M. Ali Köseoğlu
40 yıldır aynı sema!
Mevlana’nın 741. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri’ne bu yıl Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de katıldı...
Neredeyse bir yıla varıyor...
Sormuştum; “Mevlânâ İslam âlimi mi yoksa kültür adamı mı?” diye...
Programları İl Kültür Müdürlüğü’nün omuzladığını hatırlatarak, yapılanın da ‘kültür’ boyutunda işler olduğunu söylemiştim...
***
İl Kültür Müdürlüğü’nün sınırları bellidir...
Zaten ortada bir de şablon var...
Yapılan; bu şablonun en iyi şekilde uygulanması...
***
741. Vuslat Yıldönümü dolayısıyla şehri etkinliklere hazırlayanlara ne diyebiliriz...
Gönülden, bu programlara ve Mevlânâ’nın mirasına sahip çıkmaya çalışanların ellerinden gelen budur...
Yapılması gereken, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ve daha fazla ilgili sivil kuruluşun katkısını almak olmalı...
Yoksa 741 yıl daha geçse; gösterinin mahiyeti budur.
***
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’i can kulağıyla dinledim...
Diyor ki:
-Hazreti Mevlana’nın herkesçe bilinen ve bu toplantılarda sıkça zikredilen ‘bîzârem bîzârem’ diye biten meşhur bir rubaisi vardır. Eğer bugün Hz. Mevlânâ hayatta olsaydı ‘bîzârem’ diye başlayan, ‘bîzârem’ diye biten pekçok rubaîler kaleme alırdı. Hz. Mevlânâ bugün iki konudan dolayı bîzârdır bizden. İki kişiden, iki zümreden bîzârdır. O kendisini popüler kültürün bir tüketim metaı haline getirenlerden bîzârdır, biz de bîzârız. O kendisini İslam’ın dışında bir yerde konumlandıran, ilahi aşkı bir tarafa bırakan, hümanist ideolojilere payanda kılan tüm insanlardan bîzârdır, biz de bîzârız.
***
Sayın Görmez, biz de bîzârız.
Fakat sizin bu konuda yapacağınız pek çok katkı olduğuna inanıyorum...
Tam da işaret ettiğiniz bu hususlarda işler yapılabilmesi için gelin, önümüzdeki seneden itibaren bu programları siz üstlenin...
Hiç değilse organizasyonun sac ayaklarından biri olun ve eksik bulduğunuz hususlarla ilgili çalışma başlatın.
***
Evet söylediğiniz gibi; bugün üç Mevlânâ var. Birincisi, özlediğimiz Mevlânâ… İkincisi, gizlediğimiz Mevlânâ… Diğeri de ‘sema’ya hapsettiğimiz, izlediğimiz Mevlânâ…
***
Biz 40 yıldır aynı ‘sema’yı izliyoruz...
Siz bari izlemekten vazgeçip ‘özlediğimiz’ Mevlânâ ile ilgili bir şey yapın...
Tespitlerinizden ve konuşmanızdan dolayı sizi kutluyorum, alkışlıyorum.
Fakat mesajınızın muhatabı yine sizsiniz!