uyarısıyla başkalarına mahcup olmaktan kurtulmak mı?

Rabbimiz, Rasülünü uyarıyor hem de kıyamete kadar tüm insanlar okuyacak şekilde.

Bedir esirlerinin fidye karşılığı serbest bırakılması, A'maya karşı tavrı ve münafıklar için istiğfar etmesi gibi konulardaki uyarıları Rabbimiz Kur'an'da zikrederek herkesin haberdar olmasını sağlamıştır.Bu konuda da doğru davranışı kazanabilmemiz için belki de.

UYARMAK VE UYARILMAK ŞART!

Uyarma ahlakı var mı?

Olmaz olur mu?

Niyetimiz karşımızdakini bozmak olmayacak.

Niyetimiz üzüm yemek olacak bağcı dövmek değil.

Kalabalık içinde hatasını yüzüne vurmak yok.

Teke tek usul ve adabına göre olmalı.

Yanlış davranışın kalabalıkta söylenmesi gerekiyorsa isim vermeden ve ima etmeden yapılması gerekiyor.

Hedefe hatayı koymalıyız hatalıyı değil.

Hedefe günahı koymalıyız günahkarı değil.

Örnek mi efendimizden harika bir uygulama:

Peygamberimiz birgün arkadaşlarıyla deve eti yemişler. Yerken sahabeden biri istemeden yellenmiş. Az sonra namaz kılacaklar. O kişi ortaya çıkacak.Bu durumun olmaması için Efendimiz:"Deve eti yiyenler abdest alsın" buyurarak o kimsenin ortaya çıkmasını ve rencide olmasını engellemiştir.

Emri bil ma'ruf mutlaka ama usulüne göre olacak.

Nehyi anil münker kesinlikle ama adabına göre olacak.

Görevimiz mi İşte buyruluyor: " De ki: "Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım." (Hicr  Süresi 89. ayet)

Bir tane daha: " (Habîbim!) De ki: "Ey insanlar! Ben size ancak apaçık anlatan bir uyarıcıyım." (Hac Süresi 49. ayet)

Bir tane daha olsun mu? " Ey peygamber! Biz seni hem bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir uyarıcı olarak gönderdik. (Ahzap Süresi 45. ayet)

Haydi görev başına gönül huzuruyla uyarmaya ve uyarılmaya.

Son söz Efendimizin: "Sizden biri bir kötülük gördüğünde, gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin. Yetmezse diliyle düzeltsin. Onu da yapamazsa, hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin. Fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir." (Tirmizi, Fiten, 11)

Muhabbetlerimle

PROF. DR. KEMAL SAYAR'DAN GÜZEL SÖZLER

- Bir toplumun uygɑrlık seviyesi, içindeki en zɑyıf üyelerine nɑsıl dɑvrɑndığıylɑ ölçülür.

- Heɾkes vicdanı kadaɾ insandıɾ. Vicdan, insanlığımızın tuɾnusol kağıdıdıɾ.

- Güzelliği aɾıyoɾsan, önce sen güzel ol.

- Kötülerin kɑybetmediği bir ülke, çocuklɑrınɑ ɑhlɑkı öğretemez.

- İyiliğe dɑir hiçbir söz, hiçbir eylem boşunɑ sɑrf edilmiş olɑmɑz. Bir yerden yɑnkı verir.

HABERİNİZ OLSUN DİYE

- Cuma akşamı Konevi camiinde yatsıdan sonra Prof. Dr. Ali AKPINAR'ın konevi tefsir sohbetleri

- Cuma Akşamı saat:20.30’da Prof. Dr. Kemal SAYAR – Aile Okulu Seminerleri – Mevlana Kültür Merkezi

- Camlı Köşk Söyleşileri – Cumartesi saat: 13.00’da -  İyilik Şart - Ahmet DEMİREL - Konya BŞB - Zafer Meydanı

- Cumartesi 13.30'da İmza günü - 51. Kütüphaneler Haftası münasebetiyle TYB Konya Şubesi