Açtı ağzını yumdu gözünü!

Açtı ağzını yumdu gözünü!

Murat Bardakçı'dan NTV'ye sert eleştiri

Ünlü tarihçi Murat Bardakçı kendisinin yıllar önce yayınladığı Tehcir belgesini yeni gibi gösteren NTV Tarih Dergisinin yönetmenlerine, yazıişleri müdürlerine, yayın kurulu üyelerine ve danışmanlarına verdi veriştirdi...

NTV Tarih'in tarihî rötarı

Meşhur fıkradır, bilirsiniz:

Yeniçeri yoldan geçen Yahudi'yi çevirip "Bre!" diye kükremiş... "Sizler, Hazreti İsa'yı öldürmüşsünüz!".

Yahudi boynunu bükmüş, "Aman ağam" demiş, "O dediğin iş 1500 sene önce oldu... "

Yeniçeri tınmamış: "Bana ne? Ben yeni öğrendim!"...

NTV Tarih Dergisi, son sayısında işte bu yeniçeriye özeniyor...

Dergi, benim Sadrazam Talât Paşa'nın evrakı arasında bulup bundan seneler önce yayınladığım ve 1915'te tehcir edilen Ermeniler'in toplam sayısını gösteren belgenin bir kopyasını elde etmiş ve yepyeni bir buluşmuş gibi yayınlayıp gûya yorumlamış. Yazının arasında bir yerlerde lütfedilip "Talât Paşa'nın Evrak-ı Metrukesi" isimli kitabıma atıf yapılıyor, sözkonusu belgeye bu kitabımda yer verdiğim söyleniyor.

Sonra, bir cümle: "Belgeyi, ucuz polemiklerde harcamak istemediğimiz için beklemeyi tercih ettik" deniyor.

Bu ifadenin Türkçesi "Cesaret edemedik, biraz da üşendik, aklımız başımıza ancak şimdi, seneler sonra geldi" demektir!

ARADA YILLAR VAR!

NTV Tarih'in yönetmenlerine, yazı işleri müdürlerine, yayın kurulu üyelerine, danışmanlarına, vesairelerine müsaadeleriyle birkaç hususu hatırlatayım:

Dergide sözü edilen ve içerisinde mâlûm belgenin de bulunduğu kitabım 2008 Aralık'ının son haftasında çıktı ama ben bu belgeyi kitaptan çok daha önce yayınladım: Hürriyet Gazetesi'nde 2005'in 25 Nisan'ında, yani bundan 5, 5 sene önce, hem de manşetten!

Belgedeki tehcir sayıları, kitabımın yayınının üzerinden geçen iki yıldan buyana değil, 5, 5 senedir tartışılıyor. Üstelik, belgeyi bundan 5, 5 sene önce "Tehcir edilen Ermeniler 924 bin 158 kişiydi" başlığı ile yayınlamıştım; NTV Tarih aynı belgeyi şimdi "924.158 Ermeni zorunlu göçe tâbi tutuldu" diye veriyor.

"İlham" denen şey, herhalde bu olsa gerektir!

NTV Tarih, yayınımdan 5, 5 sene sonra tekrar keşfettiği bu belge hakkında "... normal olarak gizlilik damgası taşımaktadır ve isteyen yetkililer aslına uygun tasdikli bir kopyasını alabilmektedirler" diyor... "Gizli belgenin isteyen yetkiliye verilen tasdikli kopyası"

her ne demekse...

Ben, NTV Tarih'in yayınladığı belgede "gizlilik" ile alâkalı kayıt, mühür, yahut başka bir ibare görmedim. Bu "gizlilik" iddiası acaba yazıyı uzatmak için mi ortaya atıldı, yoksa toplam tehcir sayısının üzerine kurşun kalemle yazılmış olan "muharrerdir" sözü "mahremdir" diye mi okundu, bilmiyorum...

BİRKAÇ KONU ÖNERİSİ

Daha önce bir başkası tarafından yayınlanmış olan bir belgenin başka bir nüshasını yeniden gündeme getirmek hata mıdır? Tabii ki değildir ve önceki yayında verilen bilgileri doğrulayacağı için yayınlanması da gerekir. Ama bir şartla: Yepyeni bir buluş edasıyla ortaya çıkarak ve belgenin daha önce yayınlanmış olduğunu yazının ortalarında bir yerlerde fısıldayarak değil, başlıkta dürüstçe ifade ederek!

Sokaktan geçmekte olan Yahudi'den hesap soran yeniçeriye özenmek, kalite bakımından aslında pek de fena sayılmayacak bir dergi olan NTV Tarih'e hiç yakışmamıştır.

Ama, böyle bir rötarı kendilerine şayet yakıştırıyor iseler, artık hemen her sayılarında bize ve Erhan Afyoncu'ya saplantı haline gelmiş şekilde lâf etmeyi bir tarafa bırakarak "Amerika'yı Christofer Colombus adında bir denizci keşfetmişti", "Fatih Sultan Mehmed meğerse hayatta değilmiş", "Bilinmeyen bir belge: Tanzimat Fermanı" yahut "Kanunî'nin Fransa Kralı'na yazdığı mektup" gibisinden hiç bilinmeyen konuları ele almaları gerekir...

Murat BARDAKÇI / GAZETE HABERTÜRK