27 Nisan'da Başbuğ başrolde
İnanırsınız ya da bu belgeye de "çete işi" dersiniz. Peki... Eski Genelkurmay Başkanı Karadayı'nın aynı mahiyetteki bir ses kaydı ortaya çıkmadı mı?
Nazlı Ilıcak / Sabah
27 Nisan'da Başbuğ başrolde
Demokrasilerde hiçbir şey uzun süre gizli kalmıyor. Bugünlerde gene 2007'deki "yargı darbesini" hatırlatan haber ve yorumlar çıkıyor.
Zaman gazetesi (3 Haziran 2011), İstihbarat Başkanlığı'ndan, Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilen Haziran 2007 tarihli, İstihbarat Karşı Koyma Şube Müdürü Albay Turgut Ak imzalı, "gizli" ibareli bir notun içeriğini yayınladı.
Bu notun, Ergenekon tutuklusu emekli Binbaşı Levent Göktaş'ın ofisindeki aramada ele geçen 51 No'lu DVD'de yer aldığı ileri sürülüyor. (Levent Göktaş'ın, 51 No'lu DVD'nin varlığını kabul etmediğini hatırlatalım.)
"Org. İlker Başbuğ'un gayriresmi iletişim ve imaj danışmanı olarak görev yapan Doç.
Dr. Nuran Yıldız ve faaliyetleri" başlıklı notta, Yıldız'ın, çevresine anlattıklarının, akredite olmayan medya tarafından duyulması halinde, sıkıntı doğacağı belirtiliyordu.
İddiaya göre, Başbuğ, ANAP'ın lideri Erkan Mumcu'ya Genel Kurul'a girmemesi için Yıldız'la mesaj yollamıştı;
"Anayasa Mahkemesi ile görüştüklerini" söyleyerek, "AKP'nin kapatılacağı, Arınç, Gül ya da Erdoğan seçilirse ordunun müdahale edeceği" bilgisini vermişti. İstihbarat notunda, Nuran Yıldız'ın, Mumcu ile kurulan temastan çevresindekilere söz etmesinin sıkıntı doğuracağı belirtiliyordu.
İnanırsınız ya da bu belgeye de "çete işi" dersiniz. Peki... Eski Genelkurmay Başkanı Karadayı'nın aynı mahiyetteki bir ses kaydı ortaya çıkmadı mı? Mumcu ve Mehmet Ağar son anda Genel Kurul'a girmeme kararı almadı mı? 27 Nisan'da, cumhurbaşkanlığı konusunu da ihtiva eden 27 Nisan e-muhtırası yayınlanmadı mı? Ardından, Anayasa Mahkemesi 367'yi şart koşmadı mı? Tabii CHP de, Genel Kurul'a girmediği gibi, Meclis oylamasını Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı. Millet bu oyunu bozdu. Şimdi belgeleri ortaya çıkıyor. Yazılıp çizilenler, yaşananlarla örtüşüyor