“20 Dakika” dizisinde gördük ki, bir baba ailesi için yalvarırken, diz çökerken, savaşırken, daha çok babalaşıyor.  Adalete güvensizlik hakim olan hikayede, “Tepede olan, suçlu- suçsuz kararını belirler” mesajı veriliyor.

Oğlu komada yatan Necmettin (Metin Çekmez), cezaevi muavinine (İpek Bilgin)  talimatlarını sıralarken, yapması gereken işkenceyi şöyle tarif ediyor:

“Kılıfına uydur, yasal olsun.” Artık güncel mi? genel mi gönderme? seyredenlerin takdiri.  “Kötü olmak zordur ama insan mecbur olmasın” dedirten sahneler vardı.

Geriye dönüşlerle Melek’le (Tuba Büyüküstün) Ali’nin (İlker Aksum) sağlam temelli sevgi geçmişlerine,  cinayet girişiminin öncesindeki, karanlık noktaların, aydınlanmasına tanık oluyoruz . Ali eşini hapishaneden kaçırmak için “kedi”nin (Bülent Emin Yarar) cesaret sınavlarını atlatmaya mecbur; felaket öncesindeki yaşamında, potansiyel avken, avcı, acımayan, ezen olmayı öğreniyor. “Sadece senin gözünde adamım” dediği eşi için, yeni bir Ali olmaya koşuyor.

Hikayenin şahsıma geçirdiği başlıca duygu, tutunabilecek bir pamuk ipliğiyse bile umut, onu bırakma tutun; pes etme; sevdiklerin ailen yanında olmasa bile sevgilerine sarılarak alt edebilirsin hayatı