ANKARA (AA) - AYBÜKE İNAL - İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Demirkıran, organ nakli öncesi ve sonrasında kritik önemi olan yoğun bakım ünitelerinin kalitesinin, nakil başarı yüzdesini büyük ölçüde etkilediğini bildirdi.

Prof. Dr. Demirkıran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yoğun bakım ünitelerinin bütün kritik hastaların bakıldığı yerler olduğunu anımsattı.

Son dönemlerde yoğun bakım çalışanlarının sayısının artırıldığını belirten Demirkıran, buradaki personelin iyi yetiştirilmesi için de çalışmalar yapıldığını söyledi.

Demirkıran, hastadan organ nakli yapılabilmesi için ona yoğun bakım ünitesinde beyin ölümü tanısı konması ve organlarının işe yarayabilmesi için tüm fonksiyonlarının doktorlarca düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.

Hastanın hayatta kalması ve organlarının çalışması sürecinde yoğun bakım uzmanlarına önemli görev düştüğünü vurgulayan Demirkıran, şöyle konuştu:

"Organın alınabilmesi için gerekli şartların sağlanması, nakil yapıldıktan sonra da hastanın solunumsal ve dolaşım fonksiyonlarının idame ettirilmesi yoğun bakım ünitelerinden geçiyor. Hem organ naklinin öncesinde hem de sonrasında yoğun bakım üniteleri ve orada çalışan uzmanların kalitesi, naklin başarı yüzdesini ciddi oranda artırıyor. Organ nakli, yoğun bakım üniteleriyle ilintili hatta doğrudan bağlantılı diyebiliriz. Ne kadar iyi bir yoğun bakım ve yoğun bakımcı varsa naklin başarısı da o oranda arıtıyor."

- "İyi iletişimle organ bekleyen hastalara umut olunabilir"

Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı Eyüp Kahveci de yoğun bakım personelinin yeterli bilgi birikimi ve farkındalığa sahip olmasının önem taşıdığını söyledi.

Organ bağışı sürecinde yoğun bakımda çalışan hekim ve hemşirelerin, hayatını kaybeden hastaların aileleriyle kuracağı iletişimin önemini vurgulayan Kahveci, iyi iletişim sayesinde organ bekleyen hastalara umut olunabileceğini ifade etti.

Kahveci, şunları kaydetti:

"Ağır beyin hasarlı vakaları hayata döndürmek için yoğun bakımlar oldukça önemli. Değilse de beyin ölümü tespitinden sonra aile organları bağışlarsa, iyi bakım verildiği için tüm organları birilerine hayat verebilir. Yoğun bakımda hastaya kötü bakıldıysa, aileyle görüşüp bağış için onay alsanız bile organlara kötü bakıldığı için bağışın anlamı kalmayacak. Dolayısıyla hem kritik vakanın bakımı ve hayata döndürülmesi hem de beyin ölümünden sonra organ bağışının başarılı bir şekilde gerçekleşmesi, yoğun bakımlarında çalışan personelin ve tıbbi ekipmanların kaliteli olmasına bağlı."