Fahri Kubilay
Yıllardır değişmeyen acılar
Yaklaşık kırk yıl önce “Dede”min radyosundan dinlediğim haberlerde“Grizu patlaması”,“Trafik kazası” ve “Türkiye’nin büyük elçilerine yapılan saldırılar” hiç eksik olmazdı.
Allaha şükür büyük elçilere yapılan saldırılar şimdilerde yok ama onun yerini de terör saldırıları aldı diğerleri ise o gün bugün hala devam ediyor.
Toplumda haber denilince ülkenin neresinde acı(ölümlü) bir olay olmuş, kaç kişi hayatını kaybetmiş olarak algılanır oldu.
Sabah kalkıp ta televizyonun düğmesine bastığında “son dakika” diye geçen yazılarla irkilir olduk.
Şöyle bir hafızamızı yoklayıp son bir yıl içinde sadece son olsun diye temenni ettiğimiz acı olayları hatırlayalım.
“Grizu patlamasından sönen ocaklar”, “Trafiğe kurban giden masum insanlar”, Teröre kurban verdiğimiz şehitlerimiz ve onların cenaze törenlerinde yaşanan dramatik görüntüler.”.
Kendi kendime hep şu sorulara cevap ararım
Bu Terör belası ne zaman biter, Ne zaman güle oynaya askere gönderdiğimiz çocuklarımız güle oynaya askerden gelir.?
Teknolojinin bu kadar geliştiği bir dönemde grizu patlaması denen şey acaba ne zaman son bulur?
Ne zaman televizyonu açınca bir kaza haberi duymayacağımız gün olur?
Bilinçsizlik yüzünden hem kendini, hem karşısındaki insanın yaşamını tehlikeye atan sürücüler ne zaman daha bilinçli hale gelir?
Devlet olarak en kıymetli şeyin insan hayatı olduğu bilinci ne zaman öncelikli hale gelir?
Daha bu ve bunun gibi sayamadığım düşüncelerden bir türlü kendimi alamıyorum.
Ve diyorum ki insan odaklı bir sistem ne zaman hâkim olur.
Asırlar önce Şeyh Edebali’nin Osman Gaziye söylediği “insanı yaşat ki devlet yaşasın” sözü ne zaman hayat desturumuz olur dersiniz.
ERTUĞRUL SAĞLAM VE BURSASPOR
Taraflı tarafsız Anadolu insanın gönlünü fetheden Ertuğrul Sağlamın başarılı olmasını birçoğumuz canı gönülden istedi. İstedi çünkü sebepleri vardı başta Ertuğrul Sağlam Beşiktaş kulübünden gönderilirken yapılanlar vicdanlarımızı sızlatmıştı.
Bu ülkede “elinin gâvuru” denilen birçok yabancı teknik direktöre yapılamayan muamele inaçları yüzünden Ertuğrul Sağlama reva görülmüştü.
Burada sadece Beşiktaş klubünü suçlu değildi, onun suç ortağı “İstanbul dukalığını” şimdilerde kaybeden bir kısım medya el ele vererek vicdanları sızlatmışlardı.
Anadolu insanı Ertuğrula yapılan bu muameleyi kendine yapılmış olarak addetti hak etmediğini düşündü.
Anadolu’nun tüm sporseverlerin bunun için Ertuğrul’un başarılı olmasını canı gönülden istedi, bunun için başarmasını arzuladı..
Helâl olsun Ertuğrul Sağlam’a. Bu başarı Anadolu insanını küçük gören zavallılara şamar gibi bir tokattır.
“Bursasporluların göğüslerinde “İnandık, başardık” diye yazıyordu ya işte bizim ihtiyacımız tek şey bu olsa gerek.
Ertuğrul Sağlam’ı, sırf “dindar” ve “eşinin başörtülü oluşu” yüzünden dışlayanlar, onun bu “olağanüstü başarı”sı karşısında acep ne düşünüyordur? Biraz utanmışlar, biraz yüzleri kızarmış mıdır dersiniz?..
Bursa’yı ve Ertuğrul Sağlam’ı yürekten tebrik ediyorum.
…
KONYA BAŞARACAK
Konyaspor süperliğe direk çıkamadı ama yükselme maçları sonunda çıkacağından oldukça ümit varız. Pazar günkü oynanacak son maçta Konya sporumuza canı gönülden başarılar diliyorum. Konyaspor kendine yakışanı Pazar gün tüm Konyalılara yaşatacağından eminim.