Zeki Oğuz
Yeter bu gerginlik!
Son aylarda yaşadığımız olaylar bana 1980’li yılları hatırlatıyor.
12 Eylül’e kadar bir kör dövüşüdür gidiyordu. Bu kör dövüşünün kahramanları Demirel ve Ecevit’ti. Varılacak noktayı göremediler ya da görmek istemediler ve ülkeyi 12 Eylül paşalarına teslim ettiler. Onlar da beslemek yerine asmak felsefesi uyarınca astılar, kestiler. Özellikle solun ümüğüne çöktüler ve böylece ne parlamentoda hem de parlamento dışında sol muhalefet kaldı.
Şimdi aynı şeyi RTE yapıyor.
Demokrasi sayesinde şu anda iktidarda olduğunu unutup kendi bildiğini okuyor. Mezbahaya bekçi seçilmiyor, cumhura başkan seçiliyor. Diğer parti liderleriyle konuşmuyor, uzlaşmıyor, son anda kendi adayını dayatıyor.
Oysa iktidar partisi mecliste ne denli çoğunlukta olursa olsun kamuoyundaki farklı seslere kulak vermeli, bu ülkede kendisinin ve yandaşlarının yaşamadığını kabul etmeli.
12 Nisan’da Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın demecini duymazdan geldi.
14 Nisan’da Tandoğan meydanında toplanan kalabalığı bindirilmiş kıtalar olarak küçümsedi. Oysa o milyonlar, siyasi partilerin bindirilmiş kalabalığı değil, ‘Bin Dirilmiş’ milyonlardı. Tandoğan mitingine bazı sol gruplar da katılmadı. Gerekçeleri de mitingi düzenleyen sivil toplum örgütlerindeki bazı emekli generallerin varlığıydı. Elbette bu bir bahane. Ben yaşadım o coşkuyu. Parti, örgüt milyonların umurunda değildi, inandıkları ilkeler için oradaydı insanlar.
29 Nisan’da yapılan Çağlayan mitingini de okuyamadı RTE. Halk artık darbeye de karşı çıkıyor, sivil diktatörlüğe de.
Şu partilerimizin yapılanmasına bir bakın… Her şey genel başkanın iki dudağının arasında. Vekilleri onlar seçiyor, kararları onlar veriyor. Aksi bir söylem parti parti dışı kalmaya yetiyor. Siyasi ömrü bitiyor adamın. Bu yüzden beş-on senede bir siyasi krizlerle yüz yüze geliyoruz.
12 Mart’ta filler tepişti, karıncalar ezildi.12 Eylül’de de aynısı oldu.
Aylardır RTE ülkemizi gerdikçe gerdi ama Tandoğan ve Çağlayan bana karıncaların artık ezilmekten bıktıklarını hatırlatıyor. Bu yazıyı yazdığım sırada yüksek yargının kararı belli değildi ama bir karınca olarak şunu istiyorum: Ülkeyi germekten vazgeçin, seçim kararı alın ve karıncaların oylarıyla seçilecek yeni meclis seçsin cumhurun başını…