Prof. Dr. Ali Akpınar
Yapabileceklerimizi konuşalım
Kur’ân, ey inanalar siz niçin yapmadıklarınızı/yapmayacaklarınızı konuşur durursunuz?[1] Diye bizleri uyarırken bizler, yapmayacağımız ve yapamayacağımız şeyleri konuşmaktan pek zevk alırız. Sözgelimi gündemle ilgili olarak şunları yapsak, Filistin’e yahut başka bir cepheye gitsek, orada zalimlere haddini bildirsek… gibi nefse hoş gelen temenniler. Bu arada yapabileceğimiz şeyleri unutur ve onları basit görürüz.
Hani bir söz vardır: Bir toplumda bir kişinin yapması gereken bir işi, herkes nasıl olsa onu yapan bir kişi çıkar diye düşündü ve hiç kimse o bir kişinin yapacağı işi yapmadı, sonunda o ihmalin acı faturası herkese kesildi… Fakirler, verecekleri şeyin azlığından utandılar vermediler; zenginler de verecekleri şeyi çok gördüler vermediler, sonunda elbirliği ile infakı katlettiler. Tıpkı bu sözde olduğu gibi, her birimiz ne yapabiliriz, elimizden ne gelir diyerek öncelikle yapmamız gerekenleri tespit etmemiz ve onların gereğini yerine getirmemiz gerekir.
Birkaç örnek verecek olursak:
1. Doğrudan yahut dolaylı olarak zalimlere destek olan bizler, bu desteğimizi çekebiliriz. Sözgelimi günlük olarak üç beş yüz lira ile desteklediğimiz İslam dışı resim ve haberleri yapan neşriyattan desteğimizi çekebiliriz.
2. Otsumuzu düşmanımızı ayırt etmeliyiz. Zalimlerle olan gönül, beyin, söylem ve eylem beraberliğimize son vermeliyiz. Zalimlere destek olan kurum yahut kuruluşların ürettikleri ürünleri dikkatlice tespit edip onları satın almayabiliriz. Bu konuda spekülasyondan uzak doğru tespit ve yönlendirmeler için konu ile ilgili kuruluşlara da görev düşmektedir.
Bu konuda şu ayetteki uyarı her zaman aklımızda olmalıdır:
Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra O'ndan da yardım göremezsiniz![2]
Evet, zalimlere şöyle yahut böyle meyletme, onlara destek olma, onlara sevgi besleme, onların zulmüne karşı duyarsız kalma sonucunda ateş dokunacak, dünyamız da cehenneme dönecek, ahretimiz de. Zalimlere olan bu yöneliş, Yüce Rabbimizle aramızı açacak ve O’nun yardımının bize gelmesine de mani olacaktır.
3. Yüce Rabbimizin gayretine dokunan, O’nun yardım ve ihsanlarının bize gelmesine sebep olan beynamazlık, kötü alışkanlık ve benzeri günahlardan kurtulabiliriz.
4. Çocuklarımıza iyi bir İslamî eğitim aldırabilir, onları Kur’ân ve peygamber sevdalıları olarak yetiştirebiliriz.
5. Karınca kararınca yardımlarımızı, güvenli yollarla mazlumlara ulaştırabiliriz.
6. Fiili dualarımızı yaptıktan sonra sözlü dualarımızı etmeye geçebilir ve dua silahımızı yerli yerince kullanmasını bilmeliyiz. Bunun için duanın makbul olduğu saatleri kollamalı, duada ısrar etmesini, Rabbimize karşı nazlanmasını bilmeliyiz. Unutmayalım bizler hak edersek, Cenab-ı Hak, hak ettiğimizden çok daha fazlasını verecektir.
Yapılabileceklerin listesini uzatabiliriz, ama herkes öncelikle yapabileceklerinden bir başlasın, arkası gelecektir inşaallah.
[1] 61 Saf 2.
[2] 11 Hûd 113.