yazar-3
Verem hortluyor
Türkiye'de 1918'lerde başlatılan verem savaşı hala sürüyor. Tüberkülozlu hasta sayısında dünya sıralamasında 59'uncu sıradayız. Veremli hasta sayısını bir türlü azaltamayan ülkemizde 2005 kayıtlarına göre 18 bin 789 yeni hasta var. Ancak,veremle mücadelede en etkin yol olan, 'doğrudan gözetim altında tedavi' stratejisi uygulamadığı için hasta sayısı hiç azalmayınca verem hortluyor... Hekimler hasta sayısının azaltılmasının tek yolunun politik kararlılıktan geçtiğine inanıyor.
Konunun uzmanı aksakallar, “Ne yazık ki 20 yıldır bu branşta olmamıza rağmen 'veremle savaşta başarılı olduk' diyemiyoruz. Her yıl ortaya çıkan yeni tüberküloz sayısı bir önceki yıla göre daha fazla oluyor. Tüberkülozlu hasta sayısını düşürüyor olmamız gerekirdi. Avrupa Birliği'ne aday bir ülkede bu kadar yüksek sayıda veremli olması kötüdür" diye konuşuyor. Son rakamlara göre Türkiye'de her yıl 30 - 40 bin kişi vereme yakalanıyor, 3 bin kişi de hayatını kaybediyor. Türkiye'deki tüberküloz gerçeği Sağlık Bakanlığı uzmanlarını harekete geçirdi. Uzmanların hazırladığı bir tasarıda, 'önlem alınmazsa veremin tedavi edilemez bir salgına dönüşeceği' uyarısı yapıldı.
Öte yandan, Verem Savaş Daire Başkanlığı da Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı'nın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini kabul etti. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) rakamlarına göre Türkiye, tüberkülozlu hasta sayısı ile dünya sıralamasında 59'uncu sırada. WHO verilerine göre 1 milyon 788 bin hastayla Hindistan birinci, 1 milyon 334 bin hastayla Çin ikinci, 627 bin hastayla Endonezya üçüncü sırada. Türkiye 100 binde 40 tüberküloz hasta oranıyla dünya ülkeleri arasında 114'üncü sırada yer alıyor. Ancak nüfusu her geçen gün artan Türkiye'de tüberkülozlu hasta sayısı hiç azalmıyor. 2005 yılında SSK'lı hastaların da Sağlık Bakanlığı kayıtlarına geçmesiyle yeni hasta sayısının sanılandan fazla olduğu ve hastaların kayıt altına alınmasında büyük bir sorun olduğu ortaya çıktı.
Yıllar Yeni Hasta Sayısı
-------------------------------
2000 17 bin 790
2001 18 bin 38
2002 16 bin 435
2003 17 bin 193
2004 17 bin 605
2005 18 bin 789
Hastanelerde, özel kurumlarda, laboratuarlarda tanı konulan ancak dispanserlerde kayıtlı olmayan hastaların sayısı da hayli yüksek. Bütün kayıtlar tek bir elde tutulmadığı için sayının daha da yüksek olduğu tahmin ediliyor. Bulaşıcı hastalıklar arasında ölüm sıralamasında AIDS'ten sonra ikinci sırada olan vereme resmi rakamlara göre 2005 yılı içinde sadece İstanbul'da 6 bin yeni hasta yakalandı. Türkiye Verem Savaşı Derneği Federasyonu Başkan Vekili Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, kayıtlarda yaşanan ciddi sorunların çözülmesi gerektiğini söylüyor. Verem tanısı koyan sağlık kuruluşlarının, ellerindeki verileri Sağlık Müdürlüklerine bildirmek zorunda olduğunu söyleyen Kılıçaslan, hasta bildirimi yapılsa bile bazı dispanserlerin kayıt yapmadığını belirtti. Hastalara geç tanı konması, tedavinin mikroplar tamamen yok olmadan kesilmesi hastalığın yayılma nedenleri arasında ön sıralarda yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün veremle mücadelede önerdiği 'doğrudan gözetim altında tedavi' ise ancak Türkiye'de pilot olarak seçilen İzmir, Aydın merkez, Nazilli ve Samsun'daki dört verem savaş dispanserinde uygulanabiliyor. Hekimler, verem savaş dispanserleri aracılığıyla ücretsiz tedavi edilen tüberküloz gerçeğini artık tüm Türkiye'nin görmesi gerektiğini söylüyor.
“Evet, Türkiye'de bir tüberküloz gerçeği var. Bunun söylenmesi gerekiyor. Sahada bulunan hekimler üzerimize düşeni yapıyoruz. Türkiye'de bir tüberküloz gerçeğini programlarına almaları gerekiyor.” Şimdi hem hastalar, hem de hekimler tüberkülozla mücadelede politik kararlılığın gösterilmesini bekliyor ve bir salgın tehlikesi baş göstermeden bütün önlemlerin alınmasını istiyor.