Doğu Halep yaklaşık 2 haftadır hiç olmadığı kadar bombardıman ateşi altında. Doğu Halep’te ki muhaliflerde da artık yenildik havası başladı. Peki bunlar ve daha çok fazla olayların arkasındaki nedenler neyi anlatıyor. ABD seçiminden sonra dengeler yeniden kurulmaya başladı. Stratejik Obama’nın yerine Paracıl düşünen Trump; Suriye’de savaşmanın anlamsız olduğunu düşünüyor. Rusya kendini tam olarak savaşa verdi. Haşd-i Şabi örgütünü de Rusya, Amerika’ya karşı kurdu.

Peki ABD neden Suriye’den çekildi?

Çok ileri gitmeyelim, geçtiğimiz hafta 26 Ocak’ta resmi olarak başkanlık koltuğuna oturacak olan yeni ABD Başkan Trump, Silikon Vadisi CEO’larıyla bir araya geldi. Bu CEO’lar Microsoft, Amazon, İphone, Google gibi küresel çapta ABD’nin dev teknoloji firmaları. Masadaki şirketlerin toplam bütceleri ise yaklaşık 3 trilyon dolar çıvarında. Yani ABD dünyaya bakış açısını değiştiriyor gibi geliyor bana. Paracıl Trump, para getirmeyen hiçbir şeye karşı ilgi duymuyor gibi. Başkanlığa geldiğinde de Kapital sistemi daha büyük hale getirecek projeleri olduğu söyleniyor. Yaklaşan yıllar daha kötü gelecek gibi... Allah yardımcımız olsun.

Şimdi Suriye’deki rüzgârın yönü neden kuzeye döndü. Trump, stratejiye inanmıyor. Parayla elde edilen gücün her şeyi e-kart yapacağına kanaat getirmiş durumda. Bu durumda da yeni yönetim Suriye’de boşu boşuna harcama yapılmasında rahatsız. Suriye’yi Rusya’ya kaptırsa da gelecek yıllarda daha ucuza mal ederek Suriye’de hâkimiyet kurmayı planlıyor. ABD bu yaptığı planlarla para cuvalının ağzını daha da genişletmeyi duşunuyor. Yani Irak’ı ne pahasına olursa olsun kaybetmemeyi göze aldı. Suriye’yle uğraşmak boş dedi ve tüm rotaları petrolün havuzu Irak’a yöneltti. Rusya’nın da yeni planları var belki. Hatta Rusya Ekim 1957'de Sputnik 1 adlı ilk yapay uyduyu fırlattığında ABD’de yaptığı şoku yine hissettirmek istiyor. Planlar Ortadoğu’da çok değişti. Her iki ülkede yeni yöntemler geliştirdi. Hatta bazı özel haberlere göre çok gizli belgeler elektronik ortamda değil daktilo aracılığıyla yazılarak elden iletildiği bile söyleniyor. ABD zaten son yıllarda Rusya’dan siber saldırılardan bir tokat yedi ve bunun intikamını almanın da peşinde.

Peki Rusya neler yapıyor?

Rusya, her zamanki gibi milli bir ideali olan sıcak denizlere inme hayalinin peşinde. Bunun için ülke veya yönetim fark etmiyor. Önüne gelen arap ülkeleriyle anlaşmaya varmak niyetinde. 1940- 1950 yılları arasında Latin Amerika ülkelerine yaptığı politikayı boyayarak Arap ülkelerine uyguluyor. O zaman Mark ve Komünist politikalar peşinde koştu, şimdi ‘Cihat’ çağrısıyla Arapları ABD’ye karşı kuşatıyor. Suriye’de olanları,  ABD ve Rusya’nın politikaları nedenine bağlayan diğer Ortadoğu ülkeleri de sıranın kime geleceğini bekliyor. Rusya tüm imkanlarının kullanmayı çoktan kararlaştırdı. Bunun için önüne gelen planlara baskı yaparak bertaraf etmeye başlıyor. 

Rusya’nın bu planlarına en büyük engeli koyan ülke ise Türkiye.

Dün yine Kayseri’de hain terör örgütünün kalleşçe saldırısına maruz kaldık. Daha önce ABD’nin bize yaptırmak istediği yıldırma politikasına Rusya devam etmeye başladı. Rusya, bilmiyor ki biz ’15 Temmuzları’ bile birkaç saatte yerle bir ettik. Türkiye, Suriye politikasına istikrarlı ve tam düzen politikasına devam ederse ABD’nin mağlup olduğu gibi mağlup olacak. İnmek istediği denizlerde kendi boğulacak. Yine de önümüzdeki günlerde yeni cendereler olacak. şunlarda iyi bilinmeli ki; ABD veya Rusya bu topraklardan çekilse de kaybetse de Türkiye dimdik ayakta kalacak. Her şeye hazırlıklı olmalıyız ve geçmişten daha çok çalışmalıyız. Bugün şehit olan tüm askere ve vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum.