M. Mustafa Özdemir
Terörle mücadelede yeni konsept
Başkent’te “Yeni Anayasa” konusunda AK Parti ile MHP’nin el sıkıştığı anın birkaç saat sonrası geldi İstanbul’dan acı haber…
PKK terör örgütü, alçak saldırılarına bir yenisini daha ekledi.
44 canımızı daha vatan toprağına kurban verdik.
Önce, Elhamdülillah ki bu ülkenin; vatanı, bayrağı, ezanı için canını feda etmeye hazır milyonlarca ferdi var.
Ve bu yüzdendir ki; vatanımızı bölemeyecekler, ezanlarımızı susturamayacaklar.
***
Ama içimizde, tarih boyunca olduğu gibi, kanı bozuk, sütü bozuk hainler de var.
Belki daha önce hiç olmadığı kadar.
Adamlar boş durmamışlar, 93 yıllık cumhuriyet’i 3. dünya ülkesi seviyesinde bıraktıkları gibi, bol bol hain yetiştirmişler. İşte Fetullah Gülen denen satılmış hain…
Bu ülkeyi bugüne kadar kurdukları vesayet düzeniyle engellemişler, durdurmuşlar.
Bu hainleri gazete sütunlarında, televizyon ekranlarında, meclis koridorlarında, sosyal medyada görmek mümkün…
Bugün FETÖ’cü hainler, devletin hem de üst kademelerinde hâlâ varlar…
Emniyette varlar, askeriyede varlar..
Bizlerin söylediği önemli değil, bunu devleti yönetenler söylüyor.
Bir de düşman başına diyeceğimiz bir ana muhalefet partisi liderimiz var.
Ülke olarak hafif sendelesek hafif sallansak inlerinden çıkacak “çakallar” var…
Dünyanın her tarafında terörü “doğrulamak”, “onaylamak” suçtur.
44 polisimiz, vatandaşımız şehit olmuş, kanı bozuklar sosyal medyada bayram ediyor,
“polislere ölüm” diyor.
HDP’li vekil Lezgin Botan TBMM’de konuşuyor. “Halepliler için koridor açtınız, Hakkari’de Cizre’de 300 tane genç için neden koridor açılmasına izin vermediniz de bodrumlarda katlettiniz” diyor. 300 tane genç dediği, onlarca askerimizi polisimizi şehit eden Kürt halkına kan kusturan teröristler, caniler.
İşte Meclis terörün ve teröristin övüldüğü yer olmamalı, olamamalı!
Şunu baştan bilelim;
İçeriyi temizlemeden dışarıyı temizleyemeyiz.
***
15 Temmuz; batı dünyası açısından demokrasicilik, “İnsan Hakları”cılık, “Medeniyet”çilik oyununun tiyatrosunun bittiği bir tarih olduğunu söylemiştik.
Artık savaşın alenen yürütüldüğü döneme geldik.
Türkiye de politikasını bu yeni döneme göre yeniden şekillendiriyor.
Artık kendi göbeğini kendisinin kesmek durumunda olduğunu biliyor.
Bu yüzden ordumuz fiilen Suriye’de bulunuyor…
Türkiye iç politika ve terörle mücadelede de yeni konsepti geliştirmek durumunda...
İdam cezası gündeme gelmeli, olmadı cezalar ağırlaştırılmalı; hapishaneler; çay-sigara-kahve muhabbet üçgeninde “Lig Tv” izlenen yer olmaktan çıkarılmalı!
Avrupa’da ABD gibi “modern batı dünyasında!!” cezalar nasılsa, hapishane şartları nasılsa oralarda bir terörist hapishaneden nasıl ve halde çıkıyorsa Türkiye’de standartlarını bu noktaya yükseltmeli.
Türkiye, terörle mücadelede iç politikada yeni bir konsepte daha geçmeli.
***
Arkasından gidecekleri, inandıkları, güvendikleri bir “lider” olduğu sürece, bu ülkeyi bölemezler, bu milleti geçemezler. Yeter ki Cumhurbaşkanı sayın “Recep Tayyip Erdoğan” gibi vatanını milletini seven, milleti için kefenini giyerek yola çıkan milli bir liderleri, reisleri olsun.
Zorlukları aşacağız…
Her engelden “büyüyerek” çıkacağız.
Tuzaklara gele gele değil, tuzakları boza boza gideceğiz…
Müslüman oyuna gelen değil, oyunu bozan, oyunu adalet ve hak üzerine kurandır.
Müslüman’ın aklı küfrün aklından üstündür.
Akıl da imandandır.
Bu millet geçilmemeli, bu ülke bölünmemeli.
İslam’ın son kalesi, mazlumların son umudu Türkiye düşmemeli!
Böyle bir lüksümüz yok.
Bu savaşı kazanmalıyız!
BU GECE DÜĞÜN GECESİ
Hz. Mevlana'nın 743. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri bugün Şeb-i Arus’la, (Düğün Gecesi) sona erecek. Malum; darbe, terör, ekonomik durgunluk gibi yoğun gündemin arkasında kaldı. Ziyaretçi sayısı da geçtiğimiz yılara göre düşük olacaktır. Bu yıl, belki de yoğun gündemden olsa gerek, “Efendim Konya’dan başka yerlerde kutlanmamalı” türünden insanlığa mâl olmuş Mevlana gibi bir değeri tekelimize almaya yönelik tartışmaları pek görmedik. Belki de böyle düşünenler, bunun mümkün olmadığını artık anlamışlar ve umutlarını kesmişlerdir. Bugün sayın Başbakan Binali Yıldırım ve bakanların katılımıyla bir Vuslatı daha geride bırakacağız. İnşallah gelecek yıl daha güzel günlerde kutlarız diye dua ediyoruz.
POLİSLERE TALTİF ADALETSİZLİĞİ
15 Temmuz’un hem aktörü hem kahramanlarıdır polisler. FETÖ’cü hain polisler kalkışmanın başarıya ulaşması için çabalarken vatansever polisler kalkışmayı durdurmak için mücadele ettiler. Bu uğurda şehit düştüler. Bakanlık haklı olarak polislerimizi taltifle ödüllendirildi. Son kuruşuna kadar helal olsun. Ama bize bu konuda çok fazla şikayet geliyor. O gece görev yapan polislerin çoğu bu taltiften yararlandırılmamış. Neye göre, nasıl bir planlama yapıldı, kriterler nasıl belirlendi bilemiyoruz ama ortada garip ve izaha muhtaç bir durum var. Biz şikâyetleri ilgili yerlere iletmiş olalım.