yazar-75
Yeraltı şehrini bekleriz
Bundan 6-7 yıl önce hem Karapınar’ı hem de ülkemize önemli ekonomik katkılar sağlayacak olan Akören Oymalı yer altı şehrinin bulunması ile büyük sevinç yaşamıştık.
Daha sonra yapılan çalışmalar ile önemli mesafeler alındı. Yeraltı şehirleri ortaya çıkarıldı.
Kapadokya ile çağdaş olan yeraltı şehirlerinin en büyük problemi ise yol ve elektrik.
Sönmüş bir yanardağ olan Karacadağ üzerindeki yeraltı şehirleri M.Ö. 4. ve 7. yüzyıla ait ve geç Roma ve Bizans medeniyetlerinin yanı sıra Selçukluların tarafından askeri amaçlı, Osmanlı döneminde ise depo olarak kullanıldığını biliyoruz.
35 yeraltı şehri iç ve dış turizme açıldığında önemli katkılar sağlayacağı muhakkaktır.
Ancak birkaç yıldır hiç bir çalışma yapılmaması büyük kayıptır.
Burada en önemli sorun Akören köylülerinin yol yapımına karşı çıkması. Israrla yolun kendi köylerinden geçmesini isteyen köylüler, aslında büyük hata yaptıklarının farkında olmalılar. Çünkü yapılacak yol, her bakımdan için çok önemli.
Geçen yıl yol yapımı için 100 bin YTL yol kavgası yüzünden kullanılamadı. Yapılan değerlendirmede Akören köyünden geçerse 800 bin YTL civarında harcama, Oymalı köyünden geçtiği zaman ise 220 bin YTL harcama yapılacağı kaydediliyor. Aradaki fark göz önüne alındığında aklın yolu bir olduğu karşımıza çıkıyor.
Bu yol gerekirse Jandarma gözetiminde yapılmalı. Türkiye bir hukuk devletidir. Eğer isteyen istediği yerde keyfi tutumlarda bulunursa, ortaya hoş olmayan görüntüler çıkar. Kişisel menfaatler bir kenara bırakılmalı ve bu yol mutlaka yapılmalıdır.
Karapınar’ın en önemli köylerinden olan Akören köylülerinin de bu oluşuma katkı sağlamasını umuyoruz. Kendilerine de yakışan budur.
Bu konuya Konya Valisi Osman Aydın’ın el koyması en doğru karar olacağı kanaatindeyim. Çünkü geçen zaman ülke turizmi için büyük kayıptır.
MERALAR YOK OLUYOR
Küresel ısınma,kuraklık ve susuzluk gibi terimlerle son yıllarda bayağı haşır neşir olduk.Her gün her dakika aklımızdalar.
Hayatımız da bütün planları altüst eden bu terimler, sadece biz değil yaşayan bütün canlıları tehdit etmektedirler
Göller kuruyor, meralar da otlar yetişmiyor ve mevsiminde yağışlar olmuyor.
Sözü Mera konusuna getirmek istiyorum. Karapınar tarım ve hayvancılık kenti.
Yağışların azlığı ilçedeki meralarda önemli tahribata yol açtı. Küçükbaş hayvancılık önemli kayıplar verdi kanaatindeyim.
Yayla ve köylerin meraları, 30-40 yıl öncesi kadar gür ve neşeli değil.
Sorun aslında Karapınar’ın değil ülkemizin sorunu.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Konya, Karaman, Burdur, Isparta ve Antalya Mera Islah Amenajman Projeleri Değerlendirme Koordinatörü Prof. Dr. Mevlüt Mülayim’in “Küresel ısınmaya bağlı yağışların azalması, meracılık açısından da Konya bölgesini özellikle etkiliyor. Çünkü Türkiye’de en az yağış alan Karapınar, Konya sınırları içerisindedir. Yağış azlığı nedeniyle Konya’dan Niğde Bor’a ve Aksaray’a kadar otlar tamamen sararmış durumda. Bu durum, bölgede hayvancılık yapanların ürünlerini daha pahalıya mal edeceklerini gösteriyor. Kuraklığa ve hor kullanmaya bağlı olarak meraların azalması, sadece hayvancılığa zarar vermiyor, tarım topraklarını rüzgâr erozyonuna da açık hale getiriyor. Zaten meralarımız hep orta malı görülmüş, sahip çıkan olmamış. Az yağışa ve hor kullanmaya bağlı meralarda otların cılızlaşması, toprağı rüzgâr erozyonuyla karşı karşıya bırakıyor. Rüzgâr toprağı bir yerden bir başka yere savuruyor, böyle yeterli hayvan yemi elde edemiyoruz. Yani tarla alanlarını erozyon teslim alıyor. Bunun sonucunda sosyal sorunlar ortaya çıkıyor. Yani hayvanını besleyemediği için karnını da doyuramayan kırsal kesim insanı şehre geliyor ve kentlerin oransız büyümesine sebep olabiliyor. Yani ülkenin en önemli sorunlarından biri olan köyden kente göçte, meraların azalmasının payı büyük.’’ şeklinde açıklamaları da aslında her şeyi anlatıyor.
NOT: Türk dünyasının unutulmaz lideri merhum Alpaslan Türkeş’i, ölümünün 11.yılında rahmet ve şükranla anıyorum. Onun sevgisi kalbimizde ilelebet yaşayacaktır. Onu şimdi daha çok anlıyor ve özlüyoruz.